ATK tarafından hazırlanan mütalaada, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ceza infaz kurumu koşullarında şahıs hakkında uygunluk raporu talep ettiği belirtildi. Çalık’ın 1999 yılsonunda Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde akut myeloid lösemi (AML-M4) teşhisi aldığı ve 2000 yılının ilk altı ayında toplam 4 kemoterapi tedavisi gördüğü kaydedildi. Aynı zamanda, 17 Nisan 2002 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından “askerliğe elverişli olmadığı” konusunda değerlendirme yapıldığı ifade edildi.
Sağlık Geçmişi ve Güncel Durum
Çalık’ın 2008 yılında, Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde sağ tükürük bezinde tümör (mukoepidermoid karsinom) sebebiyle ameliyat olduğu bildirildi. İzmir Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği tarafından yapılan son değerlendirmede ise, tümör veya metastaz açısından herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.
Sağlık Kurulu Raporları ve Değerlendirmeler
Belediye hastanesi tarafından hazırlanan 25 Nisan 2023 tarihli sağlık kurulu raporunda, “silah bulundurma veya taşıma ruhsatı alınmasında sağlık açısından engel bulunmamaktadır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği’nin 23 Haziran – 8 Temmuz 2025 tarihleri arasındaki evraklarında; blast sayısının yaklaşık %4-5 olduğu, kemik iliği imprint incelemesinde atipik hücre görülmediği ve flow sitometrisi ile blast oranının %1-2 olarak tespit edildiği belirtildi. 4 Temmuz’da yapılan biyopsi sonucunun ise travmatik nöroma olarak raporlandığı ve mide poliplerinin iyi huylu olduğu kaydedildi.
Devam Eden Değerlendirmeler ve Sonuçlar
14 Temmuz 2025 tarihli raporda, göğüs ağrısı şikayetiyle getirilen hastanın EKG’sinin ve kan değerlerinin normal olduğu, koroner yoğun bakımda izlem altına alındığı ve göğüs ağrısının tekrar etmediği bildirildi. Bu bulgular ışığında, hastanın kardiyolojik değerlendirmesi ve iptal edilen yoğun bakım ihtiyacı ortaya kondu. Ayrıca, 16 Temmuz 2025 tarihinde yapılan muayenede, kilo kaybı, iştahsızlık ve yorgunluk gibi şikayetlerin bulunduğu, bilincin açık olduğu, genel durumunun iyi olduğu ve hareket kabiliyetinin yerinde olduğu gözlemlendi.
Muayenede kas kuvvetleri tam olarak değerlendirilmiş, tansiyon 140/70 mmHg olarak ölçülmüş ve herhangi bir morluk, sarılık ya da solunum sıkıntısı saptanmamıştır. Psikiyatrik açıdan da aktif psikopatoloji bulunmamaktadır. Ayrıca, kemik iliği biyopsisi ve diğer tetkiklerle, leukemi, lenfoma veya miyelodisplazi gibi ciddi patolojik bulgular tespit edilmemiştir.
Gerekli Tetkik ve Takip Planları
- İlgili uzmanlar tarafından, kemik iliği biyopsisi ve diğer tetkiklerin bir arada değerlendirilmesi sonucunda, HIV, lösemi, lenfoma veya miyelodisplazi taraması yapılmalıdır.
- Gerekirse, hastanın daha kapsamlı bir merkezde yeniden gözden geçirilmesi ve tedavi planının güncellenmesi önerildi.
Hastanın Güncel Durumu ve Güvenlik
İzmir Şehir Hastanesi’nin 19 Temmuz – 6 Ağustos 2025 tarihleri arasındaki yatış ve çıkış belgelerinde; hastanın EKG ve böbrek fonksiyon testlerinin normal olduğu, tükürük bezi tümörü açısından nüksetme ya da yayılma belirtisi olmadığı, vücut kitle indeksinin normal sınırlar arasında olduğu ve kemik iliği biyopsisinde %2 oranında blast hücresi tespit edildiği vurgulandı. Ayrıca, hastanın total vücut ağırlığında artış gözlendiği ve genel sağlık durumunun iyi olduğu rapor edildi.
Ek olarak, bağırsaklarda divertikül bulunmasına rağmen, divertikülit açısından bulguya rastlanmadığı ve kilo kaybının herhangi bir patolojik sebebe dayanmadığı belirtildi. Ruhsal hastalık açısından yapılan değerlendirmelerde de, herhangi bir psikiyatrik sorun ya da psikozun bulunmadığı ve genel durumunun stabil olduğu açıklandı.
İnfaz ve Güvenlik Durumu
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan mütalaada, kemik iliği morfolojik ve patolojik incelemeleri neticesinde, şahısta lösemi, lenfoma veya miyelodisplazi gibi patolojik bulgulara rastlanmadı. Bu durum, hastanın şu anda, güvenle cezaevinde kalabileceği ve tedavisinin düzenli izlenebileceği şeklinde değerlendirildi.
02:00
News
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
