40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Wimbledon, dünya tenisinin en prestijli ve en zorlu turnuvalarından biridir. Bu yıl, çoğu sporseverin hayallerini süsleyen önemli bir başarı gerçekleşti: Türk kadın tenisçi Zeynep Sönmez, Wimbledon’da tek kadınlarda 3. tura yükselen ilk Türk oyuncusu olmayı başardı. Bu tarihi başarı, sadece bireysel bir yükseliş değil, aynı zamanda Türkiye’nin spor kültüründe yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.
p>Zeynep, Wimbledon’da 3. tura yükselerek Türk tenis tarihinde bir ilki gerçekleştirdiğinde, başarısının ardındaki zihinsel duruşunu şu sözlerle anlatıyor: “Birinci tur, sonra ikinci tur… Üçüncü turu çıkarım, tarih olur gibi düşüncelerim yoktu. Sadece maçlarıma odaklandım.” Bu sözler, genç sporcunun yüksek hedefler yerine, her maça odaklanarak ilerlemeyi tercih ettiğini gösteriyor. Sönmez, turnuvanın henüz başlangıcında olduğunu ve amacı sadece bir tur yükselmek değil, turnuvayı kazanmak olduğunu belirtiyor: “Burada üçüncü tura ulaşmak büyük bir adım ama benim asıl hayalim turnuvayı kazanmak.” Bu yaklaşım, onun korttaki cesaretini, alçakgönüllü özgüvenini ve stratejik düşünce yapısını yansıtıyor. Turnuva boyunca, maç maç ilerlemeyi tercih eden genç raket, fiziksel ve mental olarak en iyi durumda sahaya çıkmak için hazırlandığını belirtiyor.
p>Zeynep’in 3. tur biletini aldığı karşılaşma, hem skor hem de duygusal açıdan oldukça zorlu bir mücadeleydi. Sönmez, maçın sonunda yaşadığı yoğun duyguları şu sözlerle anlatıyor: “Gerçekten çok stresli bir maçtı. Setler gidip geldi, 4-0’dan geri döndü, berabere bitti. Maç puanlarında 0-40 gerideydim. Ne yapacağımı bilemedim, sadece sakin kalmaya çalıştım. Maç bittiğinde önce inanamadım, sonra çok mutlu oldum.”
p>Zeynep, Wimbledon’da tarihi bir başarı elde ederken, mütevazı ve kararlı duruşundan da ödün vermiyor. Zaferinin anlamını bilmekle birlikte, bu sadece başlangıç olduğunu da unutmuyor: “Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. İşim henüz bitmedi.” Kendisi için üçüncü tura çıkmak büyük bir gurur kaynağı olsa da, hâlâ tamamlanmamış bir hikâye olduğunu söylüyor. Bu genç raket, yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirmek istiyor. Bu sözler, onun sadece sporcu olarak değil, aynı zamanda profesyonel ve kararlı bir birey olarak yoluna devam ettiğinin göstergesidir.
p>Zeynep’in korttaki başarısının temelinde, güçlü zihinsel duruşu yatıyor. Maç anlarında sık sık tekrar ettiği önemli bir cümle ise şudur: “Geçmiş puanı unut. Ne olursa olsun, her puanı sanki son puanmış gibi oyna.” Bu yaklaşım, onun stresli anlarda sakinliğini korumasını, geriden gelip maçı çevirmesini ve baskı altında soğukkanlı kalmasını sağlıyor. Zeynep, bu mental stratejiyi kendisine her zaman hatırlatıyor ve uyguluyor.
p>Wimbledon maçları sırasında, Zeynep’in kenardaki çantasından çıkan küçük defteri fark edenler, onun korttaki en büyük destekçilerinden biri olduğunu anlar. Sönmez, mola anlarında bu notlara göz atarak taktiklerini tazeliyor ve aynı zamanda iç motivasyonunu canlı tutuyor. “Her maçta farklı şeyler yazıyorum. Rakibe göre oyun planı belirliyoruz ve not alıyorum. En önemlisi, kendime pozitif kalmayı, sakin olmayı ve burada, Wimbledon’da oynayabildiğim için şükretmeyi hatırlatıyorum.”
p>Zeynep’in başarısının en büyük destekçilerinden biri annesi Esra Özdoğan. Ona göre, “Annem her zaman yanımdaydı. İnişler, çıkışlar, sakatlıklar… Ne olursa olsun hep yanımda durdu. Eğer bugün buradaysam, onun sayesinde.” Esra Özdoğan, kızını küçükken yüzmeye götürüyordu ama onun tenis kortlarına olan ilgisi çok daha erken yaşta başladı: “Kızımı küçükken yüzmeye götürüyordum, ama o hep tenis kortlarına kaçıyordu. O zamanlar 6 yaşındaydı. O günden beri raketi elinden bırakmadı.” Bugün, Wimbledon’da kızının tarihi başarısına tanıklık eden annesinin gururu ise tarifsizdi.
p>Zeynep, idol olarak büyük isimler yerine, kendini daha çok Lü Na’nın oyun anlayışından ilham alarak geliştirdiğini söylüyor. “Ben de çok uzun değilim, büyük servislerim yok. Ama Li Na’nın kort içindeki zekası… Onu izleyerek çok şey öğrendim.”
p>Şimdi, Zeynep Sönmez’in odak noktası, Wimbledon 3. tur maçında Ekaterina Alexandrova ile karşılaşmak. Bu sadece bir tenis karşılaşması değil; aynı zamanda Türk tenis tarihinin en büyük yükselişlerinden biri olma potansiyeli taşıyan bir dönüm noktasıdır. Bu maç, hem saha içinde hem de ekran başında büyük bir heyecan ve birlik duygusu yaratıyor. Destek zamanı şimdi, Zeynep ve Türkiye için.
p>Genç sporcu Zeynep’in yükselişinde, antrenörü Mehmet Bayraktar ve ekibinin emeği büyük pay sahibi. “Uzun yıllar süren çalışmalar ve inançla yürüttüğümüz bu yolculuk, bugün meyvesini veriyor,” diyor Bayraktar. Bu başarı, sadece bir sporcunun değil, aynı zamanda onun arkasındaki ekibin ve inancın ortak başarısıdır. Onların birlikte ortaya koyduğu azim ve çalışma, genç sporcunun zirveye ulaşmasında en büyük güvencedir.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri 2024 Başladı