40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Yaklaşık iki yıldır süren ve çocuk, gazeteci, yardım görevlisi ayırt etmeksizin devam eden Gazze’deki insani kriz, sanatsal ve uluslararası tepkilere sahne oluyor. Başlangıçta toparlanamayan birçok isim ve kurumun sessizliği, zamanla fark edilerek güçlü sesler halinde yükselmeye başladı. Dünya genelinde düzenlenen büyük film festivalleri ve sanat etkinlikleri, Gazze’de yaşananları gündemlerine taşımakta ve bu durum, sanatçıların, aktivistlerin ve toplumların birleşik seslerini duyurmasına zemin hazırlıyor.
Faklı ülkelerden aktivistler ve sanatçılar, bu kriz karşısında çeşitli etkinlikler ve açıklamalarla dayanışma gösteriyor. Bu bağlamda, büyük prodüksiyonlu filmler yapılmakta, çeşitli platformlar ve mekanlar üzerinden kamuoyu bilgilendirilmektedir.
Uluslararası Venedik Film Festivali, bu yıl 82. kez düzenlenirken, açılışında Gazze’deki insanlık dramı güçlü şekilde protesto edildi. Festivalin yapıldığı Venedik’in Lido Yarımadası’nda birçok aktivist, Filistin bayrakları taşıyarak ve “Özgür Filistin, soykırımı durdurun” yazılı pankartlar açarak seslerini duyurdu. Ayrıca yüzlerce sanatçı, festival kapsamında “Gazze’deki soykırımı durdurun” çağrısı yapan açıklamalar yaptı ve imza toplandı. Ünlü yönetmenler ve yapımcılar, bu durumu destekleyen açık mektuplarına imza attı.
Festivalin jüri toplantılarında ise oldukça dikkat çekici ifadeler kullanıldı. Jüri başkanı Alexander Payne, insani kriz konusundaki kişisel duruşuna ilişkin soruya yanıt verirken, “Açıkçası, bu konuda biraz hazırlıksızım” ifadesini kullandı. Festival Başkanı Alberto Barbera ise, bu savaşın ve insani krizin tüm boyutlarıyla farkında olduklarını ve bu konuda açık olunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, “Festivalde yer almak isteyenler burada olacaklar ve biz, sivilleri, özellikle de çocukları kaybedenlerin acılarını yürekten paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
İspanya’da, zulme karşı yükselen sesler en güçlü ülkelerden biri konumunda. Hükümet, önceki dönemde İsrail’e karşı sert adımlar atmış olsa da, sanatçıların ve halkın tepkisi giderek artıyor. En öne çıkanlar arasında, Oscar ödüllü yönetmen Pedro Almodóvar gibi isimler yer alıyor. Sosyal medya platformları üzerinden başlatılan “Sanatçılar Filistin’le” hareketine birçok İspanyol sanatçı destek veriyor. Almodóvar, yaptığı paylaşımlarda, “Hükümetimizin, Gazze’deki soykırımı gerçekleştiren İsrail devletini kınayarak, diplomatik ve ticari ilişkileri kesmesini talep ediyorum” diyerek çağrıda bulundu.
MUBİ (Muvi), İsrail ordusuyla bağlantısı olduğu iddiasıyla ciddi tepkiler alırken, anlaşma sonrası adım atmaması, tepkilerin büyümesine neden oldu. CEO Efe Cakarel ise, Sequoia ortaklığıyla yaptığı açıklamada, suçlamaları reddetti ve Gazze’deki olayların yalnızca “insani bir felaket” olarak tanımlanmasını eleştirdi. Bu açıklama, büyük bir kesim tarafından yeterli bulunmadı ve 350’den fazla sinemacının imzaladığı açık mektupla tepkiler yoğunlaştı. Aynı zamanda, MUBİ abonelerinin ciddi oranda kayıp yaşadığı biliniyor.
İnsanlık dramına sanat yoluyla cevap veren örneklerden biri de, Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın yaptığı film. Film, 6 yaşındaki Hind Rajab’ın, İsrail saldırısı sırasında arabadaki kurşun yağmurunda hayatını kaybetmesini anlatıyor. “Hind Rajab’ın Sesi”, 98. Oscar Uzun Metrajlı Film kategorisine aday gösterildi ve festivalde dünya prömiyerini yapacak. Brad Pitt ve Joaquin Phoenix’in de yapımcılar arasında yer aldığı bu yapım, Hind’in ve yardım görevlilerinin yaşadıklarına odaklanarak, izleyenlere insanlık krizinin boyutunu anlatmayı amaçlıyor. Filmin çekildiği olaylar, Kızılay gönüllülerinin çağrı ve öncesinde yayınlanmış ses kaydıyla detaylandırılıyor.
Yücel Çakmaklı’nın Sinemamızdaki Efsanevi İzleri ve Mirası