DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • MuhtarAbi
  • Genel
  • Norm Ender’le Röportaj: Müzikteki Dönüşüm ve Hayatındaki Yenilikler
Güncellenme - 19 Temmuz 2025 04:37
Yayınlanma - 19 Temmuz 2025 04:37

Norm Ender’le Röportaj: Müzikteki Dönüşüm ve Hayatındaki Yenilikler

O rap dünyasının en önemli isimlerinden. Yıllarca üretti. Altı sene önce ‘Mekanın Sahibi’ isimli şarkısıyla da bomba etkisi yarattı. Cumhuriyet’in 100’üncü yılı için bestelediği marş, ‘Parla’ yeri göğü inletti. “Artık rap’çi kimliğimden çok daha ötede bir yerdeyim” diyen Norm Ender şimdi Ebru Gündeş’le düet yaptığı yeni şarkısı ‘Bir Çift Göz’ü çıkardı. Onunla buluştuk, müzik dünyasını, hayatını ve günümüz aşklarını konuştuk: “İnsanların ilişki yaşama hızı değişiyor. Artık duygusal birliktelikler değil, dürtüsel aşklar yaşanıyor.”

Norm Ender’le uzun süre sonra bir araya geliyoruz. O rap müziğin asi ve özgün isimlerinden biri olarak tanınıyor. Ancak, “Gölge” kavramına da değiniyor; psikolojide “gölge” terimi, insanın bilinçaltındaki karanlık ve kabul edilmesi güç yönleri temsil eder. Norm Ender ise, sahne ışıkları altında kendini farklı, sakin ve kibarlıkla örülü bir kişilik olarak gösteriyor. Sürekli yeni projeler üzerinde çalışıyor, bu yüzden rap müzikteki atışmalar yerine genel müzik sohbetlerini tercih ediyor. Bu özel röportajda, onunla hayatındaki dönüşümü, yeni şarkısını ve müzikle ilgili düşüncelerini detaylandırıyoruz.

Yeni şarkın “Bir Çift Göz” çıktı ve büyük ilgi gördü. Henüz dinlemeyenler için şarkıyı nasıl anlatırsın?

Norm Ender'le uzun süre sonra bir araya geliyoruz. O rap müziğin asi ve özgün isimlerinden biri olarak tanınıyor. Ancak, Gölge kavramına da değiniyor; psikolojide gölge terimi, insanın bilinçaltındaki karanlık ve kabul edilmesi güç yönleri temsil eder. Norm Ender ise, sahne ışıkları altında kendini farklı, sakin ve kibarlıkla örülü bir kişilik olarak gösteriyor. Sürekli yeni projeler üzerinde çalışıyor, bu yüzden rap müzikteki atışmalar yerine genel müzik sohbetlerini tercih ediyor. Bu özel röportajda, onunla hayatındaki dönüşümü, yeni şarkısını ve müzikle ilgili düşüncelerini detaylandırıyoruz.

Aslında, bu şarkıyı 2007 yılında kaleme almaya başlamıştım. O dönemde, nakarat kısmını yazarken kulağımda hep Ebru Gündeş’in sesi vardı; onun etkisiyle şarkının melodisi ve sözleri şekillenmişti. Hatta, bir müzik mühendisi arkadaşım vardı ve ona “Bu şarkıyı ileride Ebru Gündeş’le söyleyeceğim, bunu çok net ayırıyorum” demiştim. Sonrasında, çeşitli albümler çıkardım ama bu şarkının zamanı gelmemişti. Eksik kalan sözleri 17 yıl boyunca üzerinde çalıştım, kelime kelime geliştirdim. Şarkı, hayatımdaki deneyimlerim, karşılaştığım insanlar ve yaşadığım ilişkilerle şekillendi. Dinleyen herkes bu eseri çok beğendi; bazıları ise “17 yıl boyunca bu eser eskimemiş, hala dinleyicisine anlam katıyorsa, bu gerçekten ömürlük bir eser” şeklinde yorumlar yapıyor. Bu nedenle, bu şarkı benim için çok özel ve kalıcı bir yapı haline geldi.

Ebru Gündeş ile çalışmak nasıl bir deneyimdi?

Norm Ender'le uzun süre sonra bir araya geliyoruz. O rap müziğin asi ve özgün isimlerinden biri olarak tanınıyor. Ancak, Gölge kavramına da değiniyor; psikolojide gölge terimi, insanın bilinçaltındaki karanlık ve kabul edilmesi güç yönleri temsil eder. Norm Ender ise, sahne ışıkları altında kendini farklı, sakin ve kibarlıkla örülü bir kişilik olarak gösteriyor. Sürekli yeni projeler üzerinde çalışıyor, bu yüzden rap müzikteki atışmalar yerine genel müzik sohbetlerini tercih ediyor. Bu özel röportajda, onunla hayatındaki dönüşümü, yeni şarkısını ve müzikle ilgili düşüncelerini detaylandırıyoruz.

Harikaydı. Ebru, şarkıyı ilk duyduğunda çok sevdi ve beğenisini dile getirdi. Bu, benim kariyerimdeki ilk düetimdi ve Ebru da çok fazla düet yapan biri değil. Bu ortaklık, şarkının güzelliği ve uyumu sayesinde çok güzel sonuçlar doğurdu. Ayrıca, onunla çalışmak büyük bir konfor sağladı; çünkü şarkının ruhunu ve atmosferini benimle paylaştı. Klip çekiminde de ben yönettim; “Sana bırakıyorum, nasıl bir dünya hayal ediyorsan öyle olsun, çünkü şarkının büyüsüne kapıldım” dedim. Klipte, Ebru Gündeş’in karanlık ve sanatsal yönünü öne çıkarmak istedim. Onun bana güvendiği ve bana destek olduğu bu süreç, ortaya çok özgün ve etkileyici bir çalışma çıktı. Hem benim hem de Ebru Gündeş’in hayranları, bu farklı ve beklenmedik işten çok memnun kaldı.

Şarkı duygusal bir yapıya sahip. Oysa yaz aylarında genellikle hareketli ve enerjik şarkılar tercih edilir. Sen neden 17 yıl sonra böyle duygusal bir şarkıyı seçtin?

Birçok kişi, “Yaz aylarında çıkardıysanız, şarkı duygusal olmamalıydı” dedi. Ama ben buna katılmıyorum. Duygular mevsimlere göre sınırlanabilir mi? Aşk ve sevgi, yılın herhangi bir zamanında yaşanabilir. Duyguların ve aşkın mevsimi yoktur; bazen ömürlük sevgi, bazen de geçici duygular olur. Bu şarkı, benim yaşamımdaki gerçekleri ve hisleri yansıtıyor. Eserler, sanatçının yaşamındaki evrim ve değişimi gösterir; bu şarkı da benim iç dünyamın derinliklerinden gelen bir yansıma. Dolayısıyla, her mevsimde ve her zaman dinlenebilecek, kalıcı bir şarkı olarak düşünüyorum.

Şarkıda “Tek gecelik ilişkilere aşk deniyor” diyorsun. Günümüzde bu tür ilişkilerin durumu nedir?

Sanırım, günümüzde ilişkiler çok hızlandı; sosyal medyanın etkisiyle duygular ve bağlar daha yüzeysel hale geldi. İnsanlar, daha dürtüsel ve kısa süreli ilişkiler yaşamaya başladı. Artık, gerçek anlamda derin ve uzun soluklu bağlar kurmak zorlaşıyor. Bu durum, insanların ilişkilerdeki samimiyet ve bağlılık seviyesini etkiliyor. Kısacası, bazı ilişkiler artık sadece anlık tatmin ve dürtüler üzerine kurulu, gerçek aşk ve sevgi ise daha nadir bulunuyor.

Sen böyle ilişkiler yaşar mısın?

Ben duygusal ve içten biriyim. Duygularım güçlüdür ve insanlarla kurduğum iletişimde samimi olmayı tercih ederim. Tek gecelik ilişkiler yaşamak istemem, ama eğer yaşanıyorsa ve başka bir seçenek yoksa, elimden geleni yaparım. Duygusal yapım nedeniyle, bu tarz ilişkilerde derinlik ve anlam ararım. Dolayısıyla, genellikle uzun vadeli ve anlamlı bağlar peşindeyim.

Bu hız ve değişim müziğe nasıl yansıdı?

Eskiden, kalıcı ve nitelikli eserler üretmeye çalışılırdı. Şimdi ise, sosyal medyanın ve dijital platformların etkisiyle, kısa ömürlü ve gündelik içeriklere odaklanılıyor. Bir şarkı TikTok’ta trend olur, Instagram’da popüler olur ve ardından hızla unutulur. Bu da, müzik endüstrisinin ve sanatçıların üretim mantığını değiştiriyor. Artık, uzun vadeli ve kalıcı eserler yerine, anlık popülerlik peşinde koşan çalışmalar öne çıkıyor.

40 yaşında nasıl bir dönemde olduğunu anlatıyorsun?

Şu anda, edindiğim tecrübelerle daha olgun ve sakin bir yaşam sürüyorum. Duygularımı daha iyi kontrol edebiliyor, olaylara daha geniş açıdan bakabiliyorum. Bu, benim sanattaki ve yaşamımdaki dönüşümümün bir sonucu. Gençken, cesur ve fütursuz söylemler ve küfürler içeren eserler üretirken, şimdi daha anlam yüklü, düşünceli ve olgun çalışmalar yapıyorum. 20’li yaşlarımda, toplum ve politika ile ilgili eserler kaleme aldım. Sonrasında ise, canlı enstrümanların yer aldığı, daha derin ve anlamlı rap albümleri çıkardım. Bu evrim, benim müzik kariyerimdeki sürekli gelişimi gösteriyor.

40 yaşında nasıl bir dönemde olduğunu anlatıyorsun?

Aile ve çevre seni nasıl şekillendirdi?

Aile hayatımda çok şanslıyım. Annem, vizyon sahibi ve ileriyi görebilen bir kadın. Çocukken bana birçok imkân sağladı, beni destekledi. Babam ise, açık görüşlü ve meraklı bir kişiydi; her konuda bilgi edinmek ve kendini geliştirmek isterdi. Onların bu desteği ve yönlendirmesiyle, sağlam bir çocukluk ve gençlik geçirdim. Ayrıca, büyüdüğüm mahalle ve semt, farklı kültürlerden insanların yaşadığı, çok çeşitli bir ortam sundu bana. Bu da, kültürel bir miras olarak hayatıma yansıdı ve farklı bakış açıları kazandım.

Aile ve çevre seni nasıl şekillendirdi?

Gerçek adın Ender. Normal hayatında Norm mu kullanırsın, Ender mi?

Norm, aslında bizim kurduğumuz müzik grubunun adıdır. Sonra, sahne ismi olarak Norm Ender ortaya çıktı. Çoğu zaman, müzikle ilgilenen ve beni tanıyanlar bana Norm diyor. Yakın arkadaşlarım ise, bana Ender demeyi tercih ediyor, çünkü daha samimi bir iletişim kuruyoruz. Ancak sahne ve sanat dünyasında, Norm Ender kimliği ön plana çıkar.

Sen Ender olarak mı mutlusun, yoksa sahnedeki Norm Ender olarak mı?

İkisi de benim. Ama psikolojide “gölge” kavramı vardır; Norm Ender, benim gölge yönüm gibi. Bu, benim içimdeki farklı bir kişilik. Sahne dışında, daha sakin ve kibarlıkla örülü birim. Ama sahnede, o gölge tarafım ortaya çıkar; küfür edebilen, sert eleştiriler yapabilen, duygularını daha özgürce ifade edebilen bir yön. Bu ikisini uyum içinde yaşatıyorum ve bölünmüş değilim; bütünleşmiş bir kişilik olarak hayatımı sürdürüyorum.

“Ulusal kültürün sanatçısı olma yolunda ilerliyorsun.” Bu nasıl bir gelişim?

Bu, benim müzikteki ve sanat kariyerimdeki büyük bir dönüşüm. Artık, sadece rap ve alternatif müzikle sınırlı kalmadan, ulusal değerler ve kültürel motiflerle de iç içeyim. “Parla” ve benzeri eserlerimle, Türkiye’nin milli ve kültürel değerlerini temsil eden bir figür haline geldim. Okul etkinlikleri ve milli bayramlarda, marşlar söylüyorum; Türkiye Kupası gibi büyük organizasyonlarda, milli marşlar ve sevilen eserler seslendiriyorum. Bu, benim müzik ve sanat kariyerimde yeni bir aşama. Artık, hem sanat hem de millet sevgisiyle dolu bir sanatçı olarak kendimi tanımlıyorum.

“Parla” hayatında nasıl bir değişiklik yarattı?

Son iki yılda, Türkiye’nin milli ve kültürel değerleriyle ilgili birçok etkinliğe katıldım. Çeşitli milli marşlar ve sevilen eserlerle sahne aldım. Bu, benim ilk defa yaşadığım bir deneyim. Eskiden, rap müzik dinleyicilerinin dışında, farklı kitleler de beni tanımaya başladı. Artık, müzik kariyerimin bu yönü, beni sadece rapçi değil, aynı zamanda ulusal bir figür haline getirdi. Bu da, bana yeni sorular ve projeler getiriyor. Sanatçılık yolculuğumda, daha geniş kitlelere hitap etmeyi ve kültürel değerleri yaşatmayı hedefliyorum. Bundan sonra, kalite ve sanatsal kaygılarla hareket ederek, kendimi daha da geliştirip, yeni ve özgün eserler üretmeye devam edeceğim.

“RAP müzik, ülkemizdeki en büyük değişimi nasıl sağladı?”

Yıllar önce, “Mekanın sahibi geri geldi” diyorduk. O dönem, rap ve underground kültürün öncüleriydik. Ancak zaman içinde, bazı suni ve yapay oluşumlar ortaya çıktı. Gelişmişlik ve kalite açısından gerilemeler yaşandı. Günümüzde ise, yine aynı kalite ve özgünlükten uzak çalışmalar devam ediyor. Ama ben, bu ortamda bile, kendi sanatımla ve duruşumla, “mekânın sahibi” olmayı sürdürüyorum. Bu, benim sanatsal ve kültürel liderliğimdir. “Parla” şarkısıyla, rap müzik ve onun getirdiği kültürel miras üzerinde yeniden bir farkındalık ve saygı oluşturmayı başardım. Bu sayede, birçok insanın rap ve müziğe bakış açısı değişti ve bu alanın değerli ve saygın bir yer olduğunu gördü. Bu, benim müzik ve sanat alanındaki en büyük başarım ve sorumluluğumdur.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Anadolu’nun Sanat ve Kültür Zenginliği Sergileriyle Yaşatılıyor

HIZLI YORUM YAP

MuhtarAbi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin