Srebrenitsa Soykırımının 30. Yılında Barış Yürüyüşü ve Anma Etkinlikleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Srebrenitsa Soykırımının 30. Yılında Anma Programları ve Barış Yürüyüşü

30 yıl önce, Temmuz 1995’te gerçekleşen ve en az 8.372 Boşnak sivili katledildiği kabul edilen soykırımın anısına düzenlenen etkinlikler kapsamında, bu yıl 21’incisi gerçekleştirilen “Barış Yürüyüşü”ne yaklaşık 6 bin katılımcı iştirak etti. Katılımcılar, Bosna-Hersek’in Nezuk kasabasından başlayarak, ölüm yolu olarak bilinen ve 3 gün sürecek olan yürüyüş boyunca, her gün yaklaşık 35 kilometre mesafe kat ederek Potoçari Anıt Mezarlığı’na ulaşmayı hedefliyorlar.

Bu yürüyüş, 1995 yılında yaşanan trajedinin acılarını canlı tutmak ve barış mesajını güçlendirmek amacıyla düzenleniyor. Yürüyüş boyunca, katılımcılar arasında o dönem yolları kullanarak hayatta kalanlar da bulunuyor. Ayrıca, katılımcılar Bosna Hersek bayraklarının yanı sıra, savaş sırasında kullanılan altın zambaklı Boşnak bayrakları, Türk ve Filistin bayraklarını da taşıyorlar. Bu semboller, dayanışmanın ve birlikteliğin güçlü ifadeleri olarak etkinliklere anlam katıyor.

Gazze’deki Durum ve Srebrenitsa’nın Kötü Anısı

Yürüyüşe katılan Ademir Mesic, gazetecilere yaptığı açıklamada, etkinliğe 14. kez katıldığını ve her yıl yaşanan acı olayları yakından hissetmenin, anlatılanları dinlemekten çok daha etkili olduğunu belirtti. Mesic, şunları söyledi: “Sadece derslerde anlatılanları dinlemekle, o acı yolları bizzat yürümek arasında büyük fark var. Hayatta kalanların tanıklıklarını dinlemek çok farklı bir deneyim. Gazze’de yaşananlar, burada olanlardan bile daha kötü; dünya için Srebrenitsa’nın yeterince acı verdiğini düşünüyorum. Biz sadece bunun sona ermesi için çağrıda bulunabiliriz.”

Yürüyüşe ikinci kez katılan 16 yaşındaki Edin Dogaz, zorluklara rağmen organizasyonda yer almaktan gurur duyduğunu dile getirirken, 17 yaşındaki Ajna Trapo ise soykırımın hafızasını yaşatmak ve unutmamak adına bu etkinliğin önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, ilk kez katılan 17 yaşındaki Hana Malkic, etkinliğin amacını ve önemini vurgulayarak, fiziksel olarak kendisini hazır hissettiğini, ancak duygusal açıdan zorluk yaşadığını ifade etti.

Gençlerin Katılımıyla Artan Anlam ve Güç

Bu yılki “Barış Yürüyüşü”ne çeşitli yaşlardan ve farklı ülkelerden çocuklar ve gençler de yoğun katılım gösterdi. Bu durum, barış ve insan hakları konusunda farkındalık oluşturma açısından büyük önem taşıyor. Katılımcılar, farklı milletlerin ve kültürlerin temsilcileri olarak, ortak barış arzusunu ve kardeşliği vurgulayan semboller taşıyorlar.

Katliamın 7 Kurbanı Bu Yıl Toprağa Verilecek

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic liderliğindeki Sırp birlikleri tarafından işgal edilmesinin ardından, BM güçleri korumasındaki Hollandalı askerlerin gözetiminde sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırp güçlerine teslim edildi. Bu süreçte, toplam 8.372 masum Boşnak, çeşitli ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda acımasızca katledildi. Katledilenlerin cesetleri, bulunmamaları amacıyla çeşitli toplu mezarlara gömüldü ve kayıplar listesine eklendi.

Savaş sonrası, kayıpları bulmak ve kimlik tespiti yapmak amacıyla yürütülen çalışmalar sonucu, cesetlere ulaşan kurbanlar her yıl 11 Temmuz’da düzenlenen törenle Potoçari Anıt Mezarlığı’nda toprağa veriliyor. Bugüne kadar toplam 6.765 kurbanın cenazesi bu mezarlıkta defnedildi. Ayrıca, yaklaşık 250 kurban ise ailelerin talebi doğrultusunda yerel mezarlıklara gömüldü. Srebrenitsa katliamında hayatını kaybeden ve kimlikleri henüz tespit edilememiş 1.000’den fazla kişinin arşivlerde ve kayıtlarda izleri bulunuyor.

Uluslararası Mahkemelerin Srebrenitsa Kararı ve Anma Törenleri

Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında verdiği kararında, Srebrenitsa ve çevresinde yaşanan olayların “soykırım” olduğunu onayladı. Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) tarafından da doğrulanan bu karar, bölgedeki adalet arayışını güçlendiriyor. Soykırımın 30. yıldönümünde, 11 Temmuz’da, kimlikleri tespit edilen ve ailelerin onay verdiği toplam 7 kurban daha Potoçari Anıt Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Bu anma törenleri, hem hafızaları canlı tutmak hem de adaletin yerini bulması adına büyük önem taşıyor.