Geçmişin şifreleri Diyarbakır’dan çıktı: Mezar kazısında tarihi yeniden yazdıracak keşif
Kırsal Özbilek Mahallesi'nde 8 Mart'ta vefat eden bir kişinin defni sırasında iş makinesiyle yapılan kazıda bulunan mozaikle ilgili Diyarbakır Müze Müdürlüğünce 11 Mart'ta çalışma başlatıldı. Bu kapsamda yapılan kurtarma kazısında Geç Roma-Erken ...
Kırsal Özbilek Mahallesi'nde 8 Mart tarihinde vefat eden bir kişinin defin işlemleri sırasında, iş makinesiyle gerçekleştirilen kazılar sonucunda önemli bir arkeolojik buluntu gün yüzüne çıkarıldı. Bu kazı sırasında, Geç Roma-Erken Bizans dönemine ait olduğu değerlendirilen geniş ve özenle hazırlanmış mozaik alanı keşfedildi. Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından 11 Mart'ta başlatılan detaylı çalışma neticesinde, yaklaşık 35 metrekarelik alanı kaplayan bu mozaik, bölgedeki arkeolojik ve tarihi zenginliğin önemli bir göstergesi olarak ortaya çıktı.
Mozaikte yapılan ilk incelemeler, içerisinde haç motifi barındıran ve “Davud Yıldızı” sembolüne de yer verilen, eski Grekçe (Eski Yunanca) yazılmış toplam altı satırlık yazıtların tespit edilmesine imkan sağladı. Bu yazıtlar ve motifler, bölgenin tarihî ve kültürel yapısına ışık tutan önemli unsurlar olarak dikkat çekiyor. Çalışmaların tamamlanmasının ardından Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, mozağin özgün yerinde korunması yönünde karar verdi. Bu karar doğrultusunda, alan özel bir brandayla kapatılarak muhafaza altına alındı ve yetkililer tarafından dikkatli bir biçimde koruma altına alındı.
Mozaik Üzerine Yapılan Detaylı İncelemeler
Diyarbakır Müzesi Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, yaptığı açıklamada, müzenin Türkiye'nin en eski ve köklü müzelerinden biri olduğunu ve 1934 yılından beri toplamda 50'nin üzerinde arkeolojik kazı ve araştırma gerçekleştirildiğini belirtti. Özbilek Mahallesi'nde gerçekleştirilen kazının, bu çalışmalar arasında özel bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Gizligöl, kazı sırasında karşılaşılan buluntunun Roma Dönemi'ne ait olduğunu ve bölgedeki tescilli mezarlık alanında yapıldığını belirtti. Kısa süre içerisinde yaklaşık üç hafta süren kurtarma kazısı ile iki bölümden oluşan ve motifleri birbirinden farklı toplam 35 metrekarelik mozaik gün ışığına çıkarıldı.
Mozağin yaklaşık %70'inin korunmuş durumda olduğunu, geri kalan kısmın ise zamanla tahrip olduğunu ifade eden Gizligöl, detaylı analiz ve incelemeler sonucunda şu bulguları paylaştı:
- Birinci bölümde, ortada büyük bir sekizgen ana figür ve çevresinde geometrik desenler yer alıyor.
- Doğusunda büyük bir haç motifi bulunmakta.
- Batısında, sarı, kahverengi ve beyaz tonların kullanıldığı çeşitli motifler dikkat çekiyor.
- Güneybatısında damla şekli motifleri ve büyük bir eşkenar dörtgen bulunuyor.
- Hemen yanında, dikdörtgen friz içerisine yerleştirilmiş Grekçe yazıtlar tespit edildi.
Yazıtlar ve Semboller Üzerine
Gizligöl, yazıtların toplamda altı satırdan oluştuğunu, ancak büyük kısmının tahrip olduğunu ve şu an okunamadığını belirtti. En dikkat çekici unsurların başında, Davud Yıldızı içindeki haç motifi ve altı satırlık Grekçe yazıtların geldiğini vurguladı. Yazıtların detaylı incelenmesi ve çözüm sürecinin devam ettiğini dile getiren Gizligöl, çalışmalar tamamlandığında kamuoyuyla paylaşacaklarını aktardı. Ayrıca, bu mozağin, Diyarbakır’da bulunan ve yerinde korunmuş ikinci mozaik olma özelliği taşıdığını da sözlerine ekledi. İlki, Çınar ilçesine bağlı Özgider Mahallesi'nde bulunmuştu ve bölgede yeni keşfedilen bu eser, bölgenin Roma dönemine ait kalıcı ve önemli bir kültürel miras olduğunu gösteriyor.
Gelecek İçin Koruma ve Miras Bırakma Çalışmaları
Kazının ilk aşaması olan kurtarma çalışmaları tamamlandıktan sonra, alan tekrar toprakla kapatılarak korunmaya alındı. Gizligöl, bu çalışmaların amacını, bölgenin gelecek nesillere aktarılması ve korunması olarak özetledi. Ayrıca, bölgeyi mezarlık olarak kullanan köylüler nedeniyle, yeni bir mezarlık alanı tahsis edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu sayede, hem bölgedeki arkeolojik çalışmaların devamı sağlanacak hem de tarihi eserlerin zarar görmesi önlenecek. Diyarbakır merkeze yaklaşık 66 kilometre uzaklıktaki bu alanın, antik dönemde bir çayın kenarında kurulduğu ve zamanla burada Roma köyü ile villaların inşa edildiği düşünülüyor. Günümüzde ise, bu alanın, geçmişteki yaşamın ve kültürel zenginliğin önemli bir parçası olduğu ortaya çıkıyor.
Gizligöl, bölgedeki kazı ve koruma çalışmalarını tamamladıklarını ve bölgenin tarihî dokusuna katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti. Bu çalışmalar, bölgenin tarihî ve arkeolojik değerlerini gün yüzüne çıkarmanın yanı sıra, bölge halkının kültürel hafızasına da önemli bir katkı sunuyor. Bu sayede, bölgenin uzun soluklu ve derin tarihî geçmişi, gelecek nesillere aktarılmış oluyor.