40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Hollywood’un tanınmış isimlerinden biri, yaptığı açıklamada sahip oldukları dört evi anlatırken şu sözleri sarf etti: ‘DÖRT TANE EVİMİZ VAR… BU AŞIRI DEĞİL’. Bu açıklama, onun geniş gayrimenkul portföyüne ve lüks yaşam tarzına ışık tutuyor. Ünlü yıldız, özellikle yıl boyunca çeşitli projelerde rol alırken, aile hayatını ve evlerini de gözlerden uzak tutmayı başarıyor.
Uzun yıllara dayanan evlilikleri ve kişisel hayatına dair detaylar, onun ne kadar rahat ve kontrollü bir yaşam sürdüğüne işaret ediyor. Bazı zamanlar ayrı yaşamalarına rağmen, evliliklerini pandemi ve zamanın akışına rağmen sonlandırmadıklarını belirtiyorlar. Bu başarının temelinde ise, iki tarafın da birbirlerine ve kişisel alanlarına verdiği önem yatıyor.
Oyuncu, Sunday Times gazetesine verdiği röportajında, sahip oldukları evleri detaylandırdı. İki tanesi New York’ta, biri Kanada’da ve diğeri İspanya’da bulunan toplam dört tesisten bahsetti. Ona göre, böyle bir yaşam tarzı jet sosyete açısından normal görünebilir, fakat bu onun da tercih ettiği bir yaşam biçimi.
Güzel oyuncu, aynı zamanda modaya ilgisinin büyük olduğunu ve sık sık Paris’taki vintage mağazalarını ziyaret ettiğini dile getirdi. Modanın ve alışverişin eğlenceli bir parça olduğunu, özellikle Yves Saint Laurent’e olan sevgisinin de büyük olduğunu belirtti. Gece elbiseleri ve vintage kıyafetlere meraklı olan oyuncu, lükse ve estetiğe her zaman açık.
Bazı durumlarda parabölüren harcamalar yapmaktan çekinmediğini, ancak alışverişte buz gibi bir tutum sergilediğini söyledi. Ona göre, kot pantolon ve temel parçalara fazla para harcamak yerine, boncuk işlemeli ve özel detaylara sahip kıyafetleri tercih ediyor. Bu moda tutkusu, 22 yaşındaki kızı Carys ile de paylaşıyor ve ortak kullandıkları garderobun olduğunu vurguluyor.
Michael Douglas ve Catherine Zeta Jones’un, kazandıkları Oscar ödüllerini farklı yerlerde sakladıkları bilgisi de dikkat çekiyor. Zeta Jones, 2003 yılında kazanmış olduğu En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını, New York’taki kır evinde muhafaza ederken, Douglas ise 1988’de alınan Oscar’ını yine aynı şehirde, bir apartmanda saklıyor. Bu tercih, onların kişisel alanlarına verdiği önemi gösteriyor ve başarılarını özel hissettikleri alanlarda tutmayı seviyorlar.
Oyuncu, evlilikleriyle ilgili çıkan spekülasyonlara da açıklık getirdi ve gerçeklerin farklı olduğunu vurguladı. ‘Biz birbirimizin kişisel alanlarına saygı gösteriyoruz. Hakkımızda yazılan saçmalıkları umursamıyoruz. İşte bu temel nokta.’ diyerek, içsel güvenliğin ve karşılıklı saygının, onların mutlu ve istikrarlı birlikteliğinin anahtarı olduğunu belirtti.
İkili, bağımsız ve özgür ruhlara sahip olduklarını, hatta doğum günlerinin aynı gün olduğunu ve bu özel günde birbirlerini kutladıklarını da dile getirdi. Ayrıca, iletişim konusunda da sorun olmadığını ve birbirlerini rahatlıkla ifade edebildiklerini ifade ettiler.
Son dönemde, kocasının film setlerinden uzak durma ve emekliliğe adım atma kararıyla ilgili düşüncelerini de paylaştı. ‘Michael sonunda yavaşlama fırsatı buldu.’ diyerek, oyunculuğa ara verme kararını desteklediğini belirtti. Ancak, bu kararın geçici olabileceğini ve kocasının yine kameralar karşısına çıkmayı sevdiğini vurguladı. ‘Emeklilik esnek bir süreçtir ve onun tekrar geri dönmesine asla ‘asla’ diyemem.’ diyerek, her zaman yeni projelere açık olabileceğinin sinyallerini verdi.
Düzce’de yaz Kur’an kurslarının müdavimi down sendromlu Fırat derslere neşe katıyor