40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İngiltere’nin başkenti Londra’da, Filistin halkına destek amacıyla organize edilen ve oldukça geniş katılımın olduğu gösteri, Başbakanlık Ofisi 10 Numara’nın bulunduğu Downing Sokağı girişinde gerçekleşti. Bu önemli etkinliğe binlerce kişi katılarak, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıları ve yardım girişine izin vermeyerek bölgedeki insani krizle ilgili tepkilerini dile getirdi.
Eylemciler, tencere ve tava çalarken, İsrail’e ve onun bölgedeki politikalarına karşı güçlü bir ses yükselttiler. Ayrıca, İngiltere’nin Filistin devletini resmen tanımamasına da sert bir şekilde tepki gösterildi. Bu protestolara, iktidardaki İşçi Partisinin eski lideri Jeremy Corbyn ve dünyaca tanınmış oyuncu Khalid Abdalla da katılarak destek verdi.
Gösteri öncesinde, Downing Sokağı’nın hemen yanında bulunan Kral Charles Sokağı’nda “İşgal Karşıtı İngiliz Yahudileri Platformu (Na’amod)” tarafından bir başka protesto düzenlendi. Bu gösteride, İsrail’e karşı yaptırım çağrısı yapıldı ve katılımcılar, İngiltere Dışişleri Bakanlığının bulunduğu bölgeye tencere ve tava çalarak, ülkenin Filistin politikalarını sert biçimde eleştirdi.
Her iki grup da, ellerindeki tencere ve tavaları, gösteri alanına girişte bıraktı ve ortak bir duruş sergiledi.
“RAF, İsrail Soykırımını Engellemek İçin Uçar ise Bu Meşrudur” sloganıyla sahneye çıkan protestocular, özellikle Gazze’deki insani krizin boyutlarına dikkat çekti. Ben Jamal liderliğindeki Filistin Dayanışma Kampanyası temsilcisi, şu önemli uyarıları yaptı:
“Birleşmiş Milletler’in Gücü Yok” diyen Clive isimli katılımcı, İsrail’in saldırılarının ayrım gözetmeksizin devam ettiğine vurgu yaptı. Ayrıca, uluslararası kurumların bu suçlara karşı yeterli adımı atmadığını belirtti:
Paul isimli bir eylemci, Gazze’de yaşananlardan derin bir şekilde etkilendiğini anlattı. Kendisi, şunları dile getirdi:
Paul ve diğer katılımcılar, bölgede yaşananların sadece günümüzde değil, uzun zamandır devam eden bir kriz olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumun sorumluluğuna dikkat çekti.
ABD Yüksek Mahkemesi Trump’ın Vatandaşlık Kararını Yeniden Değerlendirdi