İran’ın İsrail’e Karşı Gerçekleştirdiği Füze Saldırılarının Uydu Verileriyle Analizi

İran ve İsrail Arasındaki Gerilimin Yeni Boyutu: Uydu Radar Verileriyle Saptanan Hedefler

Son dönemde yaşanan çatışmalarda, İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği misilleme saldırılarının detayları uydu radar verileri aracılığıyla ortaya çıktı. Bu veriler, İran’ın saldırı sırasında en az 5 önemli askeri tesisi doğrudan hedef aldığını gösteriyor. Aralarında stratejik hava üsleri ve istihbarat merkezlerinin de bulunduğu bu tesisler, bölgedeki savaşın seyrini etkileyecek kritik noktalardı.

Oregon Eyalet Üniversitesi tarafından sağlanan ve İngiltere merkezli The Telegraph gazetesiyle paylaşılan uydu verileri, İran’ın hedeflerine yönelik saldırıların kapsamını ve etkisini detaylandırıyor. Verilere göre İran, İsrail’in kuzey, güney ve merkez bölgelerindeki hava üsleri, istihbarat merkezleri ve lojistik noktaları olmak üzere en az 5 askeri hedefi, toplamda altı füzeyle vurmayı başardı. Ancak, İsrail hükümeti bu saldırılar hakkında kamuoyuna resmi bir açıklama yapmadı.

Saldırılardaki Başarı ve Füze Etkinliği

İngiltere’nin The Telegraph gazetesi analizine göre, İran füzelerinin büyük bir kısmı başlangıçta durdurulmuş olsa da, saldırıların ilk sekiz gününde hedeflere isabet oranında artış yaşandı. Özellikle yedinci gün itibarıyla İran tarafından fırlatılan füzelerin yaklaşık %16’sı, İsrail’in gelişmiş hava savunma sistemlerini aşarak hedeflerine ulaşmayı başardı. Bu oran, İran’ın füze teknolojisindeki gelişmişliğini ve saldırı stratejisinin etkinliğini gösteriyor.

İsrail’e Yönelik Saldırılar ve Bölgesel Etkiler

İran tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda, Tel Aviv, Kudüs, Hayfa ve Aşdod gibi önemli şehirler hedef alındı. İsrail, bu saldırıların büyük çoğunluğunu önceden engellediğini iddia ederken, bölgedeki sivil ve askeri altyapılar ciddi zararlar gördü. Ayrıca, İran’ın saldırılarına karşılık olarak İsrail’in de karşılık verdiği ve bölgesel tansiyonun yükseldiği gözlemlendi.

İran Dini Liderinin İddiaları ve Savaşın Gelişimi

26 Haziran’da, İran’ın dini lideri Ali Hamaney, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, 12 gün süren çatışmalarda İran’ın kazandığını ve ABD ile İsrail’in ise kaybettiğini savundu. Hamaney, ABD’nin savaşa müdahil olmasının İran’ın zaferiyle sonuçlandığını belirterek, “İran, düşmanlarının yüzüne tokat attı” şeklinde sözler sarf etti. Ayrıca, İran’ın askeri gücünü ve füze kapasitesini överek, İsrail ve ABD’ye karşı büyük bir meydan okuma yaptı.

Hamaney, sözlerine şöyle devam etti: “Silahlı kuvvetlerimiz, Demir Kubbe’nin büyük bir kısmını aşarak füze saldırılarımızı başarıyla gerçekleştirdi. Siyonist rejim bilsin ki, İran’a saldırmak onlara ağır bedeller ödetir. Bu gerçekleşmiştir ve ABD eğer savaşta direnmezse, Siyonist rejim tamamen imha edilecektir.”

İsrail hükümeti ise, saldırıların ardından gelen görüntü ve bilgi akışını kısıtlamış, saldırıların medyada rapor edilmesini engellemişti. Bu nedenle, bölgedeki gelişmeler savaşın ardından netlik kazanmış ve uluslararası basın tarafından detaylı şekilde duyurulabilmiştir.

Savaşın Süreci ve Bölgesel Gelişmeler

12 Günlük Savaş, 13 Haziran’da başlamış ve İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler ile ordunun üst kademesi hedef alınmıştı. İsrail ise, bu saldırılarla bölgedeki askeri ve sivil altyapıya büyük darbe vurmayı amaçlamıştı. ABD’nin açık desteğiyle 22 Haziran’da, İran’ın Natanz, Fordo ve İsfahan’daki nükleer tesislerine saldırılar düzenlendi. Bunun üzerine İran, 23 Haziran’da ABD’nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’ne misilleme yaparak saldırı düzenledi.

Son olarak, 24 Haziran’da, ABD Başkanı Donald Trump, İran ve İsrail arasındaki çatışmalarda bir ateşkes sağlandığını duyurdu ve bölgedeki tansiyonun biraz hafiflediğini gösterdi.