İran Dışişleri Bakanı Erakçi İsrail’in suikast girişimini duyurdu: ‘Evimin karşısına bomba konulmuştu’

İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Erakçi, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sırasında yaşanan olaylara ve güncel gelişmelere dair önemli bilgiler paylaştı. Kendisine yöneltilen sorulardan biri, İsrail’in İran’a saldırdığı günlerde kendisine yönelik bir suikast girişiminin olup olmadığıydı. Erakçi, bu konuya şu yanıtı verdi: “Evimin karşısına bir bomba yerleştirilmişti. Dostlarım, yani emniyet güçleri bu saldırıyı fark etti ve etkisiz hale getirdi.” Bu ifade, İran’ın güvenlik güçlerinin saldırı girişimlerine karşı gösterdiği titizliği ve hazırlıklı olma durumunu ortaya koyuyor. Ayrıca, Erakçi, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye 31 Temmuz 2024 tarihinde Tahran’da düzenlenen suikast girişimine ilişkin de detaylar verdi. O dönemde İran içinde yaşanan bu saldırı sonrası, İranlı yetkililer arasında ciddi bir fikir ayrılığı yaşandı. Erakçi, bu durumu şöyle aktardı: “İsrail’in Heniyye suikastını gerçekleştirmesinin ardından, ülke liderleri arasında ne zaman ve nasıl karşılık verileceği konusunda tartışmalar başladı. Bir kesim, derhal karşılık verilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri zamanlama ve yöntem konusunda farklı görüşlere sahipti.” Bu çatışmalı ortamda, İran liderliğinin stratejisini belirlemek üzere bir toplantı düzenlendi. Erakçi, bu toplantıya ilişkin detayları şöyle paylaştı: “O toplantıya İran’ın en üst düzey liderleri katıldı. Herkes, mutlaka karşılık verilmesi gerektiği konusunda fikir birliği içindeydi. Ancak, zamanlama ve saldırı biçimi konusunda ciddi görüş ayrılıkları vardı. Askeri komutanlar, saldırının ülkeyi savunabileceğimiz en uygun zamanda yapılması gerektiğine inanıyorlardı.”

Hamaney ve ABD ile Müzakere Süreci

Bir başka önemli soruya, Hamaney’e rağmen ABD ile herhangi bir müzakere yapılıp yapılmadığına ilişkin cevaben Erakçi, şunları söyledi: “ABD, azami baskı politikasıyla bölgeye askeri güç yığdı ve ciddi tehditler savurdu. Daha sonra, Trump bir mektup yazarak, ‘İki seçenek var; ya savaş ya da müzakere’ dedi. Bu teklif, bizi bir çıkmaza soktu. Ülke liderimiz, yani Hamaney, bu durumda bir tedbir alarak, ‘Müzakere edeceğiz, ama dolaylı yollardan’ dedi ve bu yönde adımlar attık.” Erakçi’nin açıklamaları, İran’ın bölgedeki diplomatik ve askeri dengeyi gözeterek hareket ettiğinin altını çiziyor. Bu süreçte, İran’ın bölgedeki stratejisini ve uluslararası ilişkilerdeki tutumunu daha iyi anlamak mümkün oluyor.

İran ile İsrail Arasındaki Çatışma ve Güncel Durum

İsrail, 13 Haziran tarihinde İran’ın çeşitli şehirlerindeki nükleer tesisler ve ordu komuta kademelerine yönelik geniş çaplı saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, İran’ın nükleer programını ve askeri altyapısını hedef alarak ciddi bir savaş hazırlığının göstergesi oldu. Saldırılar sonucunda, İran’da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve birçok üst düzey komutan ile 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. İran resmi kaynaklarına göre, toplam sivil can kaybı yaklaşık 1.100 kişi, yaralananların sayısı ise 5.600’e ulaştı. İran’ın karşılık olarak düzenlediği füze saldırılarında ise İsrail tarafında 28 kişi öldü ve 1.272 kişi yaralandı. Bu çatışmalar, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

İsrail, saldırılara uluslararası destek alarak yanıt verdi. 22 Haziran’da, ABD’nin de açık desteğiyle, İran’ın Natanz, Fordo ve İsfahan’daki nükleer tesislerine yönelik hava saldırıları gerçekleştirildi. Bu saldırılar, bölgedeki güç dengesini daha da karmaşık hale getirdi. İran ise, bu saldırıların ardından misilleme olarak 23 Haziran’da ABD’nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’ne saldırdı. ABD Başkanı Donald Trump ise, 24 Haziran’da, taraflar arasında bir ateşkes sağlandığını duyurdu. Bu gelişmeler, bölgedeki çatışmanın ne kadar hızla tırmandığını ve uluslararası müdahalelerin ne kadar aktif olduğunu gösteriyor.