Numan Kurtulmuş: Srebrenitsa ve Gazze’deki İnsanlık Dramı ve Medeniyet Mirası

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 1995'te Srebrenitsa'da yaşananların soykırıma dikkat çekerek “Bugün harekete geçmiş olan insanlık vicdanı inşallah Gazze'de işlenen bu soykırımı da belki de çok kısa bir süre içerisinde bir soykırım olarak kabul edecek ve dünya tarihine bu şekilde kaydedecek" dedi.

Giriş ve Ziyaretin Amacı

Türkiye'nin önemli siyasi figürlerinden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bosna Hersek'te gerçekleşen ve dünya kamuoyunun yakından takip ettiği 1995 Srebrenitsa katliamını ve günümüzde Gazze'de devam eden insani dramları derinlemesine değerlendirmekte. Ziyareti kapsamında Saraybosna’da bulunan Kurtulmuş, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın (YTB) organizasyonu ile gerçekleşen "Bağlar Saraybosna Yazarlık Akademisi Kapanış ve Bağlar 10. Sayı Tanıtım Programı"nda önemli açıklamalarda bulundu.




Türkiye’nin Kültürel ve Dış Politikadaki Gücü

Kurtulmuş, Türkiye’nin sadece nüfus ve ekonomik büyüklük bakımından değil, aynı zamanda kültürel ve diplomatik gücüyle de küresel bir aktör haline geldiğine vurgu yaptı. "Türkiye artık sadece 86 milyonluk bir nüfusa sahip değil; aynı zamanda kendi kültürel diplomasi araçlarıyla TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve YTB gibi kurumlar aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki dost ve akraba coğrafyalarda etkin bir varlık gösteriyor," dedi. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin bölgesel ve küresel barış ve istikrar için önemli bir köprü görevi üstlenmesine imkan sağladığını belirtti.




Srebrenitsa Katliamı ve İnsanlık Vicdanı

Kurtulmuş, Srebrenitsa soykırımının, modern zamanların insanlık suçlarının en acı ve utanç verici örneği olduğunu vurguladı. "Bu katliam, sadece birkaç kişinin değil, bir medeniyetin, bir dünyanın ve bütün insanlığın yüz karasıdır," diyerek, olayın insanlık vicdanını harekete geçiren tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirtti. "Gerçek anlamda bir insanlık suçu olarak kabul edilmesi, dünya kamuoyunun ve uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur," ifadelerini kullandı.




Modern Soykırımlar ve Ortak Noktalar

Kurtulmuş, Auschwitz, Srebrenitsa ve Gazze’de yaşanan trajedilerin ortak noktalarını şu şekilde açıkladı: "Her üçünde de güç ve hukuk ilişkilerinin adaletsizliği, insani değerlerin hiçe sayılması ve uluslararası hukukun çiğnenmesi söz konusudur. Bu olaylar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarını oluşturmakta ve her biri, medeniyetlerin yüz karasıdır." Ayrıca, bu trajedilerin, hukuk ve hakikat arasındaki denge bozulduğunda ortaya çıkan sonuçlar olduğuna dikkat çekti. "Hukuk, hakikatten koparıldığında, güç sahiplerinin insafına terk edilir ve bu durum, uluslararası toplumun sorumluluk bilincini zayıflatır," dedi.

Srebrenitsa ve Gazze: İnsanlık Dramlarının Güncel Yansımaları

Kurtulmuş, Srebrenitsa’da 8 bin 372 kişinin, çocuklar dâhil olmak üzere, göz göre göre katledildiğini anımsattı. "Bu korkunç katliamın tanınması ve insanlık suçu olarak kabul edilmesi, zamanında yeterince hızlı gerçekleşmiş olsaydı, belki de bugün daha farklı bir dünya düzeni görebilirdik," diyerek, geç kalınmasının insanlık açısından büyük bir kayıp olduğunu vurguladı. Günümüzde ise Gazze’de devam eden insani trajedinin, tıpkı Srebrenitsa gibi, uluslararası hukukun ve insanlık vicdanının sınandığı bir alan olduğunu belirtti. "Güçlülerin, zalimlerin ve çatışma çıkarcıların gözü önünde, masumlar acımasızca hedef alınmakta," diye ekledi.

İnsanlık Vicdanının Uyanışı ve Gelecek Umutlar

Kurtulmuş, dünya genelinde artan vicdan hareketlerine dikkat çekerek, "Gazze’deki soykırım ve katliamların uluslararası mahkemeler nezdinde tanınması ve kabul edilmesi, insanlık vicdanının uyanışının göstergesidir," dedi. "Özellikle dünya genelinde milyonlarca insanın sokaklara döküldüğü, insani hakikatin peşinde koştuğu bu süreç, umut vaat etmektedir," ifadelerini kullandı. Ayrıca, "Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) bu tür suçlara ilişkin aldığı kararlar, hukuk ve adaletin yeniden tesisi adına önemli bir adımdır," diyerek, adaletin sağlanmasının uzun ve zorlu bir yol olduğunu belirtti.

Sonuç ve Temenniler

Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde tamamladı: "İnsanlık tarihi, hakikatin ve adaletin galip geleceği günleri müjdelemektedir. Bu uğurda, medeniyetler ve milletler arasında kurulan köprülerin pekişmesi, insanlık onurunun korunması ve gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakılması en büyük arzumuzdur." Program sonunda, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in mirasının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması temennisi dile getirildi.

Katılımcılar ve Organizasyon