Çarpıcı araştırma sonucu: İsraillilerin yarısından çoğu Gazze’deki kıtlıktan rahatsız değil

İsrail'de gerçekleştirilen bir ankette katılımcıların yüzde 50'sinden fazlası, Gazze'de yaşanan açlık krizi ve Filistinli sivillerin maruz kaldığı insani dram karşısında "hiçbir rahatsızlık duymadıklarını" belirtti.

İsrail Demokrasi Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen son kamuoyu araştırması, dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu, yaklaşık %78'i, çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 61 binin üzerinde Filistinlinin yaşamını yitirmesine rağmen, İsrail ordusunun Gazze'de sivillere zarar vermemek için büyük çaba sarf ettiğine inandıklarını açıkladı. Bu oran, İsrail'in yaptığı operasyonların sivillere karşı orantısız bir saldırı olmadığı yönündeki algıyı güçlendiriyor.

Katılımcılara, İsrail’in uyguladığı kıtlık ve insani krizlere ilişkin görüşleri de soruldu. Bu soruya %55’ten fazla bir kesim, “bu durumdan hiç rahatsızlık duymadıklarını” ifade etti. Bu oran, halkın büyük bir bölümünün yaşanan insani felakete karşı duyarsız kalmayı tercih ettiğini veya durumu yeterince anlamadığını gösteriyor. Öte yandan, İsrail’de yapılan başka bir kamuoyu yoklamasında ise, katılımcıların yarısından fazlası, “Gazze’de kıtlık ve açlık olmadığını” iddia etmişti, bu da kamuoyunun gerçeğe ilişkin farklı algılar içinde olduğunu ortaya koyuyor.

Gazze’deki Açlık ve İnsanî Kriz

İsrail’in başlattığı saldırılar ve uyguladığı sıkı ablukayla birlikte, Gazze Şeridi büyük bir insani krizle karşı karşıya. Sıkı denetim ve ablukayla birlikte, bölgedeki insanlar açlık ve susuzlukla mücadele ediyor. Su, ilaç, tıbbi malzeme ve hijyen ürünlerinin erişimi neredeyse tamamen kesilmiş durumda. Bu durum, özellikle çocuklar olmak üzere, bölgedeki yaşamı tehdit eden bir felaket haline dönüşmüş durumda.




Gazze’deki sağlık yetkililerinin verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten itibaren, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle toplamda 193 Filistinli yaşamını yitirdi, bunların 96’sı çocuk. Bu trajik rakamlar, bölgedeki yaşam koşullarının ne kadar kritik seviyeye ulaştığını gösteriyor. Uluslararası ve yerel kurumlar, İsrail’in “açlık ve susuzluğu silah olarak kullandığını” belirterek, bu durumu uluslararası toplumun dikkatine çekiyor ve acil çözüm çağrısı yapıyor.