İran’ın Nükleer Programına Karşı ABD ve İsrail Gelişmeleri

İran’ın Nükleer Programına Yönelik Uluslararası Gelişmeler ve Orta Doğu’daki Güvenlik Endişeleri

ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ın nükleer silah geliştirme çalışmalarına karşı yaptığı açıklamalar ve bu bağlamda alınan önlemler, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti. Özellikle, İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan gibi stratejik nükleer tesisleri, uluslararası toplumun gözünde önemli bir güvenlik tehdidi olarak görülürken, Trump’ın bu tesisleri yok etme kararı, yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Fox News’te yer alan habere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde Cumhuriyetçi ve Demokrat milletvekilleri, Başkan Trump’a, İsrail’e yeni savunma ve saldırı imkanları sağlama konusunda yetki vermek amacıyla bir yasa tasarısı sundu. Bu tasarı, özellikle İsrail’e B-2 bombardıman uçakları ve sığınak delici bombalar gönderilmesini öngörüyor ve bölgedeki nükleer tehdidi ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Yasa tasarısındaki temel amaç, İran’ın potansiyel nükleer silah geliştirme girişimlerine karşı İsrail’in kendini savunma kapasitesini güçlendirmektir. Ayrıca, tasarıda, Trump’ın İran’ın nükleer programını ilerletmesi halinde, ABD’nin ulusal güvenliğini gözeterek, bu silahların İsrail’e gönderilmesine ilişkin gerekçelendirmenin Kongre’ye sunulması zorunluluğu da yer alıyor. Bu bağlamda, Trump’ın İran’ın yeraltı nükleer altyapısını yok etmek için belgeler ve kanıtlar sunması da şart koşuluyor.

ABD’nin Askeri Güçleri ve Uluslararası Yaklaşımlar

ABD ordusu, 2024 yılı itibariyle toplam 24 adet B-2 savaş uçağına sahip olsa da, bugüne kadar bu uçaklar herhangi bir yabancı ülkeye devredilmedi. İsrail basını, olası bir B-2 transferinin, İsrail’in bu uçakları doğrudan kontrol etmesine veya envanterinde kalmasına imkan tanımayacağını belirtiyor. Bu durum, bölgedeki güç dengeleri açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor.

Senato’dan Sert Tepki ve Bölgedeki Güvenlik Endişeleri

ABD Başkanı Trump’ın, İran’a karşı düzenlediği “Midnight Hammer” operasyonu, Senato’da ciddi tepkilere yol açtı. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli üyeleri, bu saldırıların bölgedeki tansiyonu artıracağını ve İran’ın buna karşılık olarak başlatabileceği karşı saldırıların kaçınılmaz olabileceği endişelerini dile getirdi. Senatör Jeanne Shaheen, yaptığı açıklamada, bu tür saldırıların sadece İran ile yürütülen müzakereleri zora sokmakla kalmayıp, bölgedeki Amerikan askerleri ve diplomatlarının güvenliğini de tehdit ettiğine vurgu yaptı.

Öte yandan, Georgia’dan Cumhuriyetçi Senatör Marjorie Taylor Greene, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Amerikan halkı, yurt dışındaki savaşlara fazlasıyla ilgi göstermiyor” diyerek, barışçıl bir çözüm çağrısında bulundu ve dua ettiğini belirtti. Bu gelişmeler, bölgedeki istikrarsızlık ve güç dengeleri açısından kaygı verici bir tabloyu ortaya koyuyor.