40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Molluscum contagiosum, özellikle çocuklar arasında oldukça sık görülen ve viral kaynaklı bir dermatolojik enfeksiyondur. Bu hastalık, Çiçek virüsü ailesinden (Poxviridae) gelen ve DNA virüsü olan molluscum contagiosum virüsü (MCV) tarafından tetiklenir. En belirgin özelliği, genellikle küçük, parlak ve orta kısmında çukur bulunan kabarık lezyonların oluşmasıdır. Bu lezyonlar, çoğu zaman ağrısız olsa da, bazen kaşıntı veya hafif rahatsızlık hissi ile kendini gösterebilir. Çoğunlukla 1-10 yaş arası çocuklarda görülür ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde hastalığın yayılımı artış gösterir. Ayrıca, yetişkinlerde genital bölgede görülen molluscum, cinsel temas yoluyla da bulaşabilir.
Hastalığın en önemli bulaşma yolu doğrudan temas olup, enfekte kişinin lezyonlarına dokunmak veya enfekte olmuş eşya ve ortamlarla temas etmekle gerçekleşir. Giysi, havlu, yatak örtüsü, oyuncak, spor ekipmanı gibi eşyaların paylaşılması, virüsün yayılmasına neden olur. Özellikle kaşıntı veya kazıma sonucu virüs, ellerden diğer vücut bölgelerine kolayca geçebilir. Bu durum, özellikle çocuklar arasında yaygın olan temas ve paylaşım alışkanlıklarını göz önüne aldığımızda, enfeksiyonun hızla yayılmasına zemin hazırlar. Ayrıca, hijyen kurallarına dikkat edilmemesi veya lezyonların uygun şekilde kapatılmaması enfeksiyonun daha geniş alanlara yayılmasına neden olabilir.
Çocuklar, henüz gelişmekte olan bağışıklık sistemleri nedeniyle molluscum contagiosum enfeksiyonuna karşı daha hassastır. Sosyal ortamlarda sık sık oyuncak paylaşımı, yakın temas ve ortak alan kullanımı, bulaşma riskini artırır. Ayrıca, deri bariyerindeki bozukluklar ve ciltteki küçük yaralar, virüsün girişini kolaylaştırır. Bu durum, enfeksiyonun yayılmasını hızlandırır ve hastalığın süresini uzatabilir. Son yıllarda, özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerde vaka sayılarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir. Bu artış, bağışıklık sistemi baskısı altındaki bireylerin artması, hijyen alışkanlıklarının iyileştirilmemesi ve enfeksiyon farkındalığının yükselmesi gibi çeşitli faktörlere bağlanmaktadır.
Genellikle 6-12 ay içinde kendiliğinden iyileşen hastalık, bazen 1-2 yılı bulabilen uzun süreli seyir gösterebilir. Bu nedenle, estetik kaygılar, lezyonların yayılımı, kaşıntı veya ikincil enfeksiyon riski söz konusuysa, uygun tedavi seçenekleri değerlendirilir. Tedavi yöntemleri arasında topical kremler, küretaj, lazer tedavisi ve kriyoterapi yer alır. Ancak, çoğu zaman hastalık kendi kendine iyileştiği için, tedavi kararı hastanın durumu ve lezyonların yaygınlığına göre doktor tarafından belirlenir.
Hastalığın önlenmesi ve yayılmasının engellenmesi için en etkili yöntem düzenli hijyen kurallarına uyum ve temasın sınırlandırılmasıdır. Çocukların, enfekte lezyonları kapatmak için su geçirmez bantlar kullanması ve lezyonların görünümünü gizlemesi önerilir. Ayrıca, sık el yıkama, tırnakların kısa tutulması ve kaşıma alışkanlığının engellenmesi önemli koruyucu önlemlerdir. Ortak kullanılan havuz, duş, spor salonu gibi ıslak alanlarda, eşyaların kişiye özel olması ve düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Oyuncak, havlu ve benzeri ürünler paylaşılmamalı ve her kullanımda yıkanmalıdır. Bu önlemler, enfeksiyonun yayılmasını ciddi oranda azaltır ve hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar.
Çocuklar okula veya kreşe devam edebilir, ancak hijyen koşullarına dikkat edilerek temasın sınırlandırılması önemlidir. Lezyonların varlığı, enfeksiyonun yayılma riskini artırdığı için, ebeveynlerin çocuklarının cildinde şüpheli kabarcıklar fark etmesi halinde derhal sağlık kuruluşuna başvurması gerekir. Lezyonların kapatılması, hijyen eğitimi ve kişisel eşyaların paylaşımının önlenmesi, enfeksiyonun yayılmasını engellemede etkili adımlardır. Ayrıca, çocuklara enfeksiyonun bulaşma yolları ve korunma yöntemleri uygun dille anlatılmalı, böylece farkındalık artırılmalıdır.
Deniz suyu toksinleri atıyor, bağışıklığı güçlendiriyor! Deniz ve kumun faydaları say say bitmiyor