Tercih döneminde aileler çocuklarına nasıl yaklaşmalı?
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 21-22 Haziran tarihlerinde düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçları 19 Temmuz’da açıklandı.
Şu günlerde, binlerce genç aday, üniversite tercihleri için büyük bir heyecan ve belirsizlik içinde. Bu süreç, sadece öğrenciler için değil, aynı zamanda aileleri için de oldukça kritik ve hassas bir dönem. Çocuklarının geleceklerini şekillendirecek bu karar aşamasında, ailelerin yaklaşımı ve tutumu, öğrencilerin motivasyonu ve psikolojisi üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Eliüşük Bülbül, özellikle 30 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek tercih sürecinde ailelere büyük görevler düştüğünü vurguluyor. Ailelerin, çocuklarının hayallerine ve yeteneklerine uygun seçimler yapmasına destek olmaları, bu sürecin sağlıklı ve başarılı geçmesini sağlayabilir. Prof. Dr. Bülbül, ebeveynlerin bu dönemde sergilemesi gereken tutumları ve yapılması gerekenleri, 7 temel maddede sıralayarak, önemli önerilerde bulunuyor.
Prof. Dr. Ayşe Eliüşük Bülbül’ün Tavsiyeleri
- Çocukların tercihlerine saygı gösterin: Onların hayallerine ve isteklerine kulak verin. Kendi beklentilerinizi zorla dayatmak yerine, onların kararlarını destekleyici olun.
- Gerçekçi ve yapıcı iletişim kurun: Çocuklarınızla açık ve samimi bir şekilde konuşun. Endişelerinizi paylaşın ama aynı zamanda onların endişelerini de anlayışla karşılayın.
- Planlama ve bilgi sağlayın: Üniversiteler, bölümler ve kariyer seçenekleri hakkında kapsamlı bilgi edinmesine yardımcı olun. Bu süreçte rehberlik alın ve doğru yönlendirmeleri yapın.
- Yüksek beklentilerden kaçının: Çocuklarınızın seçimlerini, kendi hayalleriyle özdeşleştirmeyin. Onların kendi ilgi ve yeteneklerine uygun kararlar vermelerini teşvik edin.
- Sabrı ve desteği ön planda tutun: Bu süreçte çocuklarınızın duygusal olarak zorlanabileceğini unutmayın. Onlara moral ve destek sağlayın, sabırlı olun.
- Karar sürecine katılımı sınırlandırmayın: Çocuklarınızın karar alma sürecinde aktif rol almalarına izin verin. Bu, özgüvenlerini artıracaktır.
- Alternatif planlar hazırlayın: Beklenmedik durumlar ve olası hayal kırıklıkları için yedek planlar yapın. Çocuklarınızın farklı seçeneklere de açık olmasını sağlayın.
Bu öneriler, hem ailelerin süreci daha sağlıklı yönetmesine yardımcı olacak hem de öğrencilerin kendilerine uygun tercihler yapmasını kolaylaştıracaktır. Unutmayın, en doğru kararlar, sevgi ve anlayış çerçevesinde alınan kararlardır. Prof. Dr. Bülbül’ün yazısını detaylıca incelemek ve daha fazla bilgi almak için ilgili bağlantıya tıklayabilirsiniz.