Filistin ve Bölgesel Tepkiler: Uluslararası Toplumun Endişeleri ve Güncel Gelişmeler

Filistin’in Resmi Açıklamaları ve Uluslararası Tepkiler

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, bölgedeki son çağrıları kesin bir dille reddetti. Ebu Rudeyne, bu çağrıların bölgeyi istikrarsızlık ve çatışma riskleriyle dolu bir duruma sürükleyeceğine dikkat çekerek, “Bölgeyi bir yanardağ gibi patlamaya hazır hale getirecek bu girişimler kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu tür girişimlerin uluslararası kararlar ve hukuk kurallarıyla tamamen çeliştiğini vurguladı. Ebu Rudeyne, söz konusu çağrıların, İsrail’in Filistin davasını tasfiye etme ve bölgedeki hakları ortadan kaldırma yönündeki planlarının bir parçası olduğunu belirterek, uluslararası toplumun bu girişimlere karşı durması gerektiğine işaret etti.

Katar’ın Sert Tepkisi ve Uluslararası Hukuka Vurgu

Katar, İsrailli bir bakanın “ilhak yönündeki” açıklamalarını şiddetle kınayarak, bu girişimin İsrail’in yerleşimci ve sömürgeci politika ve uygulamalarının doğal bir uzantısı olduğunu açıkladı. Katar Dışişleri Bakanlığı yaptığı resmi açıklamada, “İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirme planları ve bölgedeki diğer tehlikeli politikaları, uluslararası hukukun açık ihlali ve bölge barışını tehdit eden ciddi adımlardır” ifadelerine yer verdi. Ayrıca, bölgedeki istikrarın sağlanması ve çatışmaların önlenmesi adına uluslararası toplumun birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Suudi Arabistan’ın Kınama ve Uluslararası Yükümlülükler

Suudi Arabistan, İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in yeni açıklamalarını sert bir dille kınadı. Ülke, bu açıklamaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bölgede yeni bir çatışma dalgası yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Resmi açıklamada, “İsrail’in Filistin topraklarında yerleşim genişletme girişimleri, uluslararası kararların açık ihlalidir ve bölgedeki barış ve güvenliği ciddi şekilde tehdit etmektedir” denildi. Suudi yetkililer, İsrail’in uluslararası kararlar ve BM kararlarına uygun hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, bölgedeki barışın sağlanması için diplomatik yolların tercih edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kuveyt’in Sert Tavrı ve Birleşmiş Milletler’e Çağrı

Kuveyt, İsrail’deki çeşitli otoritelerin, özellikle de temsilcilerin, Batı Şeria’daki ilhak girişimlerini şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “İşgalin, uluslararası toplumun temel prensiplerine aykırı olduğu ve bölgesel barış ve güvenliği tehdit ettiği açıkça ortaya konmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği koruma konusundaki rolüne dikkat çekilerek, uluslararası toplumun bu konuda daha aktif adımlar atması gerektiği vurgulandı. Mısır ve Ürdün gibi ülkeler de daha önce bu ilhak çağrılarına karşı sert açıklamalarda bulunarak, bölgedeki istikrarın sağlanması adına ortak hareket edilmesi çağrısında bulunmuştu.

İsrail’de Batı Şeria’nın İlhak Edilmesi İçin Artan Çabalar

İsrail’de koalisyon hükümetinin iktidar partisi Likud’un tüm bakanları, geçtiğimiz günlerde Başbakan Binyamin Netanyahu’ya resmi bir mektup göndererek, işgal altındaki Batı Şeria’nın ay sonunda İsrail topraklarına ilhak edilmesini talep etti. Bu mektupta, “Tarihi başarılarımızın ardından, Batı Şeria’nın da İsrail’e katılması, bölgedeki statükoyu güçlendirecek ve uluslararası arenada ülkemizin haklılığını pekiştirecektir” ifadesi yer aldı. Ayrıca, İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, dün yaptığı açıklamada, “Batı Şeria’nın ilhak edilmesi için yeni bir dönemin başladığını ve bu fırsatı kaçırmamamız gerektiğini” dile getirdi. Levin, bu hamlenin bölgedeki barış ve güvenlik açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “İşte bu nedenle, zamanın geldiğine inanıyoruz ve bu tarihi adımı atmak için kararlıyız” dedi.