40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Türkiye, geçtiğimiz günlerde tekrar kadın cinayetinin derin acısıyla sarsıldı. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden İstanbul’a eğitim için gelen genç bir kadın, hayatını kaybetti. 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz, ailesinden uzak, hayallerini gerçekleştirmek adına İstanbul’da Hemşirelik Bölümü’nde eğitim görüyordu. Ancak, yaşadığı trajik olay, ülke gündemini bir kez daha kadınların güvenliği ve şiddetle mücadelenin önemini tekrar hatırlattı.
13 Temmuz 2025 tarihinde, İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin sakin sokaklarında korkutucu bir olay meydana geldi. Bir valiz içinde bulunan genç kadının cesedi, olay yerinde bulunan polis ekipleri tarafından fark edildi. Yapılan incelemeler ve soruşturma sonucunda, Ayşe Tokyaz’ın eski polis memuru Cemil Koç tarafından hunharca katledildiği ortaya çıktı. İddialara göre, olay, Ayşe’nin son görüşme talebinde bulunduğu ve evine çağrıldığı bir akşam gerçekleşti.
Cemil Koç’un, genç kadını evine çağırdıktan sonra sistematik şiddet uyguladığı, tehdit ettiği ve ardından cinayeti işlediği belirlendi. Ayşe’nin cesedi, olayın ardından bir valize konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakıldı. Cinayetin ardından, şüphelinin delilleri yok etmek amacıyla evini kırmızıya boyadığı ve kan lekelerini temizlemek için profesyonel yardım aldığı ortaya çıktı. Ayrıca, olay sonrası Cemil Koç’un, cesetten kurtulmak için bir taksiciye 500 bin TL teklif ettiği iddialar arasında yer alıyor. Soruşturma kapsamında, Koç ve altı şüpheli gözaltına alındı, soruşturma devam ediyor.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğan Ayşe Tokyaz, ailesinin ve yakın çevresinin gururu olan genç bir kadın. 22 yaşında, Işık Üniversitesi’nde Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisiydi. İstanbul’a gelerek hayallerini gerçekleştirmeye çalışan Ayşe, ikiz kardeşi Esra Tokyaz ile güçlü bağlar kurmuştu. Sosyal medyada tanıştığı ve kısa süreli bir ilişki yaşadığı 38 yaşındaki eski polis memuru Cemil Koç ile olan ilişkisi, ne yazık ki trajik bir sonla noktalandı. Ayşe’nin, yaş farkı ve evlilik teklifini reddetmesi, olayın başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.
Ayşe’nin ikiz kardeşi Esra Tokyaz, kardeşinin yaşadığı şiddet ve tehditler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Esra, kardeşinin vücut ve yüzünde sürekli morluklar gördüğünü, ancak Ayşe’nin bunları “şakalaşma” veya “geçici şiddet” olarak gösterdiğini belirtti. Ayrıca, kardeşini korumak ve kurtarmak adına defalarca polise başvurduklarını, ancak yetkililerin “Reşit olduğu” gerekçesiyle harekete geçmediğini ifade etti. Esra, devletin ihmali ve yetersizliği nedeniyle kardeşini kaybettiğini vurgulayarak, adaletin yerine gelmesini talep etti.
Türkiye, yıllardır kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlerle mücadele eden bir ülke. Her yıl yüzlerce kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybediyor. Bu olaylar, toplumun geniş kesimlerinde büyük infiale yol açarken, çözüm yolları ve yasal düzenlemeler yeniden gündeme geliyor. Ayşe Tokyaz’ın trajik hikayesi, kadınların ne kadar kırılgan ve korunmasız olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kadına şiddetin önlenmesi amacıyla çıkarılan yasalar, sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları ve kamuoyu baskısı, bu tür olayların önüne geçmek adına önemli adımlar olarak görülüyor. Ancak, uygulamadaki eksiklikler ve yetkililerin ihmali, mağdurların korunmasını zorlaştırıyor. Ayşe’nin ailesi ve yakınları, adaletin sağlanması ve benzer olayların yaşanmaması için mücadelelerini sürdürüyor.
Ayşe Tokyaz’ın yaşamını yitirmesi, toplumda kadınların güvende olmadığını ve şiddete karşı daha güçlü mücadele edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Bu olay, sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bilinç ve eğitim çalışmalarıyla da önlenebilir. Kadınların yaşam hakkına saygı duyan, onları koruyan bir toplum yapısı oluşturmak, herkesin ortak görevi olmalı.
YKS Sınav Sonuçları 2025: Sorgulama, Tarih ve Detaylar