Heung-Min Son, gözyaşları içinde Tottenham’a veda etti
İngiltere Premier Lig ekibi Tottenham'ın Güney Koreli yıldızı Heung-Min Son, gözyaşları içinde kulüpteki 10 yıllık serüvenini sonlandırdı.
Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Dünya Kupası hazırlık maçında, Newcastle United ile karşılaşan takımımız 1-1 beraberlikle sahadan ayrıldı. Maçın 65. dakikasında önemli bir değişiklik gerçekleşti; Son, performansını sonlandırarak yerine Mohammed Kudus’i sahaya sürdü. Bu yenilik, maç boyunca heyecanı ve mücadeleyi artırdı.
Maç sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Güney Koreli yıldız, kulübüne veda ederken yaşadığı duygusal anları samimiyetle paylaştı. Hayatında yeni bir sayfa açarken, bu veda anının onun için ne kadar zor olduğunu ve tüm takım arkadaşlarından gelen iyi dileklerin onu ne kadar etkilediğini dile getirdi. "Açıkçası, bu kadar uzun süre beraber olduğum takımdan ayrılmak gerçekten kolay değil ve taraftarlarımızın ve arkadaşlarımın bana gösterdiği sevgi beni çok duygulandırdı," dedi.
Son, sahadaki son maçını oynarken büyük bir mutluluk ve gurur hissettiğini belirtti. O geceyi unutulmaz kılan en önemli unsurların, taraftarların, takım arkadaşlarının ve rakiplerin gösterdiği destek olduğunu vurguladı. "O kadar mutluyum ki, bu gece uyuyabilmek bile benim için büyük bir başarı olacak," ifadelerini kullandı.
Oyunculuk kariyerinin sona erdiği yönündeki spekülasyonlara rağmen, Son, kariyerinin henüz bitmediğini ve futbol tutkusunun devam ettiğini dile getirdi. "Kariyerim henüz tamamlanmadı ve sahalara yeniden dönebilmek ve taraftarlara sevindirici haberler sunmak istiyorum," dedi. Ayrıca, geçen sezon Tottenham ile Avrupa Ligi Kupası'nı kaldırma başarısı sayesinde, kendisinin büyük hedefleri ve hayalleri olduğunu sözlerine ekledi.
2015 yılında Bayer Leverkusen’den İngiltere’ye transfer olan 33 yaşındaki futbolcu, kariyeri boyunca gösterdiği üstün performansla tanınıyor. Tottenham ile kazandığı Avrupa Ligi Kupası ise onun kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Son, futbolun kendisi için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir tutku ve yaşam biçimi olduğunu bir kez daha vurguladı.