Görenler gözlerine inanamıyordu! ‘Kesin uzaylılar yapmıştır’ dediler, gizem 45 yıl sonra aydınlandı

Sacsayhuaman, Peru’nun Cusco şehrinin hemen dışında, And Dağları bölgesinde yer alan eski bir İnka kalesidir. Bu yapının en dikkat çekici özelliği, devasa kayaların ustalıkla oyulup bir araya getirilmesiyle inşa edilmesidir. Bu taşların, tıpkı bir yapboz gibi birbirini tamamlayan ve adeta mükemmel uyum sağlayan şekillerde kesildiği görülür. Bu nedenle bazı araştırmacılar, Sacsayhuaman’ın inşasında başka medeniyetlerin veya uzaylıların yardımına başvurulduğuna inanmayı tercih ediyor. Kaleyi oluşturan kayaların her biri yaklaşık 220 ton ağırlığında olup, bu dev kayaların yaklaşık 35 kilometre uzaklıktan getirildiği ve lazer hassasiyetiyle yerine yerleştirildiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Antik çağlarda gerçekleştirilen bu mühendislik mucizesi, inanılmaz bir ustalık ve organizasyonu gösteriyor. İnkalar sadece astronomi ve takvimcilik alanında değil, inşaat konusunda da büyük bir yetkinlik sergilemişlerdir. Sacsayhuaman, İnka medeniyetinin taş işçiliği konusundaki üstün becerilerinin sadece bir örneğidir; aynı zamanda Cusco’nun çeşitli bölgelerinde benzer yapılar bulunur. Özellikle, şehir merkezinde yer alan bir duvardaki 12 köşeli taş, bu ustalığın en dikkat çekici örneklerinden biridir.

Recent kazı ve araştırmalar, İnkaların devasa taş duvarlar inşa etmek için sadece kas gücüne değil, aynı zamanda gelişmiş mühendislik bilgilerine de dayanarak hareket ettiğini ortaya çıkardı. Ayrıca, arkeologlar, özellikle taşların taşınması ve yerine yerleştirilmesi sırasında kullanılan ip ve makara sistemlerinin izlerini keşfetti. Bu keşifler, söz konusu yapım sürecinin uzaylılara değil, insanların zekası ve gücüyle gerçekleştirildiğinin göstergesi oldu.

Nasca Çizgileri

Peru’nun başkenti Lima’nın yaklaşık 320 kilometre güneydoğusunda, çölde geniş bir alan üzerinde yüzlerce uzun ve ince çizgi bulunmaktadır. Bu çizgiler ilk bakışta rastgele gibi görünse de, detaylı incelemelerde, 430’dan fazla geometrik şekil ve hayvan figürleriyle (örümcek, maymun, sinekkuşu gibi) birlikte görüldüğü anlaşılır. Günümüzde, yapay zeka teknolojisinin kullanılmasıyla, yeni keşfedilen 300’den fazla çizimle bu alanın önemi artmıştır.

Bu çizgilerin en uzun olanı, kilometrelerce boyunca uzanan ve geniş alanlar kaplayan düzlüklerde yer alır. Ayrıca, büyük şekiller yaklaşık 360 metre genişliğe kadar ulaşır ve yukarıdan algılanması daha net olur. Bu antik çözüldüğünde, Nazca Çizgileri olarak bilinen bu figürlerin yaklaşık 2000 yıl önce yapıldığı tahmin edilmektedir ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alır. Bu devasa ve gizemli yapılar, genellikle gözlemlerden yüksekten yapıldığı için, çoğu zaman uzaylıların Dünya’ya ulaşmak veya mesaj göndermek amacıyla bu çizimleri yaptığı düşüncesini de beraberinde getirir. Ancak, yapılan araştırmalar, bu şekillerin ve çizgilerin karmaşık olmayan, aslında üst tepadaki pas rengi toprakların kaldırılıp alttaki parlak beyaz kumun ortaya çıkarılmasıyla çizildiği sonucunu ortaya koymuştur.

Peki, yaklaşık 2000 yıl önce yaşayan insanlar bu çizimleri neden yaptı? Bu sorunun yanıtı karmaşık ve kesin değildir. 20. yüzyılın başlarında çizgileri inceleyen bilim insanları, bu geometrik desenlerin takımyıldızlar veya mevsim döngüleriyle uyumlu olabileceği düşüncesini ortaya attı. Fakat günümüzde kabul gören görüş, bu çizgilerin, su kaynakları ve tarımsal bereketlikle ilgili tören ve ritüellerin bir parçası olduğudur. Ayrıca, yapım teknikleri, düzlüğün kenarındaki tepelerden görülebildikleri ve büyük figürlesel desenlerin, havadan veya yinelenen doğal görüş açılarıyla görülemelerine imkan sağladığı anlaşılmıştır.