40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İstanbul 7’nci Aile Mahkemesi’nde görülen çekişmeli boşanma davasında dikkat çekici ve dikkat çekici bir karar alındı. Mahkeme, tarafların yaşadığı zorluklara ve hukuki duruma yeni bir bakış açısı getirerek önemli bir karara imza attı. Olaylar, çiftin yaşam mücadelesi ve yasal haklar çerçevesinde şekillendi.
İstanbul’da ikamet eden B.A. ile M.A., 2021 yılının Şubat ayında resmi olarak evlenmişlerdir. Zamanla çift arasında çeşitli anlaşmazlıklar ve iletişim sorunları ortaya çıktı. Bu sorunlar, çiftin boşanma kararı almasıyla sonuçlandı ve dava süreci başladı. Çekişmeli boşanma davası kapsamında mahkeme, tarafların yaşam koşullarını ve haklarını gözeterek önemli bir karar verdi.
Davada, çiftin yaşamış olduğu konut ile ilgili olarak, B.A.’nın eşiyle birlikte yaşadıkları babasına ait olan evden taşındığı ve bu durumun mahkeme tarafından dikkate alındığı belirtildi. Ardından, hem B.A. hem de babası, kendi ikametgahlarının güvenliği ve huzuru adına, M.A.’nın evden tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme, bu talepleri değerlendirerek, ilgili konutun tahsisini M.A. lehine kararlaştırdı. Böylece, mahkeme, tarafların yaşama hakkını gözeterek ve hukuki prosedürleri titizlikle uygulayarak, konutun mülkiyet ve kullanım hakkını belirledi.
M.A.’nın avukatı, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kanun koyucunun amacı burada kadın-erkek ayrımı yapmak değil, aksine ekonomik ve sosyal açıdan daha zayıf olan tarafı korumak ve onların barınma hakkını sağlamaktır. Günümüzde, uygulamada bu husus sıklıkla karşımıza çıkmakta ve mahkemelerin bu doğrultuda kararlar vermesi önem kazanmaktadır.” Bu açıklama, hukuki kararların toplumsal ve insani boyutunun da göz önünde bulundurulduğunu ortaya koyuyor. Mahkeme, sadece mülkiyet değil, aynı zamanda tarafların yaşam hakkını da gözeterek, adil ve insani bir karar vermeyi amaçlamış durumda.
Dünyada sadece 4 yerde var, biri Bartın’da: Tam 80 milyon yıllık