30 Mart tarihinde yaşanan olayda, İstanbul’dan Sakarya’nın Sapanca ilçesine bağlı bungalov kiralayan Kozan ailesi, konaklama sırasında gözlerini şüphelere boğan bir duruma tanıklık etti. Aile, kiraladıkları yapının yatak odası ve jakuzi bölümünde gizlenmiş olan ve ampul içine saklanmış olan gizli kamerayı fark etti. Bu durum, ailede büyük şaşkınlık ve korku yarattı. Durumu hemen güvenlik güçlerine bildiren aile, olayın ardından polis ekipleri tarafından detaylıca soruşturma başlatıldı. Yapılan incelemeler sonucunda, işletme sahibi Hüseyin K. ve onun yakın arkadaşı Tansel S. gözaltına alındı. İfadeleri alındıktan sonra, her iki şüpheli de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkemeye sunulan iddianamede, sanıklar hakkında “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi, olayın oldukça ciddi ve çarpıcı detaylarıyla dolu olduğu ortaya çıktı.
Sanıklar ilk kez hakim karşısında
Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar ilk kez hakim önüne çıktı. Müştekiler, taraf avukatları ve tutuklu sanık Hüseyin K. duruşma salonunda hazır bulunurken, diğer tutuklu sanık Tansel S. ise cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmanın başlangıcında tutuklu sanık Hüseyin K. savunma yaptı. Savunmasında, olay günü kendisinin diğer bungalovdaki müşterilerle ilgilendiğini, Tansel S.’nin ise diğer bungalovdaki müşteri ilişkileriyle ilgilendiğini belirtti. Ayrıca, olay günü 29 Mart tarihinde, kendisinin önceden belirlenmiş müşterileri bungalova yerleştirdiğini ve ödemeleri kısmen aldığını ifade etti. Ampulü, 7 Mart tarihinde bulduğunu ve fotoğrafını çekip, ne olduğunu sormak amacıyla soruşturma sırasında bildirmediğini söyledi. Ampulün, diğer ampullerden farkı olmadığını ve depoya koyduğunu belirtti. Ayrıca, ampulün jakuzi üzerindeki tesisata nasıl takıldığını bilmediğini ekledi.
Yazışmalar ve ampulün gizemi
Mahkeme heyeti tarafından R.Z. isimli kişiyle yapılan yazışmalara ilişkin sorulara, sanık Hüseyin K. şu yanıtı verdi: “R.Z. adında birini tanımıyorum. Bu yazışmalar bana ait değil ve telefonumda böyle bir isim kaydı bulunmuyor. Tansel ise bana, ampulün sensörlü olduğunu ve onun takıldığını söyledi. Ayrıca, yüklediğim güvenlik uygulamalarının, işletmenin dış güvenliği amacıyla olduğunu ve kameraları izlemek için kullanıldığını belirtti. Bu ampulden herhangi bir görüntü izlemediğini ve aktarmadığını da sözlerine ekledi.”
‘Ben takmadım, müşteri takmış olabilir’
Tansel S. ise, savunmasında, ampulün sensörlü olduğunu, gizli kameralı bir cihaz olmadığını düşündüğünü belirtti. Ampulün mutfakta bulunan ve mutfak çekmecesinde yedek olarak bulunan sıradan bir led ampul olduğunu, sadece altında sensör olduğunu ve geçerken yandığını düşündüğünü ifade etti. Ampulü, müşterilerin bırakmış olabileceğini ve gizli kamera olabileceği ihtimalini düşünmediğini dile getirdi. Aynı zamanda, diz ameliyatı geçirdiği ve ikinci kata çıkacak güçte olmadığını, Hüseyin’in vefat eden dedesine yardım etmek için sık sık bungalova gittiğini anlatırken, ampulün değişimi sırasında kendisinin olmadığını savundu. Ampulü, Hüseyin veya müşterilerin takmış olabileceğini ve parmak izlerinin neden çıkmadığını da merak ettiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, olay günü temizlik yaptığı ve rezervasyonlara karışmadığını belirtti ve suçsuz olduğunu vurguladı.
Ampulün içinden kırmızı ışık sızdı
Şikayetçi müşteki Mesut Kozan, olayla ilgili detayları anlatırken, şunları söyledi: “9 Mart tarihinde, arkadaşım aracılığıyla Hüseyin K. ile rezervasyon yaptım ve 15 bin lira ödedim. 29 Mart’ta, eşim ve kızımla birlikte bungalova gittik. Girişte Tansel S. bizi karşıladı ve bungalovun toplam ücretinin 33 bin lira olduğunu söyledi. Parayı hesabıma gönderdim ve bungalovu tanıttı. Akşam saat 15.30 civarında, jakuzinin üzerinde bulunan lambaların ortasında kırmızı bir ışık fark ettik. Jakuzinin üzerine çıktım ve ışığın, ampul içindeki kameranın etrafından geldiğini gördüm. Durumu hemen kolluk kuvvetlerine bildirdim. Sabah saatlerinde, olayın ardından toparlanıp ayrıldık. Tansel, aradı ve bizi ihbar ettiğimizi, başka bir müşterinin takmış olabileceğini söyledi. Olaydan sonra, eşim de şikayetçi olduğunu belirtti.”
Savcı tutukluluğun devamını istedi
Sanıklar hakkında, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Cumhuriyet savcısı, tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise duruşmayı erteleyerek, sürecin devamını kararlaştırdı.
02:00
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
