Al-Kheetan, BM Cenevre Ofisi’nin düzenlediği haftalık basın toplantısında, AA muhabirinin yönelttiği “İsrail ordusu, Gazze kentini işgal etme planını onayladı. Bu hareket nedeniyle binlerce Filistinli korkuyla bölgeden uzaklaşmaya başladı. Sizce bu karar, İsrail’in Gazze’yi tamamen kontrol altına alma planının ilk adımı mı? Bu adımın olası tehlikeleri neler olabilir?” sorusunu yanıtladı.
İsrail’in bu planlarının siviller üzerinde büyük riskler oluşturduğunu belirten Al-Kheetan, şunları söyledi: “İsrail’in Gazze kentini işgal planı nedeniyle geniş çaplı yerinden edilme, artan ölümler ve Gazze Şeridi’nde mevcut durumdan daha derin açlık ve sefalet riskleri söz konusu.”
Al-Kheetan, böyle bir planın uygulanması halinde en çok etkilenecek kesimler arasında engelliler, yaralılar, çocuklar, kadınlar ve savunmasız diğer grupların bulunduğunu vurguladı. Gazze kentinin işgaliyle ilgili yapılan planların, daha büyük çaplı bir stratejinin ilk aşaması olup olmadığını bilmediklerini belirten Al-Kheetan, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün, “İşgal altındaki Gazze Şeridi’nin tamamen askeri güçler tarafından ele geçirilmesi planlarının, ilgili riskler nedeniyle derhal durdurulması gerektiği” yönündeki uyarısına dikkat çekti.
Gazze’nin İşgal Planı Detayları
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos tarihinde Gazze Şeridi’nin kuzey kesimindeki kentlerin işgal edilmesine yönelik planı onayladı. Ayrıca, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in, 17 Ağustos’ta Gazze kentini işgal etme kararını aldığı bilgisi verildi.
Başbakan Binyamin Netanyahu, kabine toplantısının öncesinde yaptığı bir röportajda, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini açıkladı. Basında çıkan haberler ise, saldırıların sırasıyla ve aşamalar halinde gerçekleştirileceğine işaret etti. İşgalin öncelikle Gazze kentinde başlayacağı ve daha sonra saldırıların, ortada bulunan Filistinli mültecilerin yaşadığı kamplara doğru genişleyeceği öngörülüyor.
