40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan ve doğrudan Sındırgı Fayı üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Bu süreçte bölgeye yaptığı incelemeleri paylaşan Sözbilir, “Ana şoktan sonra yaklaşık 4 bin civarında artçı sarsıntı yaşandı. Bölge, Sındırgı fayının bulunduğu bir alan. Aynı zamanda batıdaki Gelenbe fayı da burada yer alıyor. Bu fay kuzey-güney uzanımlı olup, büyük ihtimalle ana depremin ardından Gelenbe fayı bir bariyer görevi görmüş olabilir. Bu nedenle kırılma doğrudan doğuya doğru ilerlemiş görünüyor. Kırılan fay uzunluğu yaklaşık 10-12 kilometre civarında belirlendi.”
Prof. Sözbilir, yapılan çalışmaların deprem etkinliğinin yavaş yavaş azaldığını gösterdiğini ve zamanla bu aktivitenin bir “deprem fırtınası” şeklinde gelişebileceğini ifade etti. Birkaç hafta içinde depremlerin aktivitesinde önemli derecede azalma bekleniyor.
Deprem büyüklüğü 5’i aşmayacak
Sözbilir, ilk günlerde Gelenbe fayının kendi içinde birkaç küçük deprem ürettiğine dikkat çekerek, “Aktivite transferi belli bir düzeyde devam ederse, Akhisar, Kırıkağaç ve Balıkesir bölgelerine doğru da depremler gelişebilir,” dedi.
Vatandaşlara uyarı: Sözbilir, halkın panik yapmaması gerektiğinin altını çizdi ve şu ifadeleri kullandı: “Bölgedeki lokal deprem aktivitesi belli ölçeklerde ve küçük alanlarda gerçekleşiyor. Çeşitli fayların olmasıyla, bu süreç zaman zaman bir ‘deprem fırtınası’ haline dönüşebilir. Ancak, büyük depremler 5 sınırını aşmayacaktır. Bu nedenle, halk panik havasından kurtulmalı.”
Prof. Sözbilir, Sındırgı’da yaşanan depremlerin İstanbul’daki fayları etkilemeyeceğine vurgu yaptı. Ayrıca, bu depremin bölgedeki yıkım sınırlarından uzak olduğunu belirtti. “O nedenle çok fazla bina yıkılmadı. Sadece bir bina yıkıldı, ancak hasar gören bina sayısı 1000 civarında. Oradaki yapı stokunun durumu da tam anlamıyla iyi değil. Ancak, yeni inşa edilen evler belli bir sağlamlık seviyesine ulaşmış durumda. Özellikle TOKİ konutları bu konuda örnek teşkil ediyor. Kırsal alanda, köy evlerinde ise hasar oranı biraz daha yüksek. Bu evlerin çoğu yığma yapı tipinde olduğu için, yeni uygulamalara geçilebilir. Bazı güçlendirici önlemler alınarak, özellikle kenarlara çelik direkler eklenebilir ve yapı dayanıklılığı artırılabilir.”
Anadolu Otoyolu’nda kaza: İstanbul yönü ulaşıma kapandı