40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Nature dergisinde yayımlanan önemli bir bilimsel çalışma, sivrisineklerin genetik yapısında yaptığı köklü bir düzenleme sayesinde sıtma bulaştırma yeteneklerini tamamen ortadan kaldırmayı başardı. Bu gelişme, hem insan sağlığı hem de küresel sağlık politikaları açısından büyük bir dönüm noktası olabilir. Uzmanlar, bu yeni teknolojinin, her yıl yaklaşık 600 bin kişinin ölümüne yol açan sıtmanın önlenmesinde devrim yaratabileceğine inanıyor.
Son yıllarda sivrisineklerle mücadelede büyük zorluklar yaşanmasının temel nedeni, hem sivrisineklerin hem de sıtma parazitlerinin çeşitli böcek ilaçlarına ve klinik tedavilere karşı direnç geliştirmesi olmuştur. Bu direnç, hastalık kontrolünü zorlaştırmakta ve yayılmayı hızlandırmaktadır. Ancak, UC San Diego, Johns Hopkins ve UC Berkeley gibi önde gelen üniversitelerde görev yapan biyologlar, bu soruna yeni bir yaklaşım getirdiler. Tek bir amino asidi değiştirerek, sıtma parazitlerinin sivrisineklere bulaşmasını engelleyen genetik düzenlemeler gerçekleştirdiler. Bu yeni sivrisinekler, sıtma parazitini taşıyabilmekte, fakat artık insanlara veya diğer canlılara bulaştırma yeteneği kazanmamaktadır.
İleri düzey genetik teknolojilerinden olan CRISPR-Cas9 kullanılarak gerçekleştirilen bu düzenlemede, sivrisineğin önemli bir amino asidi olan L224, zararsız Q224 ile değiştirildi. L224, sıtma parazitlerinin sivrisineğin tükürük bezine ulaşmasını sağlayan hayati bir bileşendi. Q224 ise bu süreci etkisiz hale getirerek, parazitin yayılmasını engelliyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacı George Dimopoulos, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Sadece tek bir gen bileşeninde yaptığımız bu hassas değişiklik, birden fazla sıtma parazit türüne ve çeşitli sivrisinek popülasyonlarına karşı güçlü bir bariyer oluşturdu. Bu çalışma, hastalıkla mücadelede gerçek ve uygulanabilir çözümler sunuyor,” dedi.
Bu genetik düzenlemenin, sivrisineklerin sağlık durumu veya üreme yetenekleri üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Q224 genini taşıyan sivrisinekler, doğal ortamda nesiller boyunca bu özelliği yayabilir ve sıtma bulaşmasını etkin bir biçimde önleyebilir. Dimopoulos, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Doğanın kendi genetik araçlarını kullanarak, sivrisinekleri sıtmaya karşı yeni bir müttefik haline getirdik. Bu yöntem, hastalıkların yayılmasını durdurmak ve kontrol altına almak adına büyük bir potansiyel barındırıyor,” şeklinde konuştu.
Evrenin Merkezindeki Dev Kara Deliklerin Kökenine Dair Yeni Bulgular