Gazze’deki Müzakerelerde Yeni Bir Dönem: Hamas ve Uluslararası Arabulucuların Görüşmeleri
Gazze’deki insani kriz ve devam eden çatışmaların sona erdirilmesi amacıyla yürütülen görüşmelerde yeni bir aşama kaydedildi. Filistinli yetkililer, Reuters’a yaptığı açıklamalarda, Hamas’ın ABD’nin aracılığıyla önerdiği ateşkes planına olumlu yanıt verdiğini belirtti. Bu gelişme, bölgedeki barış umutlarını artırırken, taraflar arasında sağlanan iletişim ve müzakerelerin daha ciddi bir boyuta taşındığını gösteriyor.
Yetkililer, “Arabulucular olarak Katar ve Mısır’a ilettiğimiz yanıt, anlaşmaya varılacak şekilde olumludur” diyerek, taraflar arasında yapılan bu görüşmenin önemli bir aşamayı temsil ettiğine vurgu yaptı. Ayrıca, Hamas tarafından yapılan resmi açıklamada da “Hamas, arabuluculara olumlu yanıt verdi ve bu teklifin uygulanması için hemen ciddi bir müzakere turuna hazırdır” ifadelerine yer verildi. Katar merkezli Al Arabi televizyonu ise Hamas’ın bu anlaşmayı kabul ettiğini ve “küçük değişiklikler talep ettiğini” duyurdu. Öte yandan, İsrail yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmediği bildirildi.

Hamas’ın Talepleri ve Müzakere Koşulları
İsmi açıklanmayan bir kaynak, Yedioth Ahronoth gazetesine yaptığı açıklamada, Hamas’ın “küçük taleplerini” sıraladı. Bu talepler arasında, özellikle İsrail ordusunun ateşkes öncesinde kararlaştırılan mevzilere çekilmesi en önemli öncelik olarak yer aldı. Ayrıca, Hamas, ABD, Katar ve Mısır’dan 60 günlük ateşkesin ardından çatışmalara yeniden başlanmayacağı ve görüşmelerin devam edeceğine dair garantiler istedi. Bunun yanı sıra, bölgedeki insani yardım faaliyetlerinin devamını sağlamak adına, İsrail -ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın faaliyetlerinin durdurulmasını ve yerine Birleşmiş Milletler bağlı kurumların yardım dağıtımını üstlenmesini talep etti.
Üst Düzey Yetkililerden Güçlü Destek ve Güncel Gelişmeler
İsrailli üst düzey yetkililer, daha önce yaptığı açıklamalarda, Hamas’tan gelecek talepler doğrultusunda müzakerelerin sürdürüldüğünü ve bu taleplerin çözüleceğine inandıklarını ifade etmişlerdi. Ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, barış görüşmeleri süresince defalarca Hamas’ın silahsızlandırılması gerektiğini vurgulamıştı. Hamas ise bu talebe kayıtsız kalmış ve çeşitli açıklamalarla karşılık vermişti. Nitekim, Netanyahu, 7 Temmuz’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme öncesinde, bugün siyasi ve güvenlik kabinesi oturumu düzenleyeceklerini ve bu oturumda anlaşmanın detaylarının ele alınacağını duyurdu. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve iç istihbarat servisi Şin Bet’in üst düzey yetkilileri de anlaşmayı destekleyen açıklamalarda bulundu. Bir İsrailli yetkili, “Rehineleri en kısa sürede eve göndermek için hızlı hareket etmeliyiz” diyerek, aciliyet vurgusu yaptı.
ABD’nin Garantisi ve Anlaşma Planı
Masada bulunan teklif, aşamalı bir anlaşmayı öngörüyor. Buna göre, Hamas, yaşayan İsrailli rehinelerin %50’sini ve ölü rehinelerin cesetlerini 60 gün içerisinde beş aşamada serbest bırakacak. Aynı zamanda, kalıcı bir ateşkes sağlanması amacıyla müzakereler yürütülecek. Yaşayan iki rehinenin daha, 50. günde serbest bırakılması planlanırken, ölü rehinelerin cesetleri de ateşkeş süresince iade edilecek. Eğer bu 60 günlük süreçte kalıcı bir anlaşma sağlanamazsa, ABD’nin “müzakerelerin ciddiyetini koruduğu sürece” İsrail’in savaşa devam etmeyeceğini garanti ettiği bildirildi. Bu plan, bölgedeki istikrar ve barış ortamını yeniden inşa etmek adına önemli bir adım olarak görülüyor.
ABD Başkanı Trump’tan 60 Günlük Çerçevede Barış Çağrısı
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Temsilcilerimiz, Gazze’deki durumu yakından takip etti. İsrail, 60 günlük ateşkesi kesinleştirmek için gerekli şartları kabul etti” ifadelerini kullandı. Trump, bu süre zarfında tüm taraflarla birlikte savaşın sona erdirilmesi yönünde yoğun çaba harcayacaklarını belirtti. Ayrıca, Katar ve Mısır’ın bölgedeki barış sürecine aktif katılımıyla bu nihai teklifin sunulacağını vurguladı. Trump, “Hamas’ın bu anlaşmayı kabul etmesi, Ortadoğu’nun daha iyi bir geleceğe ulaşması açısından hayati öneme sahip. Aksi takdirde, durum daha da karmaşık ve kötü bir hale gelir” diyerek, bölgedeki barışın sağlanması için önemli mesajlar verdi.