40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Üşümezsoy, İstanbul’da 23 Nisan’da yaşanan ve önceden tahmin ettiği sarsıntıyı anımsatarak, şimdi ise Simav fay hattına odaklanıyor. Ayrıca Sındırgı depreminin yaklaşık 15 kilometrelik kırılma sonucu meydana geldiğini ve bu hareketin bölgedeki tehlikeyi tamamen ortadan kaldırmadığını özellikle vurguladı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sındırgı’daki depremin Simav fay hattının doğuya uzanan kolunda oluştuğunu söyledi. Uzman, bu kırılmanın fay hattındaki enerjiyi tamamen boşaltmadığını ve bölgenin hâlâ risk altında olduğunu ifade etti.
Hasta yaklaşık 70 kilometrelik hattın, 1965’teki Demircili depreminde 30-40 kilometrelik bölümünün kırıldığını, kalan kısmın ise büyük bir tehdidi temsil ettiğini belirtti.
Üşümezsoy, Simav’ın kavurun iç çekirdeği gibi yükseldiğini ve Sındırgı’nın ise kabuk bölümünde yer alan “Ophiolitik Kayalar” üzerine faylanma olduğunu açıkladı. Bu farklılıkların, Simav fay hattının çok daha aktif ve yüksek atım potansiyeline sahip olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Adana’da Trajik Kaza Sonuç Verdi: Çarpışmanın Ardından 5 Aylık Mücadele Vefatla Sonuçlandı