Geçtiğimiz günlerde 70. yaşını kutlayan ünlü aktör Bruce Willis’in sağlık durumu, hayranlarını ve ailesini derinden etkiliyor. Üstelik, teşhis edildiği demans hastalığı nedeniyle kariyerine veda etmek zorunda kalmıştı. Son zamanlarda ise bilişsel fonksiyonlarını kaybettiği ve konuşma ile okuma gibi temel yetilerinin neredeyse tamamen ortadan kalktığı iddia ediliyor. Fiziksel açıdan şu an için herhangi bir sağlık sorunu yaşamıyor olsa da, yaşam koşullarında önemli değişiklikler yaşanmış durumda.
İşin en dikkat çekici tarafı ise, Willis’in ailesinin onun bakım durumu ile ilgili aldığı kararlardır. Bruce Willis, ailesinin geleneksel bakım odaklı yer yerine, başka bir evde, bakıcılardan oluşan bir ekip gözetiminde yaşamayı tercih ediyor. Bu durum ise kamuoyunda ve fanlar arasında önemli bir tartışma başlatmış durumda. Karısı Emma Heming, konu hakkında yaptığı açıklamalarda, kocasını bir bakımevine yatırmadıklarını ve bu özel durumun onu mutlu edecek en iyi ortam olduğunu ifade etti.
Emma Heming’in Açıklamaları ve Toplumun Tepkileri
Emma Heming, bu kararı açıklarken, pek çok kişinin kendisini sert şekilde eleştirmesine de tanık oldu. Bir sosyal medya kullanıcısı, bu durumu “demans hastasını evinden alıp başka bir yere götürmek ve kendi rahatını düşünmek” şeklinde eleştirdi. Bir diğer kullanıcı ise, ünlü aktör Gene Hackman’ın eşi Betsy Arakawa’yı örnek göstererek, onun evdeki bakımını ve sabrını övdü. Bazı kişiler ise, Willis’in sağlığının oldukça ciddi olduğunu ve profesyonel bakım alması gerektiği görüşünde birleşti.
Ancak Emma Heming, bu düşüncelere karşı çıkarken, kendisini ve ailesini savundu. Ona göre, demansa yakalanan birinin kişiliğinde değişikliklerin yaşanabildiğini ve bu nedenle kocasını başka bir evde, onun ihtiyaçlarına daha uygun bir ortamda tutmayı tercih ettiklerini belirtti. Sosyal medya paylaşımında, insanların kendisini yargılamasının ve tepkilerinin haksız olduğunu vurgulamayı ihmal etmedi.
Emma Heming’in Ağır Kararı ve Kişisel Mücadelesi
Bruce Willis’in hayattaki en zor kararlarından biri olan bu tercih, Emma tarafından da büyük bir içsel mücadelenin sonucu olarak açıklandı. Bir programda yaptığı açıklamada, kocasının zamanını ailesiyle geçirmesinin onun en büyük endişesi olduğunu ve kızlarının refahı için böyle bir karar aldıklarını sözlerine ekledi. Bir yandan onun sağlık durumunun ciddi olduğunu kabul ederken, diğer yandan onun en iyi şekilde bakılması gerektiğine inanıyor.
Emma’na göre, kısıtlamalara rağmen Willis’in kendi ailesiyle, hatta çocuklarıyla iç içe olması devam ediyor. Kızı Mabel ve Evelyn ile kahvaltı ve akşam yemekleri yapıyorlar ve onunla sürekli vakit geçiriyorlar. Ayrıca, eski eşleri Demi Moore ile kızları Rumer, Scout ve Tallulah da Willis’e zaman zaman ziyaretler düzenliyorlar.
Hastalığın Etkileri ve Emma Heming’in Duyguları
Hastalığın ilk dönemlerindeBruce Willis’in davranışlarında değişiklikler gözlemlendi. Emma, kocasının şimdi daha sessiz ve mesafeliyenalan bir hale geldiğini belirtiyor. Bu durumun onu çok üzdüğünü ve endişelendirdiğini de ekledi. Ayrıca, hastalığın kendisini de etkilediğini ve panik nostaljisi yaşadığını anlatıyor. Yine de, onun oldukça sağlıklı olduğunu ve yaşam kalitesini korumaya çalıştıklarını vurguluyor.
En büyük dileğinin, kocasının hala birlikte olmalarına minnettarlık duyması olduğunu ifade eden Emma, onunla olan ilişkisi ve yaşadıkları zorluklar karşısında güçlü duruyor. Bruce Willis’in ilk evliliğinden olan üç kızıyla ve Emma ile ilişkisi, onun bu zorlu süreçteki aile bağını güçlendiriyor.
Emma, yaşadıkları deneyimlerin kendisi için çok özel ve öğretici olduğunu belirtiyor. Bu süreçte, onun yanında olmaya ve sevgiyle destek olmaya devam edeceklerini anlatıyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!