40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Başkanlık dönemi boyunca, Donald Trump’ın liderlik tarzı ve diplomasi anlayışında önemli bir farklılık gözlendi. Özellikle ilk döneminde, birçok yabancı devlet başkanına kişisel cep telefonu numarasını doğrudan veren Trump, geleneksel resmi protokollerin çok ötesine geçerek, liderlerle birebir ve gayri resmi görüşmeler yapmayı tercih etti. Bu uygulama, Trump’ın 2. başkanlık döneminde de devam etti ve diplomatik ilişkilerde yeni bir yaklaşımın temellerini attı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a kadar birçok dünya lideri, Trump’la kurulan güçlü kişisel bağların, resmi diplomatik süreçlere olumlu yansıdığını belirtti. Trump’ın yakın çevresinden alınan bilgilere göre, ABD Başkanı, liderlerle yaptığı görüşmelerin yüzde kaçının resmi protokol dışında gerçekleştiğine dair önemli detaylar paylaşıldı. Bu görüşmelerin büyük bölümünün temel odak noktası resmi konular olsa da, gayriresmi sohbetlerin de diplomatik ilişkileri güçlendirdiği gözlemlendi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Trump arasında kurulan rahat iletişim, özellikle yapılan bir görüşmeye tanık olan başka bir kayda göre, oldukça samimi bir atmosferde gerçekleşti. Trump’ın ilk döneminde de Macron ile olan ilişkisi, kamuoyuna yansıyan ve çeşitli tartışmalara konu olan anlaşmazlıklara rağmen, kişisel bağlarının güçlü olduğu biliniyor. Macron’un NATO zirvesinde ABD’nin Avrupa Birliği’ne uyguladığı gümrük vergilerini eleştirmesi, bu ilişkinin karmaşık yapısını ortaya koyuyor.
Bir kaynak, Macron ve Trump arasındaki diyalogların sıklığını ve samimiyetini şu sözlerle özetledi: “Trump ‘Emmanuelll’ diye sesleniyor, Macron da ‘Donalddd’ diye karşılık veriyordu.” Bu tarz yakın ve içten iletişim, iki lider arasındaki rahatlığı ve karşılıklı saygıyı gösteriyor. Ayrıca, Macron’un Trump ile yaptığı görüşmelerde, kurdukları ilişkinin sadece resmi değil, aynı zamanda kişisel bir bağa dönüştüğü de gözlemler arasında yer alıyor. Bir başka uzman, “İki lider, uzun süredir birlikte çalıştıkları için birbirlerine karşı büyük bir rahatlık hissediyor ve bu da Macron’a zaman zaman daha güçlü durma şansı tanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle, 25 Temmuz’da Trump’a İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanları devam ederken, Macron’un Filistin devletini tanıyacağını açıklaması üzerine Trump’un verdiği tepki de dikkat çekiciydi. ABD Başkanı, bu kararı önemsiz görerek, “Çok iyi bir adam, onu seviyorum. Ama bu açıklamanın hiçbir ağırlığı yok” şeklinde yanıt verdi. Bu durum, hem liderler arasındaki samimi ilişkinin hem de diplomatik tavrın farklı boyutlarını sergiliyor.
Politico’nun haberine göre, yabancı yetkililer, Trump ile kurulan kişisel bağların, diplomatik süreci olumlu yönde etkilediğine inanıyor. Haber, özellikle NATO’nun Lahey Zirvesi sonrası, Trump’ın Avrupa güvenliği konusundaki yaklaşımının yumuşadığını ve Ukrayna’ya yardım konusunda daha esnek davrandığını vurguluyor. Avrupa ülkelerinden bir diplomat, “Liderlerin, Trump’la birebir iletişimi, sürtüşmeleri azaltıyor ve ortak çıkarlar doğrultusunda adımlar atılmasını kolaylaştırıyor” diye konuştu.
Özellikle Kanada Başbakanı Mark Carney’nin, seçim sonrası Trump’la yaptığı telefon görüşmeleri ve ilişkileri düzeltme çabaları, bu yeni diplomasi anlayışının örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. Bu gelişmeler, liderler arasındaki kişisel bağların, devletler arası ilişkilerde yeni bir dinamiği ortaya çıkardığını gösteriyor.
Trump’ın, özellikle son dönemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile olan iletişimi dikkat çekiyor. Starmer, Trump ile kişisel telefon ve mesaj yoluyla sık sık iletişim kuruyor ve bu iletişim, iki liderin yakın zamanda golf sahasında bir araya gelmesine zemin hazırladı. Ayrıca, Starmer’ın Trump ile WhatsApp üzerinden yaptığı mesajlaşmalar ve, geçmişte bir futbol karşılaşması sırasında Trump’tan gelen telefonla gümrük anlaşması konusunu görüşmeleri de, liderler arasındaki samimi ve gayriresmi iletişimin bir göstergesidir.
Starmer, aynı zamanda Trump’la yaptığı telefon görüşmelerini kamuoyuyla paylaşmaktan çekinmiyor. Geçmişte, Trump’tan gece geç saatlerde aldığı telefonla gümrük vergileri ve diğer konuları görüştüğü biliniyor. İngiliz hükümetinden bir kaynak, “Starmer’ın, Trump ile gayriresmi iletişim kurması, ilişkileri güçlendirmek adına önemli bir adım” yorumunu yaptı.
Politico’ya göre, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Yardımcısı Anna Kelly, Trump’ın son altı ayda 23 farklı liderle görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu görüşmelerin büyük bölümünün, liderlerin talep ettiği şartlar doğrultusunda ve kişisel girişimlerle yapıldığı belirtildi. Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Trump’la golf oynamak üzere Florida’ya uçarken, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin de Trump ile özel mesajlar aracılığıyla iletişim kurduğu kayıtlara geçti. Liderlerin, Trump’la olan özel görüşmelerin, kamuoyuna yansıması konusunda bilinçli davrandıkları ve bu ilişkilerin, diplomatik ilişkilerin yeni bir boyutunu temsil ettiği gözlemler arasında yer alıyor.
Çin’den 500 dolarlık doğum teşviki