40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Türk sinemasının en ikonik figürlerinden biri olan ve kariyeriyle birçok nesle ilham kaynağı olmuş Türkan Şoray’ın yaşam yolculuğunu ve kişisel deneyimlerini anlatan yeni kitap, “Türkan ve Hayat” adıyla okurlarla buluştu. Bu özel eser, Gazeteci ve yazar Bircan Usallı Silan’ın kaleminden çıktı ve geçtiğimiz günlerde, İstanbul’un kalbinde, Hilton İstanbul Bomonti Otel’de düzenlenen görkemli bir etkinlikle tanıtıldı.
Etkinlikte, Türkan Şoray kendisine yöneltilen “Hiç aldatıldınız mı?” sorusuna içtenlikle “Evet” yanıtını verdi. Ancak kitapta, bu konuyla ilgili düşüncelerini detaylı şekilde paylaştı. Şoray, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Elbette aldatıldım. Kadınlar, duygusal açıdan daha bağlı ve aşklarında daha istikrarlıdır. Erkekler ise içgüdüsel olarak kendilerini frenleyemiyorlar. Güzel bir kadının, her erkeğin ilgisini çekebileceğine inanıyorum. Tabii ki genellemeler yapmıyorum; istisnalar da var. Mesela, ‘15 yıl süren evlilikler nasıl oluyor?’ diye merak ederim. Hangi burçlar bu kadar uzun süre sadık kalabiliyor acaba? Yengeç burcu erkeklerinin özellikle çok sadık olduğunu söylerler, çünkü kadınlar da aynı burçta ise bu uyum sağlanıyor. Bazı erkekler ise, çapkınlık yapmaya meyilli olmalarına rağmen, fırsatını bulduğunda bu yola başvurabiliyorlar. Gerçek şu ki, bana göre erkeklere güvenmek oldukça zor.”
Sanatçı, ilişkilerde sadece güzellik meselesinin değil, daha derin dinamiklerin söz konusu olduğunu vurguladı:
“Bir ev satın alıp deniz manzarasıyla dekore ettiğinizde, başlangıçta her gün o güzelliği görerek mutlu olursunuz. Fakat zamanla, fark ediyorsunuz ki, erkek de uzun süre o güzel kadını gözleriyle görmezden gelemiyor. Bir süre sonra, başka cazip bir manzara dikkatini çekebilir. Kadın kararlıysa, elde edemeyeceği erkek yoktur. Bu nedenle, bazen erkeklerin suçlu olmadığını düşünüyorum.”
Türkan Şoray, ilişkilerde net olduğunu ve aldatıldığını fark ettiği anda durumu sonlandırdığını belirtti:
“Aldatıldığımı anlar anlamaz, ilişkiyi hemen bitiririm. Gözüm bile kırpmam.”
Türkan Şoray, kendisine atfedilen “güzel kadın” imajı hakkında düşüncelerini paylaştı ve bu algının zaman zaman kendisini rahatsız ettiğini belirtti:
“Bazı filmlerde, senaryo gereği, bana ‘Dünyanın en güzel kadınsın’, ‘Tapılacak kadın’ gibi unvanlar yakıştırıldı. Eğer şu anki bilgilerimle yeniden yazma şansı olsaydı, bu ifadelerin hiç birini filmlerimde kullanmazdım. Ama ticari kaygılarla, bu tarz imajlar oluşturuldu ve bu benim üzerimde büyük bir yük haline geldi. Güzel kadın imajı, insanın üzerinde sürekli bir baskı yaratıyor. Eğer gerçekten güzel kadınsanız, her zaman aynı güzellikte kalmanız gerektiği düşünülüyor. Oysa, saçlarımı toplamayı, ayağıma rahat ayakkabılar giymeyi ve günlük yaşamda kendimi özgür hissetmeyi de çok isterim. Elbette, gençlik yıllarımdaki güzelliğimle öne çıkmış olabilirim, ama zamanla o abartılı imaj yerleşmiş ve bu da beni zaman zaman rahatsız ediyor.”
Son dönemde sosyal medyada popüler hale gelen “Turkish Delight” makyaj trendi hakkında düşüncelerini paylaşan Şoray, şu ifadeleri kullandı:
“Keşke makyaj yerine, yıllar önce bizim çektiğimiz, unutulmaz filmlerle Türk sinemasını tanıtma fırsatımız olsaydı. Çünkü, Yeşilçam döneminde Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve bizler, birçok kaliteli ve güzel film yaptık. O yıllarda, bu filmleri dünyaya pazarlama imkanımız yoktu ve bu büyük bir şanstı. Şanssızlığımız burada yatıyor.”
Kitapta, birçok filmde birlikte rol aldığı ve hayatında önemli bir yer tutan Kadir İnanır’a dair duygularını anlatan Şoray, şunları söyledi:
“Kadir’le en büyük aşkımız, kamera önünde yaşandı ve bu doğru. Birbirimizden gerçekten etkilendik. Ama bu, sadece sahnelerde kalan bir duyguydu. Özel hayatımızda ise, arkadaşlığımız devam ediyor. Birlikte yemeklere gider, Bebek Bar’a uğrar, dertlerimizi paylaşıyoruz. Onun mutluluğu benim mutluluğumdur ve onun hayatında değerli bir yol arkadaşının olması benim için çok önemli.”
Türkan Şoray, dizilerde rol almama kararını şu şekilde açıkladı:
“Dizilerde genellikle genç ve güzel kadınlar oynar. Belirli bir yaşa geldiğinizde ise, genellikle ikinci veya üçüncü planda kalıyorsunuz. Ben de artık bu tarz rolleri oynamak istemiyorum çünkü, gençlik filmlerinde yer aldım ve yaşlandıkça yüz hatlarım değişiyor. ‘Beni gençlik halimle seven seyircimi hayal kırıklığına uğratır mıyım?’ diye düşünmek de beni dizilerden uzak tutuyor. Ayrıca, yaş aldıkça, güzelliğimdeki doğal değişimlerle barışık olmak istiyorum ve bu nedenle programlara katılmıyorum.”
Nihat Genç’in Hayatı ve Vefatı