Gazze Şeridi’nde yaşanan insanlık dramı, Gazze’nin kuzeyinden güneyine uzanan geniş bir alanı etkisi altına aldı. Uzun süredir süregelen abluka ve ekonomik ambargo nedeniyle temel ihtiyaç maddelerine ulaşımda yaşanan ciddi sıkıntılar, bölgedeki sivil halkın yaşamını dayanılmaz hale getiriyor. Özellikle gıda, ilaç ve su gibi hayati öneme sahip malzemelerin erişiminin engellenmesi, insani kriz boyutuna ulaşmış durumda. Bu ortamda, bölgedeki uluslararası yardım girişimleri ve İsrail’in aldığı yeni kararlar, bölgedeki durumu yeniden şekillendiriyor.
İsrail ordusu, Gazze’deki üç ana bölgede, El-Mavasi, Deyr el-Belah ve Gazze kentinde, her gün belirli saatlerde insani operasyonlar için duraklamalar yapacağını duyurdu. Bu duraklamalar sırasında, bölgede yaşayan sivillerin ve yardım kuruluşlarının ihtiyaçlarına yönelik hareket edilmesi hedefleniyor. Dün ilk kez uygulanan bu insani ara, bölgeye giriş yapan yardım kamyonlarının sayısında artışa neden olurken, havadan ve karadan yardımların ulaşması için belirli rotalar ve zaman dilimleri belirlendi. BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu girişimlerin bölgedeki insani krizi hafifletmeye yönelik ilk adımlar olduğunu belirterek, daha fazla yardım ulaşımı ve kalıcı çözümler talep ediyorlar.
Yardımların Giriş Süreci ve Gelişmeler
Refah ve İsrail sınır kapısından giriş yapan yardım kamyonları sayesinde, bölgeye temel gıda ve malzeme sevkiyatı başladı. BM Acil Durum Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, bölgedeki gelişmeleri olumlu bir ilk adım olarak nitelendirirken, bölgedeki insani krizle mücadele edilmesi adına yapılan bu girişimin önemine vurgu yaptı. Oxfam gibi uluslararası yardım kuruluşları ise, “Kamyonlar ve havadan yapılan yardımlar, sorunu tamamen çözmeye yetmeyecek. Ablukanın tamamen kaldırılması ve kalıcı barış ortamının sağlanması için acil ihtiyaç var” açıklamasında bulundu. Hamas ise, İsrail’in bu yeni girişimini, “saf bir manipülasyon ve imaj temizleme çabası” olarak eleştiriyor. Hamas liderliği, “Açlık ve kuşatma sona ermeden, gerçek çözümler hayata geçirilemez” diyerek, kara sınır kapılarının da açılmasını talep ediyorlar.

Dağıtımda Yaşanan Karmaşa ve İnsan Hakları Durumu
Ancak, yardım malzemelerinin bölgeye ulaşmasıyla birlikte, dağıtım aşamasında ciddi kargaşa ve sorunlar ortaya çıktı. Uzun süredir temel ihtiyaçlara ulaşmakta güçlük yaşayan Gazze halkı, bazı bölgelerde yardım kamyonlarını yağmalamaya başladı. Havadan atılan gıda ve diğer malzemeler, çeşitli noktalarda insanlar arasında gerginliklere neden oldu. Sahadan gelen haberler, dağıtım organizasyonunun yetersizliği nedeniyle ihtiyaç sahiplerine ulaşmanın zorlaştığını ve bu durumun karaborsanın büyümesine zemin hazırladığını gösteriyor. Sağlık Bakanlığı ise, bölgedeki yetersiz beslenme ve hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının, şu an itibarıyla 133’e yükseldiğini açıkladı. Bunların 87’si çocuk ve bebeklerden oluşuyor, bu da bölgedeki insani krizin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

ABD ve Uluslararası Politikalar
ABD Başkanı Donald Trump, bölgedeki gelişmeler hakkında yaptığı açıklamada, “İsrail artık kararını vermeli. Hamas rehineleri geri vermek istemiyor, bu yüzden alternatif yollar düşünülmeli” ifadelerini kullandı. Trump, geçtiğimiz iki hafta içerisinde Gazze’ye 60 milyon dolarlık insani yardım gönderildiğini ve Avrupa ülkelerinin bu konuda gösterdiği ilgisizlikten şikayet etti. Trump, “İsrail’in bu konuda adım atması ve kararlı olması gerekiyor. Bu çocuklar ve siviller için hayati önem taşıyor” diyerek, bölgedeki insani krizin boyutuna dikkat çekti. Ayrıca, Trump, “Her yerde berbat bir durum var, bu korkutucu ve üzücü” sözleriyle, bölgedeki trajediyi özetledi.

İsrail’in Saldırıları ve Güncel Durum
İsrail ordusu, insani ara duyurusu yapmasına rağmen, bölgedeki saldırılarını yoğunlaştırdı. Dün gerçekleştirilen saldırılarda en az 63 sivil hayatını kaybetti. Saldırılar, yardım bekleyen sivillerin sığındığı çadırlar ve evler hedef alınarak, bölgedeki insani durumu daha da zorlaştırıyor. Gazze’nin çeşitli noktalarında gerçekleştirilen hava saldırılarında, özellikle Selahaddin Caddesi ve Han Yunus gibi bölgeler yoğun şekilde vuruluyor. Savaşın başlangıcından bu yana, toplam ölü sayısı 59 bin 821’e yükseldi. Bu rakamlar, bölgedeki çatışmanın ve insani krizin boyutunu gözler önüne sererken, uluslararası toplumun bölgesel barış ve güvenlik için acil adımlar atması gerektiğini de ortaya koyuyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!