40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Gazze’de devam eden çatışmaların durdurulması ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması amacıyla uluslararası ve bölgesel aktörler yoğun çalışmalar yürütüyor. Ancak, bu süreç birçok belirsizlik ve zorlukla karşı karşıya kalmış durumda. Son haftalarda yaşanan gelişmeler, çatışmaların sona erdirilmesi yönündeki umutları canlı tutarken, aynı zamanda çeşitli engelleri de beraberinde getiriyor.
İsrail hükümeti, bir yandan müzakere ve ateşkes çağrılarına açık olduğunu belirtirken, diğer yandan da anlaşmayı geciktiren ve yokuşa süren tutumlarını sürdürüyor. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Hamas’ın Katar tarafından önerilen ateşkes taslağında yapmak istediği değişiklikler dün gece tarafımıza iletildi. Bu talepler, İsrail tarafından kesinlikle kabul edilemez” ifadelerine yer verildi. Buna rağmen, İsrail müzakere heyeti, dün Katar’ın başkenti Doha’ya giderek temaslara başladı. Heyette, son aylarda müzakere sürecini yöneten Şin Bet’in müdür yardımcısı, rehineler ve kayıp kişiler koordinecisi Gal Hirsch, Netanyahu’nun siyasi danışmanı Dr. Ofir Falk ve diğer istihbarat temsilcileri bulunuyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ise durmak bilmiyor. Dün sabah saatlerinde başlayan hava ve kara operasyonları sonucunda, en az 81 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Bu ölümlerden 39’u kuzeydeki Gazze şehrinde gerçekleşti. İsrail ordusunun saldırılarının devam etmesi, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor ve bölgede tansiyonu yükseltiyor.
İsrail’de hükümetin sert tutumu, toplumda da geniş çapta tepki çekiyor. Dün gece Tel Aviv’de düzenlenen gösterilerde, katılımcılar “Tüm rehinelerin aynı anda serbest bırakılması” talebini dile getirerek sokaklara döküldü. Ayrıca, Gazze’de yaşayan sivillerin yaşadığı acılara dikkat çekmek amacıyla, yüzlerce gösterici “sessizlik nöbeti” tutmaya devam ediyor. Bu durum, ülkedeki iç kamuoyunun da çatışmalara ve sürece ilişkin endişelerini ortaya koyuyor.
Hamas, geçtiğimiz hafta cuma günü yaptığı açıklamada, ABD destekli ateşkes planına olumlu yaklaştığını ve üç temel değişiklik talep ettiğini duyurdu. Bu talepler arasında, kalıcı ateşkesin garantilenmesi, insani yardımın BM aracılığıyla kesintisiz ulaştırılması ve İsrail’in Mart ayında sona eren öncekine uygun sınırlar içinde hareket edilmesi yer aldı.
Ancak, İsrail bu talepleri, “Hamas’ın savaşın sona erdirilmesi ve bölgedeki gücünü koruma çabası” olarak görüyor. İsrailli yetkililer özellikle kalıcı ateşkes maddesinin kabul edilmesinin, Hamas’ın silahlı varlığını sürdürdüğü sürece mümkün olmadığını vurguluyor.
Doha’da yürütülen temaslar, bazı umutları yeniden yeşertse de, taraflar arasında hâlâ ciddi bir güven sorunu bulunuyor. Bu nedenle, bugün Beyaz Saray’da gerçekleştirilecek Donald Trump ve Binyamin Netanyahu görüşmesinin, sürecin seyrini belirleyeceği düşünülüyor. Trump’ın taraflar üzerinde baskı kurduğu bilinse de, sahadaki gerçekler ve tarafların pozisyonları, bu baskının sonuç vermesini zorlaştırıyor. Uzmanlar, Trump’ın önceliğinin, rehinelerin serbest bırakılması ve insani krizlerin hafifletilmesi olduğunu, bölgede yaşanan sivil kayıplarının ise ikinci planda kaldığını belirtiyorlar.
Bugün yapılacak olan Trump ve Netanyahu görüşmesi, başlangıçta resmi bir toplantı iken, akşam yemeğine dönüşerek daha kişisel ve rahat bir ortamda devam edecek. Bu değişiklik, Trump’ın “konuları daha samimi ve detaylı bir şekilde ele alma niyetini” yansıttığı şeklinde yorumlanıyor. Ancak, İsrail medyası, bu gelişmenin, görüşmelerde somut bir ateşkes kararının alınmayacağının sinyali olabileceğine işaret ediyor. Netanyahu ise, ABD ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, “Trump ile yapacağım görüşme, bu konuda ilerleme sağlayabilir” diyerek, taraflar arasında bir umut ışığı yaktı.
Elon Musk ve Yeni Parti Kurma Kararı: Amerikan Siyasetinde Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?