Jessica Turner’s İlham Veren Kilo Verme Hikayesi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gençlikte Zorbalığa Maruz Kalan Jessica’nın Dönüşüm Hikayesi

20 yaşındaki Jessica Turner, gençlik yıllarında yaşadığı zorbalıklar ve kendine olan güvensizliğiyle mücadele ederken, hayatını köklü bir şekilde değiştirmeye karar verdi. Bu kararıyla birlikte, vücut ağırlığının neredeyse yarısını kaybederek tam anlamıyla bir dönüşüm yaşadı ve 50 kilo verdi.

Daily Mail’e verdiği röportajda Jessica, her zaman kilolu olduğunu kabul ettiğini, okul yıllarında rahatlamak ve stres atmak için abur cubur yemeye başladığını ve bu alışkanlıkların zamanla kilo almasına neden olduğunu açıkladı. 180 cm boyundaki Jessica, başlangıçta 100 kilogramın üzerine çıkmış ve beden ölçüsü 46 bedene kadar ulaşmıştı. Bu durum, okul arkadaşlarının onu alay konusu yapmasına ve kötü davranmasına sebep olmuştu. Kimileri merdivenlerden çıkarken onu yavaş buluyor, kimileri ise “balina” gibi sözlerle dalga geçiyordu.

Ancak, yaşadığı bu zor günler ve olumsuzluklar onu daha güçlü olmaya itti. 2020 yılında, pandemi döneminde, kendine olan güvenini yeniden kazanmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek adına büyük bir adım attı. Bu süreçte, evde kendi kendine egzersiz yapmaya başladı. Fitness uzmanları Joe Wicks ve Chloe Ting’in videolarını izleyerek, her gün düzenli olarak egzersizlerini yaptı ve sağlıklı beslenmeye özen gösterdi. Abur cuburdan uzak durdu, özellikle protein alımını artırdı ve dengeli beslenmeye odaklandı.

Şu anda 38 beden ve 50 kilo ağırlığında olan Jessica, artık başarılı bir fitness influencer’ı olarak hayatına devam ediyor. Eski zorbalık günlerini ve kendisine yapılan eziyetleri hatırladığında, Instagram DM kutusunun dolduğunu ve eski arkadaşlarının ona ilgi göstermeye başladığını belirtiyor. Ancak, ona göre bu ilginin sebebi, kendine olan özgüvenini yeniden kazanması ve sağlıklı yaşamı benimsemesi. Jessica, “Hayatım boyunca oldukça tombul bir kızdım ve kilomla mücadele ettim. Bu yüzden, artık vücuduma güvenmenin nasıl bir his olduğunu biliyorum.” diyerek sözlerine başladı.

Yemekle ilgili alışkanlıklarının değiştiğini ve sağlıklı beslenmeye yöneldiğini anlatan Jessica, “Yemeğe bir rahatlama kaynağı olarak bakıyordum. Bir gün aynaya baktım ve kendimi hiç bu kadar güzel hissetmemiştim. Pandemi sürecinde, kendimi geliştirmek ve yeni bir başlangıç yapmak için fırsat gördüm. Evde egzersizlere başladım ve sağlıklı beslenme konusunda birçok şey öğrendim. Başladıkça, her geçen gün geliştiğimi ve sonuçları gördükçe motivasyonum arttı.” diye konuşuyor.

Jessica, başlangıçta 105 kilogramdı ve bu da onun sağlık durumu açısından ciddi bir risk oluşturuyordu. Eskiden düzenli olarak pizza, kek ve yüksek kalorili yiyecekler tüketen Jessica, şimdi ise abur cubur ve yüksek proteinli yiyecekleri minimum seviyede tutuyor. İnsanlara ise “Yemek yemekten korkmayın,” diyerek, “Sağlıklı ve dengeli beslenerek, aç kalmadan hedeflerinize ulaşabilirsiniz” tavsiyesinde bulunuyor.

Okul döneminde arkadaşlarının onu sürekli güldüklerini, çekici bulmadıklarını ve sınıfta alay ettiklerini anlatan Jessica, kilo verdikten sonra sosyal ilişkilerinde önemli değişiklikler yaşadığını belirtiyor. “Artık Instagram’da eski sınıf arkadaşlarım beni takip ediyor ve ilgileniyorlar. Bu biraz garip, ama aynı zamanda ilham verici. Bana yaklaşmak isteyen erkekler oluyor ve ben de onlara ‘Hayır, daha önceden bana ne yaptığını hatırlıyorum’ diyerek karşılık veriyorum. Üniversitede ise, uzun süreli bir ilişkim olmadı, çünkü kariyerime odaklanıyorum.” ifadelerini kullanıyor.

Jessica’nın kiloları, Exeter Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde sadece sağlık değil, aynı zamanda sosyal hayatını da etkiledi. Kendini çok daha mutlu ve özgüvenli hissettiğini söyleyen Jessica, “Her şeyi yapabilirsiniz. Önemli olan, bu değişim isteğiyle başlamanız ve kendinizi hazır hissetmeniz. Ailemdense ve arkadaşlarımda ise, daha önceki halimden çok daha farklı bir kişiydim. Kendimi o kadar mutsuz hissediyordum ki, ne yediğim umurumda bile değildi.” diyerek duygularını paylaşıyor.

Güçlü bir şekilde, “Kendime olan güvenim artık hem fiziksel hem de zihinsel olarak büyük ölçüde arttı. Eğer bu yolculuğu yaşamamış olsaydım, şu an bir üniversiteye gidemez ve hukuk eğitimi alamazdım.” diyor. Ayrıca, kilo verdiği süreçte insanların ona farklı davranmaya başladığını ve sokakta bile saygı gösterdiklerini belirtiyor. “İlk başta, daha iri bir kızken kimse bana saygı göstermiyordu, kapıyı bile tutmuyorlar, ama şimdi kendimi daha özgüvenli ve güçlü hissediyorum.” şeklinde anlatıyor.

Jessica, kilo vermeye başladıktan sonra kollarında, bacaklarında ve özellikle iç uyluk bölgesinde gevşeme ve sarkma olduğunu fark etti. Bu durumu düzeltmek için ağırlık çalışmaya başladı ve kaslarını güçlendirdi. Her zaman, günlük rutininde abur cubur ve yüksek kalorili yiyecekler yerken, şimdi her gün en az beş çeşit meyve ve sebze tüketiyor, günlük olarak 2000 kalorinin üzerinde protein alımı yapıyor. Ayrıca, dengeyi sağlayarak yemek yeme korkusunu yeniyor ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseyerek, başkalarına ilham vermek istiyor.

Son olarak, Jessica şu önemli tavsiyelerde bulunuyor: “Yemek yemekten korkmayın. Kendinizi aç bırakmadan, dengeli ve sağlıklı bir şekilde hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Antrenmanlarımı, besleyecek şekilde planlıyoruz ve bu yolculuğu sadece ilerlemenizi kutlamak değil, aynı zamanda başkalarına ilham olmak için de yapıyorum. Nereden başlarsanız başlayın, sürekli gelişmek ve ulaşılmaz gibi görünen hedeflere ulaşmak mümkün. Ben yapabiliyorsam, siz de yapabilirsiniz.”