Her şey hastaneye getirilen bir bebekle başladı, inanılmaz gerçek malikane baskınıyla ortaya çıktı: Polisler bile şoke oldu! Kan donduran şüphe

Her şey, mayıs ayının başlarında, Amerika Birleşik Devletleri’nin California eyaletinde, Los Angeles yakınlarındaki lüks ve gösterişli bir hastaneye getirilen küçük bir bebeğin şüpheli durumu ile başladı. Kafatasında kanama ve şiddetli travmalar tespit edilince, çocuk istismarından şüphe edilen ekipler, hemen harekete geçti ve Arcadia bölgesinde, yüksek gelirli ve seçkin ailelerin yaşadığı gösterişli bir malikaneye baskın düzenledi. İçeriye adım attıklarında, en büyükleri 3 yaşında olan toplam 15 çocuk ile onları gözetip bakımını üstlenen dadıları karşıladı. Bu malikanede bulunanların, çocukların anne babaları olduklarını iddia eden Çin doğumlu bir çift olduğu ortaya çıktı. Doğum belgeleri de bu kişilerin isimlerini doğruluyordu. Ancak polis ve yetkililer, çocukların yaklaşık aynı zaman diliminde doğduğu ve birbirleriyle yakın yaşlarda olmalarıyla ilgili şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Çocuklar ve Soruşturmalar

Los Angeles polisi, çocukların korunması ve soruşturmanın derinlemesine ilerlemesi için 22 çocuğu koruma altına aldı ve durumu FBI’a bildirdi. Araştırmalarda, malikanenin Mark Surrogacy adlı taşıyıcı annelik ajansının merkezi olduğu tespit edildi. Bu ajansın, birçok çocuğun doğumunu organize ettiği ve malikanede yaşayan Silvia Zhang tarafından yönetildiği ortaya çıktı. Zhang, tüm çocukların annesi olduğunu iddia etti. Ancak, taşıyıcı annelerden bazıları, bu iddiaların yalan olduğunu ve Zhang’in kendilerini çocuk sahibi olma arzusu konusunda kandırdığını anlattı. Gazeteye göre, bu kadınlar, Zhang’in onları ikna etmek için çeşitli yalanlar söylediğini ve çocukların satılmak üzere dünyaya getirildiğine dair güçlü şüphelerin olduğunu belirtti. Zhang ise, “Biz bebeklerimizi asla satmıyoruz. Onlara çok iyi bakıyoruz,” diyerek iddiaları reddetti.

Taşıyıcı Anneler ve Sektörün Büyümesi

Özellikle Çin’de taşıyıcı annelik yasağı olmasına rağmen, bu sektör hızla büyümekte ve milyarlarca dolarlık bir pazar haline gelmiş durumda. Ajansların internet sitelerine göre, ABD’de taşıyıcı annelere ödenen ücretler on binlerce dolar seviyesinde. Çinli aileler ve çiftler, bu hizmetten faydalanmak için, genellikle Facebook ve diğer sosyal medya platformları aracılığıyla taşıyıcı annelerle iletişime geçiyor. Bu sektörün, anne olmak isteyen çiftlerle, onları taşıyacak kadınları bir araya getirmek amacıyla hızla geliştiği ve büyük bir ekonomik hacme ulaştığı biliniyor. Profesyoneller, Zhang ve eşinin Çin bağlantılarının ve çocuk sayılarının fazlalığının, bu sektörü daha da dikkat çekici kılmasının sebepleri arasında olduğunu söylüyor. FBI ise, konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti. Ayrıca, 2014-2020 yılları arasında ABD’de taşıyıcı annelik yoluyla doğan bebeklerin yaklaşık %41’inin Çinli ailelere ait olduğu ve bu durumun, Çin’deki tek çocuk politikasının olumsuz etkilerinin de etkisiyle, bu ülkeden para akışına neden olduğu belirtiliyor. Hatta bazı şirketler, doğan bebeklere doğrudan ABD vatandaşlığı vererek, Çinli ebeveynlere yönelik avantajlar sunuyor.

Çiftlerin ve Yöneticilerin Arka Planı

Malikanedeki çiftin Çin ile doğrudan bir bağlantısı olup olmadığı henüz netlik kazanmadı. Ayrıca, çiftin toplam çocuk sayısı, evlerinin Mark Surrogacy’nin merkezi olmasının nedenleri ve şirketin başka müşterileri olup olmadığı üzerinde pek çok soru bulunuyor. Zhang ve Xuan’ın ne zaman tanıştığı ve ilişkilerinin nasıl şekillendiği de bilinmiyor. Zhang’in ilk çocuğuna 2011 yılında hamile olduğu ve aynı yıl 40 yaş büyük biriyle evlendiği, çiftin ABD’ye taşındıktan sonra 10 yıl içinde boşandığı resmi kayıtlarda yer alıyor. Ancak, çiftin taşıyıcı anneler aracılığıyla çocuk sahibi olmaya başlaması 2021 yılına dayanıyor. Zhang, Çin’deki tek çocuk politikasının olumsuz etkilerini anlatırken, “Çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Günümüzde çok az insan çocuk sahibi oluyor, biz de çok çocuk istiyoruz,” ifadelerini kullanıyor. Xuan ise, bu konudaki yorum taleplerine yanıt vermedi, ancak geçmişte Çin’de verdiği röportajlarda, kendisinin ve Zhang’in ABD vatandaşı olduğunu dile getirmişti.

Soru İşaretleri ve Yasal Süreçler

Çiftle ilgili ilk şüpheler, 2023 yılında ortaya çıktı. Taşıyıcı annelerden biri, doğum sonrası bebeği teslim etmek üzere gelen ve kendisini tanımadığı vekil kişilerden şüphelenerek avukatı Rijon Charne’e durumu anlattı. Birçok taşıyıcı anne, benzer şekilde, Zhang ve Xuan’ın yasal ve etik olmayan uygulamalarını fark ederek kolluk kuvvetlerine başvurdu. Aynı zamanda, Los Angeles’te görev yapan bir hakim, Zhang ve Xuan’ın evine, taşıyıcı annelerin belgelerini ve diğer resmi evrakları incelemek üzere müfettişler gönderdi, fakat herhangi olumsuz bir durum bulunmadı. Avukat Lei Bai ise, bu çiftin ve şirketin yasal sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti. Zhang ve Xuan ise, kendilerinin ve şirketin, yalnızca ailelerine yardım etmek amacıyla hareket ettiğini, başka kimseyi aldatmadıklarını iddia ediyorlar. Ancak, soruşturmanın ilerleyen safhalarında, Zhang’in farklı taşıyıcı annelere farklı hikayeler anlattığı ve şirketin yöneticisi olduğunu gizlediği ortaya çıktı. Ayrıca, bazı taşıyıcı anneler, Zhang ve Xuan’ın aynı anda birden fazla kadınla anlaşma yapıp, çocukları satmaya çalıştığını fark etti ve endişelendi.

Güvenlik Kameraları ve Son Durum

Temmuz 2024’te, çiftin sorunları yeniden su yüzüne çıktı. Bir vatandaş, evden gelen bağrışma ve çocuklara yönelik istismar şüphesiyle polisi aradı. Arayan kişi, “Evde 6-7 çocuk var ve kadın sürekli bağırıyor,” diyerek ihbarda bulundu. Polis, malikaneye geldikten sonra içeride en büyükleri 3 yaşında olmak üzere toplam 15 çocuk ve 6 dadı olduğunu tespit etti. Çocukların saçları kazınmıştı ve güvenlik kameralarının görüntüleri, çocukların zorla yere çöktürüldüğü, popolarına ve yüzlerine vurulduğu, hatta bakıcıların hastanede tedavi gören bebeği sarstığı gibi korkutucu detayları ortaya koydu. Bu görüntüler, polis ve yetkilileri derinden şoke etti. Çocuklar, polis tarafından alınıp, koruyucu ailelere teslim edildi. Zhang ve Xuan ise tutuklandı, fakat kısa süre sonra serbest bırakıldılar. FBI da soruşturmaya dahil oldu ve şu anda, güvenlik kamerası görüntülerinin detaylı analizi devam ediyor. Çocukların, yasal olarak anne ve baba olarak kabul edilen çiftin gözetimi altında olmalarına rağmen, hukuki süreçler oldukça karmaşık bir hal aldı. Ayrıca, diğer taşıyıcı anneler de, bu olaylar sayesinde kendilerini kandırılmış ve aldatılmış hissederek örgütlenmeye başladı.