40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Yunnan Gözlemevleri liderliğinde yürütülen uluslararası bir araştırma ekibi, güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde yeni bir süper Dünya gezegeni keşfetti. Bu önemli keşif, astronomi ve astrobiyoloji alanlarında yeni ufukların açılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Keşfin detayları ve kullanılan teknikler, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Yapılan çalışmalar sonucunda, “Kepler-725c” adlı bu yeni gezegen, yıldızına olan uzaklığı ve fiziksel özellikleriyle dikkat çekiyor. Kepler-725c, G9V tipi bir Güneş benzeri yıldızın çevresinde yaklaşık 207,5 günlük bir yörüngeye sahip ve yıldızdan aldığı enerji, Dünya’ya kıyasla yaklaşık %40 daha fazla. Bu oran, gezegenin yaşanabilir bölge içinde yer aldığını ve olası yaşam koşulları için uygun bir ortam sağlayabileceğini gösteriyor.
Gezegenin varlığı, “Transit Zamanlaması Varyasyonu” (TTV) yöntemi kullanılarak tespit edildi. Bu teknik, yıldız sistemlerindeki bilinen gezegenlerin yörünge zamanlamalarındaki sapmaları detaylı analiz ederek, sistemde gizli kalan başka gezegenlerin varlığını ortaya koymayı sağlıyor. Bu sayede, doğrudan gözlemler yerine, matematiksel modeller ve zamanlama verileri kullanılarak yeni gezegenler keşfediliyor.
İlgili sistemde daha önce bilinen “Kepler-725b” adlı gaz devi, 39,6 günlük yörünge süresiyle incelendi. Yörünge zamanlamasındaki tutarsızlıklar ve sapmalar, sistemde gizli bir gezegenin, yani “Kepler-725c”’nin varlığını işaret etti. Bu yöntem, gezegenlerin kütleleri ve yörünge özellikleri hakkında da önemli bilgiler sağladı.
Kepler-725c, Dünya’dan yaklaşık 10 kat daha büyük bir kütleye sahip ve süper Dünya kategorisine giriyor. Yüzey koşulları ve enerji alımı açısından, gezegenin büyük bir bölümünde yaşanabilirlik ihtimali bulunuyor. Henüz yüzeyinde su veya yaşam izleri gözlemlenmemiş olsa da, mevcut koşullar, yaşam olasılığını tamamen dışlamıyor. Bu özellikleriyle, bilim insanlarının ilgisini çeken ve detaylı araştırmaların yapılmasını sağlayan önemli bir keşif oldu.
Bilim insanları, bu tür sistemlerin çok daha fazla sayıda olduğunu ve TTV yöntemiyle tespit edilmesinin, evrende yaşam barındırabilecek yeni gezegenlerin bulunmasında devrim yaratacağını düşünüyor. Çin’in “Earth 2.0” uydusu ve Avrupa Uzay Ajansı’nın “PLATO” misyonu gibi gelişmiş gözlem araçlarının devreye girmesiyle, bu keşiflerin artması bekleniyor.
Sonuç olarak, bu keşif, dünya dışı yaşam arayışında yeni bir dönüm noktası olabilir ve evrenin bilinmeyen köşelerinde yaşam olasılıklarının artmasına katkı sağlayacak önemli bir adım olarak görülüyor.
İlk ‘insansı’ robot! ‘Tek beyin-çoklu form’ sistemine sahip