Brüksel’de, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’da yapacakları görüşmenin ardından büyük bir endişe hakim. Bu toplantının paniğe yol açmasının temel nedeni, Avrupa Birliği’nin (AB) bu zirveden dışlanmış olması. Önce dışişleri bakanları seviyesinde toplanan, ardından da liderler tarafından yayımlanan bildiri ile, AB’nin kararlara katılımı sınırlandırılarak, uygunsuz sonuçların etkilenmesini engellemeye çalışılıyor. Trump’ın öngörülemez hareketleri ve Ukrayna ile AB’nin çıkarlarına aykırı olabilecek kararları, AB’deki endişeleri daha da artırmakta.
Ukrayna ve AB’nin Yaklaşım Farkları
AB’nin Ukrayna’ya verdiği destek önemli bir rol oynamaktadır, fakat barış sürecinde AB’nin etkisi üzerine şüpheler bulunmaktadır. Trump’ın Ukrayna konusundaki bakış açısı ise AB’den oldukça farklılık gösteriyor. Dünkü AB liderleri bildirisi, bu farkı net biçimde ortaya koydu. Belge, uluslararası sınırların güç kullanılarak değiştirilmemesi gerektiğine vurgu yaparken, Ukraynalıların kendi geleceklerini belirleme hakkına da dikkat çekti. Liderler, diplomatik çözümün Ukrayna ve Avrupa’nın güvenlik çıkarlarıyla uyum içinde olması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların devam edeceği de bu bildiride net biçimde vurgulandı.

Anlaşmazlıklar ve Macaristan’ın Tutumu
Ortak bildiriyi hazırlama sürecinde, AB’nin tamamını temsil eden bir metin ortaya çıkmadı. Bunun temel nedeni, Macaristan’ın bildiriyi onaylamaması. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB liderlerinin, davet edilmedikleri bir toplantı için şartlar belirlemesine karşı çıktı ve “AB’nin kenara itilmiş olması zaten üzücü bir durum” ifadelerini kullandı. Ayrıca, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, durumu daha da kötüleştirecek en büyük riskin, belirlenen şartlara uyulmadan dışarıdan talimatlar vermeye başlanması olacağı uyarısında bulundu. AB ise, şartsızleşmiş bir ateşkes ve güvenlik garantileri konusunda ısrarcı olmakta ve bu konular, Trump ile bazı AB liderlerinin, İngiltere ve Ukrayna temsilcilerinin katılımıyla bugün yapılacak toplantıda gündeme getirilecek. Toplantı sonrası Trump’ın, Avrupa ülkelerinin telkinleri doğrultusunda hareket edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Gazze ve Ukrayna’da AB’nin Gücü Sınırlı Kalıyor
Trump’ın göreve geldiğinden beri, Ukrayna’daki manevra kabiliyeti eskiye kıyasla oldukça kısıtlandı. Aynı zamanda, AB Gazze konusundaki etkinliğinde de sınırlı kalıyor. Bu durum, İsrail’in AB’nin eleştirilerine ve telkinlerine cevap vermemesi, üyeler arasındaki görüş ayrılıklarının derinleşmesine bağlanabilir. AB’nin, insan hakları ihlali gerekçesiyle İsrail’e karşı alınması gereken somut yaptırımlar konusunda oybirliği sağlanamadı. Mevcut durumda, daha esnek ve oybirliği gerektirmeyen adımlar bile, üye devletler arasında yeterince destek görmemekte ve uygulanamıyor. Bu nedenle, AB’nin etkili ve ortak bir duruş sergilemesi güçleşiyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!