Göz Sağlığınızı Korumanın En Etkili Yolları

Pek çoğumuzun ortak problemi olan göz hastalıkları yaşam kalitemizi etkilemekle kalmıyor, tedavide geç kalındığında kalıcı görme kayıplarına dahi yol açabiliyor. Alacağımız basit önlemlerle gözlerimizde oluşabilecek ciddi sorunları büyük oranda önleyebilmemiz mümkün. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mitat Altuğ öz sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Göz Muayenelerini İhmal Etmeyin

Göz sağlığını korumak ve görme kayıplarını önlemek adına düzenli göz muayeneleri büyük önem taşır. Bu kontroller sayesinde net görüşü engelleyen kırma kusurları (hipermetropi, miyopi, astigmatisma), göz hareketlerini ve fonksiyonunu olumsuz etkileyen kayma sorunları erkenden tespit edilebilir. Aynı zamanda pek çok ciddi göz hastalığı ilk aşamalarda belirlenerek tedavi şansı artar. Ayrıca, gözlerimizdeki sağlık durumları, birçok sistemik hastalığın de erken belirtilerini de gösterebilir. Bunlar arasında yüksek tansiyon, diyabet, multiple skleroz ve Behçet hastalığı gibi hastalıklar yer almaktadır. Yüksek tansiyon ve diyabet gibi durumlar, göz damarlarını etkileyerek göz içi kanamalarına ve görme kaybına yol açabilirler. Bu nedenle, belirtiler olmasa dahi 6 ayda bir ya da 3-4 yaşındaki çocuklara düzenli göz muayeneleri yapılması önemlidir. Yetişkinler ise yılda en az bir kez, özellikle risk grubundakiler (diyabet, yüksek tansiyon, ailesel göz hastalıkları) ise yılda bir kez kontrole gitmelidirler.




Kontakt Lens Kullanımına Dikkat Edin

Kontakt lens kullanıyorsanız, hijyen kurallarına azami dikkat gösterin. Lenslerinizi takıp çıkarırken ellerinizi mutlaka sabunlu suyla yıkayın ve durulayın. Lens kabınızı her gün temizleyin ve her üç ayda bir yenileyin. Uzun süreli lens kullanımı veya uyku sırasında takmak ciddi enfeksiyon riskini artırır; bu yüzden bu uygulamalardan kaçının. Havuz veya denize girerken lens takmaktan kaçının, duş alırken lenslerinizle temasını engelleyin. Bu tür alışkanlıklar göz enfeksiyonlarını ve komplikasyonlarını önlemede kritik rol oynar.




Bilgisayar Kullanırken Gözlerinizi Koruyun

Uzun süre ekran başında kalanlar için öneriler oldukça önemlidir. Yaklaşık 20-30 dakikada bir molalar vererek, bakış mesafesini değiştirin ve en az 6 metre uzaklıktaki noktaya 20 saniye boyunca bakın. Bu, göz kaslarındaki spazmları ve baş ağrılarını önlemeye yardımcı olur. Monitörünüzün yüksekliği göz hizasında olmalı ve ekranın parlaklığı çevresel ışık seviyesine uygun olmalıdır. Ekranda yansıma ve parlamaları engellemek için uygun pozisyon ayarları yapın. Göz kırpma sıklığını artırarak, göz yüzeyinizin nemli kalmasını sağlayın ve kuruluk veya sulanma riskini azaltın. Ortamda klimaların hava akımlarını doğrudan göze yönlendirmemesine dikkat edin.




Güneş Gözlüğü Kullanımı

Yaz-kış farketmeksizin güneş ışınlarının zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından korunmak için güneş gözlüğü takmak şarttır. UV-A ve UV-B filtreli gözlükler, gözde katarakt, sarı nokta hastalığı, kornea yanıkları ve pterjium gibi hastalıkların oluşum riskini azaltır. Özellikle kar, su, kum ve beton gibi yüzeylerin güneş ışığını yansıttığını unutmayın; bu nedenle dışarı çıkarken mutlaka UV korumalı güneş gözlüğü takmalısınız.




Göz Sorunlarını Hafife Almayın

Gözlerde kaşıntı, kızarıklık gibi belirtilerde ilk yardım olarak soğuk suyla pansuman yapabilir, suni gözyaşı damlaları kullanabilirsiniz. Ancak, bu belirtiler geçmiyorsa veya artıyorsa, gözde ağrı, çapaklanma, kapaklarda şişlik, ışık hassasiyeti gibi şikayetler varsa, mutlaka uzman bir göz doktoruna başvurmalısınız. Işık çakması, uçuşan siyah noktalar veya görme bulanıklığı gibi ciddi belirtiler ise acil müdahale gerektirir ve zaman kaybetmeden doktora gidilmelidir.




Göz Sağlığınızı Güçlendiren Besinler

Göz sağlığını destekleyen beslenme alışkanlıkları oldukça önemlidir. A, C, E vitaminleri ve beta karoten açısından zengin yiyecekleri sofralarınızdan eksik etmeyin. Çinko içeren gıdalar (fasulye, bezelye, kırmızı et, kümes hayvanları), gözlerin ışığa karşı direncini artırır. A vitamini (kırmızı biber, ıspanak) gece görüşünü ve görme keskinliğini güçlendirirken, C vitamini (yaban mersini, tatlı patates) katarakt ve makula dejenerasyonu risklerini azaltır. Omega-3 yağ asitleri (somon balığı) retinanın sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Ayrıca, sarı noktada yoğun bulunan fotoreseptörler için beta karoten, lutein ve zeaksantin içeren havuç, şalgam, yumurta sarısı ve brokoli gibi besinler hayati öneme sahiptir. Tamamlayıcı besinler arasında chia tohumları, beta karoten ve E ile C vitaminleri içerikleriyle yaşa bağlı sarı nokta hastalığını önleyici etki gösterir.




Makyaj Malzemelerine Dikkat Edin

Göz çevresine uygulanan makyaj ürünleri, özellikle sıvı ve krem formundakiler, bakterilerin üremesi için uygun ortam sağlar. Enfeksiyon riskini azaltmak adına, enfekte olmuşsa tüm makyaj malzemelerinizi atmanız gerekir. Kirpik kenarına eyeliner veya göz kalemi sürerken dikkatli olun; kirpik diplerindeki tıkanıklıklar ve enfeksiyonlara neden olabilirler. Her gece makyajı uygun temizleyicilerle nazikçe temizleyin ve malzemelerinizi başkalarıyla paylaşmayın. Bu önlemler, göz sağlığınızın korunmasında büyük rol oynar.




Sigarayı Bırakın, Gözlerinize İyi Davranın

Sigarayı bırakmak, göz sağlığınız için atılacak en önemli adımlardan biridir. Sigara, yaşa bağlı sarı nokta dejenerasyonunun en güçlü risk faktörlerinden biridir. Aynı zamanda katarakt gelişimini hızlandırır, gözlerde kuruluk ve tahrişe yol açar. Göz damarlarındaki tıkanıklıklar ve kan akışının bozulması sonucu görme kayıpları riski artar. Sigarayı bıraktığınızda, göz hastalıklarına yakalanma riskiniz önemli ölçüde azalır. Bu yüzden, sağlıklı gözler ve parlak bir görüş için sigarayı hayatınızdan çıkarmak en doğru adımdır.