41,6242$% 0,28
48,8418€% 0,49
5.165,66%0,01
8.626,00%-0,03
34.399,00%-0,04
11.220,22%1,89
Mısır piramitlerinin inşa edilme şekliyle ilgili tartışmalar yaklaşık 4.500 yıldır devam etmektedir. Antik Yunan kaynaklarından gelen anlatımlarda, piramitlerin yaklaşık 20 yıl süren bir inşa döneminde, 3 aylık vardiyalarla çalışan yaklaşık 100 bin köle tarafından yapıldığı iddia edilmiştir. Ancak, yakın zamana ait yeni keşifler bu görüşleri köklü biçimde değiştirebilir niteliktedir.
Geçtiğimiz günlerde, Büyük Piramit’in iç kısmında yapılan detaylı görüntüleme ve tarama çalışmaları sonucunda, daha önce hiç gün yüzüne çıkmamış yazıtlar ve yazılı kayıtlar keşfedilmiştir. Bu yazıtlar, piramitlerin inşasında çalışan kalifiye işçilerin duvarlara kazındığı ve yaklaşık MÖ 13. yüzyılda yaşamış insanların eserleri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, piramidin güney kısmında bulunan mezar odalarında, taş taşıyan figürler ve hiyerogliflerle yazılmış ifadeler, mezarların inşaat sektöründe çalışan ustalara ait olduğunu ortaya koymaktadır.
Daily Mail’in haberine göre, limtitli podcast’e katılan Dr. Zahi Hawass, bu yeni bulguların piramitleri inşa edenlerin köleler olmadığını doğruladığını belirtti. Dr. Hawass, “Eğer gerçekten köle olsalardı, kesinlikle piramitlerin gölgesine gömülmezlerdi. Köleler, krallar ve kraliçelerin yaptırdığı gibi, mezarların içlerini ölümsüzlüğe hazırlamazdı” dedi. Bu keşifler aynı zamanda piramitlerin inşasında kullanılan yöntemlere yeni bir ışık tutuyor. Buna göre, yaklaşık 300 metre uzaklıktaki taş ocaklarından çıkarılan kireç taşları, çakıl ve çamurdan oluşan rampalar aracılığıyla inşaat alanına taşınmış. Rampanın kalıntıları da piramidin güneybatı bölgesinde tespit edilmiştir.
Hawass şu an yeni bir projeye öncülük etmektedir. Bu projede, finansmanı Limitlees podcast’inin yapımcısı olan Matt Beall tarafından sağlanan, Büyük Piramit’e bir robot yerleştirilecektir. Bu sayede, modern teknolojiyi kullanarak, piramidin derinliklerine ilk kez insansız bir araçla ulaşılması hedeflenmektedir.
Eski kaynaklarda, piramitlerin köleler tarafından inşa edildiği yaygın bir inanıştı. Ancak yeni keşifler, bu görüşü köklü biçimde sarsmaya başlamıştır. Ayrıca, 19. yüzyılda piramidin içinde bazı yazıtlar bulunmuş ve bunların inşaattan sonra yazıldığı ve sahte olduğu iddia edilmiştir. Ancak, Beall’ın Hawass’a gösterdiği yeni yazıtlar, bu iddiaları yeniden gündeme getirmiştir.
Hawass, bu yazıtların, girilmesi zor ve tehlikeli odalarda bulunduğunu vurgulayarak, “Sadece eğitimli Mısırologların anlayabileceği tarzda yazılmış bu yazılar, günümüzde kolayca sahteleştirilemez. Ayrıca, bu odalara giriş güç ve risklidir; 10 metreden fazla tırmanmak ve daracık geçitlerden geçmek gerekir” şeklinde konuştu. Ayrıca, 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa gezginlerinin piramitlere girerek isimlerini kazıdıklarını da doğrulayan Hawass, söz konusu yazıtların çok daha eski ve gerçek olduğunu belirtti.
Hawass, inşaatta kullanılan araçlara ve işçilerin çalışma koşullarına dair detaylar verdi. Mezarların içinde bulunan çakmaktaşından aletler ve dövme tahtaları, inşaat sürecinde kullanılan önemli kalıntılardır. Ayrıca, Büyük Piramit’in tabanının devasa bir kayadan oluştuğu ve bu kayanın 8,5 metre derinliğinde oyulduğu tespit edilmiştir. Bu da, inşaatçıların kayayı belirli biçimde kesip, düz bir platform oluşturduklarını göstermektedir.
Hawass, işçilerin ekipler halinde çalıştığını ve bazıların taşları kesip şekillendirdiğini, diğerlerinin ise malzemeleri ahşap kızaklar ve kum üzerinde sürüklediğini açıkladı. Rampaların kullanımıyla taşların hareket ettirildiğine dair kanıtlar da bulunmuştur ve rampalar, piramidin güneybatı köşesinden başlayarak taş ocaklarına kadar uzanıyordu. Kazılar sonucu, bu rampaların kalıntıları da ortaya çıkarılmıştır.
Hawass, meslektaşı Mark Lehner’ın kazı çalışmalarında ortaya çıkardığı “işçi şehri” olarak adlandırdığı bölgeyi anlattı. Bu alanda, tuzlanmış balıkların işlendiği tesisler, ekmek fırınları, barakalar ve işçilerin barındığı yerleşim alanları bulunuyor. Hawass, “Sadece efsane olarak bilinen, işçilerin soğan, sarımsak ve ekmek yediği anlatılıyor. Ancak kazılarda binlerce hayvan kemiği bulundu ve uzmanlar, her gün yaklaşık 11 dana ve 33 keçi kesildiğini ve bunun binlerce işçiyi beslemek için yeterli olduğunu gösterdi” dedi.
Hawass, Beall tarafından desteklenen ve büyük ilgi gören Büyük Boşluk projesi hakkında da bilgiler verdi. Bu projede, 1 santimetre büyüklüğündeki bir robot, Büyük Piramit’in duvarlarında açılacak küçük bir delikten içeriye gönderilecek. 2017’de keşfedilen ve Kraliçe’nin odasıyla Kral’ın odasını birbirine bağlayan Büyük Galeri’nin üzerinde yer alan bu boşluk yaklaşık 30 metre uzunluğunda ve Keops’un kayıp lahdi burada aranıyor. Hawass, buradaki gizemi çözmek ve kayıp lahidi bulmak istediklerini belirtti. Beall ise, “Bunun bir lahit olamayacağını düşünüyorum çünkü piramitlerde hiç firavun lahdi bulunmadı” açıklamasında bulundu. Planlanan bu keşif çalışmasının önümüzdeki yıl ocak veya şubat aylarında başlaması öngörülüyor.
Roma’da Benzin İstasyonunda Büyük Patlama ve Sonrası Gelişmeler