Gazze’de İşgal Girişimi ve Direnişin Gücü

Gazze’de yaklaşık iki yıldır süren İsrail saldırıları, kritik bir aşamaya ulaştı. Geçen gün itibarıyla kentin tamamına yönelik geniş çaplı işgal girişimi resmen başlatıldı. İsrail ordusu, özellikle kuzey ve güney kesimlerde bulunan mahalleleri yoğun bombardıman altına alarak halkı yeniden tahliye etmeye çalışıyor. İşgal planı doğrultusunda Gazze’nin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi ön plana çıkıyor ve burada tanklar cadde cadde ilerliyor, kontrol noktaları oluşturuluyor. Bu saldırılar sırasında dört İsrail askerinden haber alınamıyor ve Kürsü’ye göre bu askerler, Hamas’ın Kassam Tugayları tarafından esir alınmış durumda.

Yeni Şafak tarafından aktarılan bilgilere göre, direniş güçleri, işgal girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağını belirtiyor. Hamas üst düzey yetkililerinden Dr. Basim Naim, direnişin kırılmadığını ve düşman güçlerinin Gazze’yi tamamen yok etme hedeflerine ulaşamayacağını vurguladı. Naim, “Gazze işgalcilere mezar olacak. Netanyahu ve ordusu Gazze’nin kumlarında boğulacak” ifadeleriyle halkın direniş iradesini güçlendirmeye devam ediyor. Ayrıca, İsrail’in bu saldırılarının da başarısızlığa mahkum olduğunu ileri sürerek, uluslararası topluma çağrıda bulundu: “Gazze’nin yok edilmesi bölgeye barış ve istikrar getirmeyecek. Uluslararası toplumun ve tüm ülkelerin daha fazla karar alması gerekiyor.”

İsrail’in Uluslararası Çabalar ve Bölgesel Tepkiler

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail ile tüm ekonomik ilişkilerin kesildiği ve limanların kapatıldığı açıklamasıyla bölgede yeni bir dönemin başladığını duyurdu. Bu gelişme, Hamas’ın direnişini güçlendiren ve İsrail’e karşı uluslararası baskıyı artıran önemli adımlardan biri oldu. Naim, Türkiye’nin bu kararlarının bölgedeki güç durumunu değiştirdiğini ifade ederek, şunları ekledi: “İsrail, uluslararası arenada büyük bir baskı altında. 21. yüzyılda gerçekleşen bu soykırım ve saldırılar, bölge ülkeleri ve küresel toplumun tepkisini çekti. Türkiye’nin aldığı kararlar, sadece Filistin’e değil, tüm bölgeye yönelik ciddi bir tehdidi ortaya koyuyor.”

Ateşkes Çabaları ve Direniş İrade

Naim, Hamas’ın, Katar ve Mısır tarafından sunulan ateşkes teklifini kabul ettiğini ve bunun üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. Ancak, İsrail tarafı henüz bu tekliflere resmi bir yanıt vermedi. Gazze’deki insani durumu iyileştirmek ve devam eden saldırılara dur demek amacıyla çeşitli adımlar atıldığını söyleyen Naim, bu süreçte üç temel hedefe odaklandıklarını açıkladı:

• Birincisi, bölgedeki arabulucu ve Arap-İslam ülkeleriyle koordinasyonu güçlendirmek; savaşın devamını engellemek ve insani ablukayı kırmak.
• İkinci olarak, BM ve insani yardım kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak ve geçici barınaklar sağlamak.
• Üçüncüsü, halkın topraklarında kalmasını sağlamaktan yana olduklarını vurguladı.

Uluslararası ve Sivil Direnişin Önemi

Naim, İsrail’in uluslararası arenada hızla yalnızlaştığını ve özellikle Batı ülkelerinde yükselen boykot hareketleriyle, birçok kurum ve şirketin İsrail’den uzaklaşmaya başladığını belirtti. Bu gelişmelerin, işgalci güçleri ciddi anlamda zayıflattığını vurguladı. Ayrıca, sivil toplum ve uluslararası toplumun daha fazla eyleme geçmesi gerektiğine dikkat çekti: “Bu soykırımı durdurmak, herkesin sorumluluğudur. Bireyler, farkındalık ve kampanyalar aracılığıyla katkıda bulunabilir. Bu sessizlik ve pasiflik gelecekte büyük pişmanlıklar doğurabilir. Bu nedenle, eylemlerimizi artırmalı ve direnci büyütmeliyiz.”