Fenerbahçe’nin yeni stat ismi ‘Chobani Stadyumu’ oldu! Chobani nedir, ne demek, anlamı ne?

Fenerbahçe Spor Kulübü, 2025-2026 sezonundan itibaren yeni bir döneme adım atıyor. Kulüp, ABD’nin önde gelen gıda markalarından Chobani ile yaptığı devrim niteliğindeki iş birliği sayesinde, hem stadyum isim sponsoru hem de Avrupa maçlarında forma göğüs sponsoru olarak önemli bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, kulübün finansal gücünü artırırken, Chobani markasının Türkiye’deki bilinirliğini de yeni bir seviyeye taşıyacak. Ülker Stadyumu’nun yeni adı, “Chobani Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi” olarak değişti ve bu isim değişikliği, Türk spor tarihinin önemli sayfalarına eklenecek bir adım olarak görülüyor. Bu stratejik ortaklık, Fenerbahçe’nin uluslararası arenadaki prestijini yükseltirken, Chobani’nin global marka değerine de önemli katkılar sağlayacak. Kulüp, bu anlaşma ile önümüzdeki 10 yıl boyunca minimum 120 milyon Euro gelir elde etmeyi hedefliyor. Stat isim sponsoru olarak Chobani, her yıl kulübe 10 milyon Euro ödeyecek ve Avrupa maçlarındaki forma göğüs sponsoru anlaşması kapsamında 2025-2026 sezonu için 4 milyon Euro, sonraki sezonlar için ise minimum 4 milyon Euro tutarında sponsorluk ödemeleri yapacak. Bu iş birliği, Fenerbahçe’nin finansal sürdürülebilirliğini güçlendirirken, aynı zamanda Türk sporunun uluslararası rekabet gücünü de artıracak. Chobani ile yapılan anlaşma, sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda marka değerleri ve kültürel bağların güçlenmesi açısından da büyük önem taşıyor. Kulüp ve marka, ortaklık sayesinde genç taraftarlar ve geniş kitleler arasında da daha etkin bir algı oluşturmayı amaçlıyor.

Chobani Nedir ve Ne Anlama Geliyor?

Chobani, 2005 yılında Erzincanlı girişimci Hamdi Ulukaya tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan, küresel çapta tanınan ve sevilen bir gıda markasıdır. Marka, özellikle yüksek proteinli ve katkısız süzme yoğurduyla kısa sürede popülerlik kazanmış ve ABD pazarında lider konuma yükselmiştir. İsmi, Türkçe’deki “çoban” kelimesinden türetilmiş olup, İngilizce telaffuza uyarlanmıştır. Bu isim, Türk kültüründe doğa, sadelik ve saflık gibi değerleri çağrıştırır ve markanın doğal, sağlıklı ve katkısız ürünler vaadini simgeler. Chobani’nin temel amacı, yüksek kaliteli ve sağlıklı ürünleri geniş kitlelere ulaştırmak olmuştur. Şirket, sadece Yunan yoğurdu üretimiyle sınırlı kalmayıp vegan yoğurtlar, yulaf sütü ve çeşitli atıştırmalıklar gibi ürünleri de portföyüne eklemiştir. 2007 yılında ABD yoğurt pazarında %1’in altında olan payı, 2021 itibarıyla %20’nin üzerine çıkarak, Amerikan pazarında en çok satan Yunan yoğurdu markası haline gelmiştir. Bu başarı hikayesi, Hamdi Ulukaya’nın yenilikçi vizyonu ve Türk girişimcilik ruhunun küresel arenadaki önemli bir temsilidir.

Hamdi Ulukaya’nın Başarı Hikayesi

Hamdi Ulukaya, 1972 yılında Erzincan’ın İliç ilçesinde doğmuş, küçük yaşta mandıracılık yapan bir ailenin çocuğudur. Eğitim için 1994 yılında ABD’ye gelen Ulukaya, burada farklı işlerde çalıştıktan sonra 2005 yılında kapanmak üzere olan bir süt fabrikasını satın alarak kendi markasını kurdu. Geleneksel Türk yoğurdundan ilham alarak yüksek proteinli, kalın kıvamlı ve lezzetli Yunan yoğurdu üretmeye başladı. Bu ürün, hem sağlıklı yaşam trendlerine uygun hem de tüketicilerin büyük ilgisini çekti. Ulukaya’nın vizyonu, yalnızca ürünlerin kalitesiyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda şirket yönetimi ve çalışan haklarına da büyük önem verdi. 2016 yılında, çalışanlarına şirket hisselerinin %10’unu devrederek, şirketin çalışanlara olan bağlılığını ve sürdürülebilirliğini ön planda tuttu. 2023’te ise La Colombe Coffee Roasters’ı 900 milyon dolara satın alarak, soğuk kahve pazarına adım attı ve markasını çeşitlendirdi. Forbes’a göre, Ulukaya’nın 2025 yılı itibarıyla kişisel serveti yaklaşık 2,3-2,4 milyar dolar arasında tahmin edilmektedir. Bu başarı hikayesi, girişimcilik ve yenilikçilik alanında ilham kaynağı olmaya devam ediyor.