Filistin devleti kurulursa silah bırakırız

Hamas, son günlerde uluslararası arenada önemli bir gündem maddesi haline gelen açıklamalar ve gelişmeler ışığında, duruşunu net bir şekilde ortaya koymaya devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un yaptığı "Hamas, silah bırakmayı kabul etti" yönündeki iddialarına ilişkin Hamas'tan önemli bir açıklama geldi. Hamas, sosyal medya ve resmi açıklamaları aracılığıyla, bu tür iddiaların gerçekliği yansıtmadığını ve mücadelelerinin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası normlar ve hukuki çerçevede, işgalin sürdüğü sürece direnişin ve silahların ulusal ve yasal haklar kapsamında olduğu belirtildi. Hamas, Filistin halkının ulusal haklarını tam anlamıyla kazanmadan herhangi bir silah bırakma veya silahsızlanma sürecine girmeyeceğini açıkça ifade etti. Bu tutum, bölgedeki karmaşık ve hassas durumun ve halkın mücadele azminin bir göstergesidir. Hamas, uluslararası toplumdan gelen talepler ve çeşitli barış girişimlerine rağmen, bölgedeki mevcut durumu değiştirmeye yönelik somut adımların atılmadığını ve Filistin halkının haklarının tanınmadığını hatırlatarak, direnişin devam edeceğini vurguluyor.

Esirlerle İlgili Gelişmeler ve İnsanî Yardımlar

Öte yandan, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kasıtlı bir şekilde aç bırakılmadıklarını, ancak İsrail’in uyguladığı ablukadan dolayı temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını belirtti. Ebu Ubeyde, "El Kassam Tugayları, Kızıl Haç’ın düşman esirlerine yiyecek ve ilaç ulaştırma taleplerine olumlu yanıt vermeye hazırdır" diyerek, uluslararası insani yardım çağrılarına açık olduklarını ve bu konuda işbirliğine hazır olduklarını dile getirdi. Bu açıklama, Hamas’ın insani yardımların ve esirlerin durumu konusunda şeffaflık ve işbirliği niyetinde olduğunu göstermektedir. Gazze’deki insani durumu hafifletmek adına, bölgedeki ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım faaliyetlerinin artırılması ve uluslararası toplumun bu konuda aktif rol alması büyük önem taşımaktadır. İnsanî yardım ve esirlerle ilgili gelişmeler, bölgedeki çatışmaların insani boyutunu gözler önüne sererken, uluslararası toplumun sorumluluğunu da hatırlatmaktadır. Hamas, bu noktada, barış ve diyalog yoluyla çatışmaların sona erdirilmesini ve bölgenin istikrara kavuşmasını temenni etmektedir.