Bayram için memleketlerine gidiyorlardı… Dev uçak yüzlerce kişiye mezar oldu! Felaketin sebebi yıllar öncesinde gizliydi

Modern havacılık tarihinin başından bu yana, uçak kazaları sık sık gündeme geliyor. O kazalar arasında bir tanesi var ki tek bir uçağın karıştığı en ölümcül kaza olarak tarih kitaplarındaki yerini aldı. Bayram için memleketlerine giden yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği kazanın sebebi ise yıllar önce yapılmış bir hatadan başka bir şey değildi.

Bundan tam 40 yıl önce, Japonya Havayolları'na (JAL) ait 123 sefer sayılı uçak, 12 Ağustos 1985 tarihinde Tokyo'nun yaklaşık 95 kilometre doğusunda yer alan bir dağa çarpmış ve toplamda 505 yolcu ile mürettebat dahil 520 kişi hayatını kaybetmişti. Bu olay, tek bir uçağın karıştığı en ölümcül havacılık kazası olarak kabul edilir.

Olayın gerçekleştiği zamanlarda, Japonya'da iç hat uçuşlara olan talep ciddi biçimde artmıştı. Artan talep, havayolu şirketlerinin biletleri karşılamakta zorlanmasına neden olmuştu. Bu ortamda, Japonya Havayolları, yeni nesil dev uçak olan Boeing 747 Jumbo Jet'leri sipariş etmiş ve uçakların koltuk kapasitesi maksimum seviyeye çıkarılmıştı. Gövde yapıları ve iniş takımları, sık kalkış yapan kısa mesafe uçuşlarına uygun hale getirilecek şekilde güçlendirilmişti.

Kazanın Arka Planı ve Uçağın Durumu

Özel sipariş edilen ve modifiye edilen Boeing 747 SR-46 modeli, ilk defa 1973 yılında hizmete başladı. 498 koltuk kapasitesiyle tasarlanan uçak, zamanla 550 koltuğa kadar genişletildi. Flight testleri sonrası, uçak ilk kez 1973 yılında ticari seferlerine başladı ve 1985’teki kazaya kadar toplamda 18.800 sefer ve 25.000 uçuş saatine ulaşmıştı. Uçağın yoğun kullanımı, özellikle Tokyo ile diğer Japon şehirleri arasında yapılan kısa mesafe yolculuklarda, bu modeli oldukça kritik kılıyordu.




Ayrıca, kazanın gerçekleştiği günün de farklı bir önemi bulunmuyordu. Uçağın 6 kısa mesafe uçuşunun beşincisiydi ve planlanan sefer, 18:12'de Haneda Havaalanı’ndan kalkış yapıp yaklaşık 1 saat içinde Osaka Itami Havaalanı’na iniş yapmaya planlanmıştı. Ancak bu plan, felaketle sonuçlandı.

Felaketin Kökenleri ve 7 Yıl Öncesine Dayanan Problemler

Gerçek sebep ise bundan çok daha eskiye, 1978 yılına uzanıyordu. O yıl, aynı uçak Itami Havalimanı'na iniş sırasında ciddi hasar almıştı. İniş sırasında, uçağın kuyruğunun piste çarpmasıyla, uçak gövdesinin arka bölmesine hasar oluşmuş ve çatlak meydana gelmişti. Bu hasar, hızlı bir şekilde tamir edildiği söylenmiş olsa da, uzmanlar zamanla ortaya çıkan detaylar ışığında, bu tamirin yetersiz olduğunu görecekti.

Uçağın 1978’deki inişten sonra toplam uçuş süresi 16.170 saate ulaşmıştı. Bu durum, gövde içerisinde görünmeyen çatlakların zamanla zayıflamasına neden olmuş ve sonuçta 1985 kazasıyla kendini göstermişti. Ayrıca, bu olayın önemli bir psikolojik ve kültürel etkisi de olmuştu; çünkü o yıl, yaz aylarında ve Obon döneminde, pek çok Japon aileleriyle memleketlerine gitmekteydi.




Kaza Anı ve Kontrol Kaybı

Uçak, 12 Ağustos 1985 akşamı saat 18:12’de Haneda Havaalanı’ndan kalktı. İlk 12 dakikası sorunsuz geçti ve her şey normal görünüyordu. Ancak, saat 18:24 civarında, uçak Sagami Körfezi üzerinde iken arka bölmedeki büyük bir patlama gerçekleşti. Yoğun hava basıncı ani olarak düştü ve arka tavan çöktü. Bu olay, uçakta 4 hidrolik hattının kopmasına yol açtı ve dikey stabilizatör devre dışı kaldı. Kontrolsüz kalan uçak, ciddi tehditler altında ilerlemeye başladı.




Kaptan Pilot Masami Takahama, soğukkanlılığını koruyarak acil durum sinyali gönderdi ve piste geri dönüşü değerlendirdi. Ancak, uçak kontrollü bir şekilde hareket edececek duruma değildi. İçeriden gelen sesler ve kayıtlar, yolcuların oksijen yetersizliği nedeniyle hipoksiye girdiklerini gösteriyor, bu da tepkilerin yavaşlamasına neden olmuştu. Uçak saatlerce kuzeye doğru sürüklendi, hızla irtifa kaybetti ve sonunda dağlara çarparak imha oldu.

Kazanın Son Anları ve Çarpışma

Saat 18:45’te, uçak 4.100 metre irtifaya inmiş ve alçalmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra da Takamagahara Dağı’na çarparak patladı. Çarpışmadan sonra sağ kanat ve iki motor parçalanırken, uçak ters devrilip başka bir yamaca çarptı ve büyük bir patlama ile yok oldu. Enerjisi saniyeler içinde büyük bir sismik etkinlik oluşturmuştu; bu, yaklaşık 160 km uzaklıktaki sismograf cihazlarına yansıdı.




Kuruluşlar, kurtarma çalışmalarının geç başlamasıyla ve arazi şartlarının zorluğu nedeniyle, kazazedelerin tam sayısını net olarak belirleyemedi. Enkaz bölgesinde, hava karardıktan sonra, ilk kurtarma girişimleri birkaç saat sonra gerçekleştirilebildi.

Hayatta Kalanlar ve Gürültü

Toplam 524 kişiden sadece dört kadın sağ kalabildi. Onlar da, uçağın sol tarafında oturan 54-60 numaralı sıralar civarında yer alan yolculardı. Hayatta kalanlardan biri olan Yumi Ochiai, enkazdan sağ çıkıp hastaneye kaldırıldığında, hayatta kalmayı başardığını, helikopter seslerini ve yardıma işaret eden ışıkları gördüğünü anlattı. Kendisi ve diğer üç kadın, umutsuz anlarında yardımın geleceğine inanmışlardı.




Soruşturma ve Sonuçlar

Hükümet, olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatmış ve 19 Haziran 1987’de raporunu yayımlamıştı. Rapor, kazanın temel sebebinin, 1978’deki onarım sırasında yapılan yetersiz işçilik ve malzeme kullanımı olduğunu ortaya koydu. Takagi Yasumoto, JAL Yönetim Kurulu Başkanı, kazadan 12 gün sonra istifa etti.

İşte bu kazadan sonra, tam 40 yıl geçmesine rağmen, kazanın gerçekleştiği bölge bir anıt mezara dönüştü. Aileler, her yıl 12 Ağustos’da bölgedeki anıt taşların başında toplandı ve kayıplarını anmaya devam ediyor. Ayrıca, Havaalanı yakınlarındaki bir müzede kazayla ilgili detaylar ve ailelerin veda mektupları sergileniyor.

Yıllar geçmesine rağmen, JAL markası güçlü kalırken, şirketin itibarı ve yolcu sayıları da azaldı. Ancak, kazaya rağmen uçmayı sürdüren ve kazadan korkmayan pilotlar ve yolcular da varlığını sürdürdü; onların arasında, kaptan Takahama’nın kızı Yoko da bulunuyordu.