40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Mersin’in Mezitli ilçesinde uzun yıllardır vatandaşların ücretsiz olarak yararlandığı ve turizm açısından önemli bir doğal alan olan Soli-Pompeipolis Plajı, yakın zamanda yapılan düzenlemeler ve değişiklikler sonrasında özel bir işletmeye kiralanmış durumda. Bu durum, bölge halkında şaşkınlık ve tepkilere neden olurken, plajın kamuya ait olması ilkesine aykırı olduğu iddialarını gündeme getirdi. Vatandaşlar, giriş ücretlerinin oldukça yüksek olması ve dışarıdan ürün getirilmesine izin verilmemesi nedeniyle tepkili. Ayrıca, plajda yaşanan olaylar, bölgedeki güvenlik ve hizmet kalitesine dair soru işaretlerini artırdı.
Bir vatandaş olan Engin Göktan Güneş, yaşadığı olayı şöyle anlatıyor: “Girişte eşim ve ben toplamda bin 500 TL ödedik. Ücret oldukça yüksek olmasına rağmen içeriye giriş sağlandı. Ancak, içeriye girmeye çalıştığımız sırada görevliler, elimdeki yarım şişe suyu içeri sokmamıza izin vermedi. Bu durum, bizim tepkimize yol açtı. Görevli kadın, ’Su içeride 50 lira’ diyerek, içeriye alınmamıza engel olmaya çalıştı. Ben de, alt tarafı su, çocuğumuzun suyunu dökmek istemiyorum dedim. Ardından, ’Çantalarınızı arayacağız’ şeklinde tehditkar bir ifadeyle yanıt verdi. Bu davranış, bizleri oldukça üzdü ve kırdı.”
Güneş, olayın ardından yaşananları şu sözlerle özetliyor: “Olaydan sonra, içeride görevli iki personel bana yaklaştı ve özür diledi. Ayrıca, ’Bu bayan sürekli böyle davranıyor ve bizim çalışma ortamımızı zorluyor. Sizler şikayet ederseniz, biz de şahit olacağız’ dediler. Ancak, bizim yaşadıklarımız gerçekten kabul edilemez düzeydeydi. İçeriye girişimiz, sadece yarım içilmiş su yüzünden engellendi. Bu, açıkça bir hak ihlali ve kamu alanının halkın kullanımına açık olması ilkesiyle çelişiyor.”
Özellikle, Anayasa’nın 43. maddesine atıfta bulunarak, kıyıların ve plajların kamuya ait olduğunu ve halkın serbestçe kullanması gerektiğini belirten Güneş, “Bu alanlar, özel işletmelere devredilse bile, temel haklarımızdan olan ulaşım ve denize erişim hakkımızı kullanmak en doğal hakkımızdır” diye ekliyor.
Olayın ardından, plajda çalışan personelin de mağduriyet yaşadığını dile getiren Güneş, “İçeride çalışan iki personel, bizimle empati kurarak, ’Özür dileriz, bu tarz davranışlar bizim kontrolümüz dışında’ şeklinde ifadeler kullandı. Ayrıca, içerde çalışan diğer personeller, bu durumun sürekli tekrar ettiğini ve kendilerinin de mağdur edildiğini belirttiler. Çalışanlar, bize şikayetçi olmamızı ve durumu yetkililere iletmemizi önerdi” diye konuştu.
Öte yandan, olayın yaşandığı anlar, cep telefonu kameralarına saniye saniye kaydedildi ve sosyal medyada paylaşılmasıyla geniş yankı uyandırdı. Görüntülerde, aile ile tesis görevlileri arasında sert tartışmalar ve karşılıklı sözlü saldırılar yer alıyor. Bu görüntüler, yaşananların ne kadar ciddi ve kabul edilemez olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, bölge halkı ve ziyaretçiler, kamuya ait olan bu doğal ve tarihi alanın, turizm ve halkın kullanımına açık tutulması yönünde çağrılarda bulunuyor. Yetkililerin, yaşanan bu olaya müdahil olup, hakkaniyetli ve adil bir çözüm üretmesi bekleniyor.
Soli-Pompeipolis Plajı, uzun yıllardır halka açık olan ve bölge halkı ile turistler tarafından yoğun ilgi gören önemli bir doğal alan. Son zamanlarda, bölgede gerçekleştirilen düzenlemeler ve özel işletme kiralama işlemleri, halkın tepkisini çekti. Vatandaşlar, özellikle giriş ücretlerinin yüksekliği ve içeriye ürün getirilmesine izin verilmemesine karşı çıkıyorlar. Bu gelişmeler, bölgedeki kamu alanının özelleştirilmesi ve halkın erişim haklarının kısıtlanması endişelerini artırdı.
Bir vatandaş olan Engin Göktan Güneş, yaşadığı olayı detaylarıyla anlatıyor: “Girişte toplamda bin 500 TL ücret ödedik. İçeriye girdikten sonra, elimdeki yarım su şişesi nedeniyle görevliler tarafından içeri alınmadık. Görevli kadın, ’Su içeride 50 lira’ diyerek, bu basit ve zararsız ürünü bile kabul etmedi. Ben de, alt tarafı su, çocuğumuzun suyunu dökmek istemiyorum dedim. Ardından, ’Çantalarınızı arayacağız’ diyerek bizi tehdit etti. Bu davranış gerçekten kabul edilebilir değil.”
Güneş, olayın detaylarını şöyle anlatıyor: “İçeriye girişimiz sırasında, görevli iki personel bize yaklaştı ve özür dilediler. Ayrıca, ’Bu bayan sürekli böyle davranıyor ve çalışma ortamını zorluyor. Şikayet ederseniz, biz de şahit olacağız’ dediler. Ama bizim yaşadıklarımız gerçekten kabul edilemez. Yarım içilmiş su yüzünden içeri alınmadık. Bu, temel haklarımızın ihlali ve kamu alanının halka açık olması ilkesine aykırıdır.”
Özellikle, Anayasa’nın 43. maddesine vurgu yapan Güneş, “Kıyılar ve plajlar, halkın serbestçe kullanabileceği alanlardır. Bu alanların özel işletmelere devredilmesi, halkın erişim hakkını engellemektedir. Bu nedenle, yetkililerin acil önlem alması gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
Olay sonrası, plajda görev yapan personelin de mağdur olduğu ortaya çıktı. Güneş, “İçeride çalışan iki personel, bizimle empati kurarak, ’Özür dileriz, bu tarz davranışlar bizim kontrolümüz dışında’ şeklinde sözler söyledi. Ayrıca, diğer çalışanlar da bu davranışların sürekli tekrar ettiğini ve kendilerinin de mağdur olduğunu belirtti. Çalışanlar, bize şikayetçi olmamızı ve durumu ilgili makamlara iletmemizi önerdi” diye konuştu.
Görüntüler, olayın yaşandığı anları kaydeden cep telefonu kameralarına yansıdı ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Videolarda, aile ile tesis görevlileri arasında sert tartışmalar ve karşılıklı sözlü saldırılar yer alıyor. Bu durum, olayın ne kadar ciddi ve kabul edilemez olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, bölge halkı ve ziyaretçiler, bu doğal ve tarihi alanın halkın kullanımına açık tutulması ve kamu haklarının korunması gerektiği yönünde çağrılarda bulunuyor. Yetkililerin, yaşanan bu olaylara müdahil olup, adil ve şeffaf çözümler üretmesi bekleniyor.
O kadar servetleri var ama harcamaya kıyamıyorlar… Biz bu ailede elbiseye fazla para vermeyiz… Birbirimizin eskilerini giyeriz!