Emir Can’ın Samimi Röportajı: Müzik, Aşk ve Hayatın İçinden

5 yaşında şarkı sözleriyle haşır neşir olmaya başladı. İlk bestesini çocukken yaptı. Kendini bildi bileli müzikle ilgilendi. 10 senedir hayatımıza birçok hit kattı. “Duygularımı açık ettiğim için gol yediğim yerler oluyor” diyen Emir Can İğrek, en son Harbiye Açıkhava konseriyle çok konuşuldu. Şimdi de yeni şarkısı ‘Ruj’la karşımızda. Onunla buluşup şarkısını, hayatını, müziği ve aşkı sorduk: “Aşk insanın deliliğe en çok yaklaştığı haldir. Çünkü konforunu, geleceğini, kendini çok fazla düşünmediğin bir hal.”

İlk Karşılaşmamız ve Emir Can ile Tanışma

Bu onunla gerçekleştirdiğim ilk röportaj. Emir Can gerçekten güler yüzlü, samimi ve içten bir genç sanatçı. Uzun boylu ve fit vüduyla dikkat çekiyor. Sol kolunda ve sol göğsünde anlamlar yansıtan dövmeleri bulunuyor. Şarkı sözlerindeki melankoli ve eğlence arasında gidip gelen ruh halini hissetmek mümkün. Sohbete başlamadan önce onun enerjisi gerçekten etkileyiciydi.




Yeni Şarkı 'Ruj' ve Gülşen ile İşbirliği Hikayesi

Yeni şarkım 'Ruj'un geri vokalinde Gülşen'in de yer alması oldukça özel. Yollarımız nasıl kesişti diye sorarsanız, şarkıyı ilk olarak Gülşen'le paylaştım. Ona, 'Böyle bir şarkı yaptım, istersen tamamlayalım ya da birlikte söyleyelim' dedim. Gülşen de, 'Olay bu' diyerek yanıt verdi. Sonra stüdyoya girip ses tonunu kontrol etti ve eğer uyum sağlarsa düet yapmayı teklif etti. Şarkı ona çok yakıştı, aslında onunla söylemek isterdim ama aynı tonda buluşmakta zorlandık. O, bana, 'Benim söylememin daha doğru olacağını ve demo halini bozmamam gerektiğini' söyledi. Back vokal yapmayı kabul etmesi beni çok mutlu etti ve bu deneyim benim için değerli oldu.




Ruj ve Giyim Tarzı Üzerine Düşünceler

Bir kadında ruj seviyorsun, değil mi? Severim çünkü bu, özenli ve hazırlıklı olmanın göstergesidir. Konserlerime gelen sevenlerim, dinleyicilerim genellikle süslenirler ve bu bana çok hoş gelir. Bu, onların özel günleri gibi, kendilerine vakit ayırma ve kendilerini iyi hissetme biçimi. Ayrıca, şarkı sözlerindeki gibi, bazı ilişkilerde hem zorlanırsın hem de hoşlanırsın, bu çelişki hayatın ve aşkın doğal akışında var. Zoruna giden ilişkileri seviyorum çünkü bana ters gelen ve hoşuma gitmeyen yanları olsa da, bu deneyimler bana kendimi daha iyi tanımamı sağlıyor.




İlişkiler ve Yasaklar Üzerine Düşünceler

Yasaklar ve sınırlar, bana her zaman çekici gelir. Tabii ki, onursuz bir durum olmadıkça, yasaklar beni daha da meraklandırır. Her zaman zorluk çıkaran, tuzaklara düşüren ilişkileri sevdiğimi söyleyemem; ama bazen, kendimi zorlayan, karmaşık ilişkilerde bulunmak bana ilginç gelir. Toksik ilişkilerden bahsetmek gerekirse, ben sakinken ve sakin biriyim. Sevmem, bağırış çağırış ve kavgalar bana uygun değil. Her zaman sakin kalıp, sorunları konuşarak çözmeye çalışırım.




Aşk ve Müzik Üzerine Düşünceler

Şarkılarında aşkın farklı tonlarını anlatmayı seviyorum. Bir zamanlar, 'Aşk insanın deliliğe en çok yaklaştığı durumdur' demiştim. Neden böyle söyledim diye sorarsanız, çünkü aşk, konfor ve güvenlikten uzak, kendini tamamen bırakabildiğin bir hal. Şu an yalnızım ve bu duyguların içinde değilim; kendi içimde, kendi dünyamda yaşıyorum.




Harbiye Açıkhava Konseri ve Kıyafet Tartışması

Harbiye Açıkhava konserinde göğüs dekolteli bir kıyafet giymiştim ve bu, oldukça çok konuşuldu. Tahmin etmedim tabii ki, çünkü genellikle gömlek tercih ederim ve göğsümden birkaç santim açık olur. O kıyafet bana riski olarak gelmemişti ama bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum. Bu, benim ilk büyük linçim oldu ama bu bana iyi geldi. Çünkü, kimseye hakaret ve küfür yoktu; sadece dalga geçildi ve ben de eğlendim. Sahne bir şov alanıdır ve kostümler, ışıklar, dekorlar ile show yapıyoruz. Bu yüzden, sahne kıyafetlerinin tartışılmasını anlamsız buluyorum. İnsanlar 'Dışarı çıkarken giyebilir misin?' gibi sorular sormamalı çünkü sahne ve günlük hayat çok farklıdır.

Sağlık ve Fiziksel Durum

Son üç yıldır düzenli spor yapıyorum. Vücudumla ilgili kendimi yüzde 70-80 oranında seviyorum. Bu, kötü değil ama asla gösteriş için değil; örneğin, havuz başında klip çekerken formumun iyi olduğu zamanlarda gömleği çıkarmak istedim ve bunu yapabildim. Sence seksi misin yoksa sevimli misin diye sorarsan, ikisinin ortası diyebilirim.

Müzik Tarzı ve Ruhunun Müziği

Müzik tarzımı en iyi şekilde 'alternatif pop' olarak tanımlıyorum. Yer yer alaturka ve rock tınılarıyla da iç içe olan bu tarz, benim ruhuma uygun. Aslında ruhumun müzik türü budur; çünkü çok rap dinlerim ama son zamanlarda, yaptığım müziğin benim gerçek tarzım olduğunu fark ettim. Bu yüzden, alaturka melodiler ve nağmelerle iç içe olan müzik beni en çok etkiliyor. Rap'ten de uzaklaşmaya başladım çünkü bu tarz bana daha çok içsel bir ifade biçimi olarak geliyor.

Popstar Olmak ve Şöhret Arasındaki Fark

Ben popstar değilim, ben söz yazarıyım. Popstar, genellikle büyük proje ve sahne şovları ile öne çıkan, dans ve görsellikle dikkat çeken kişiler anlamına gelir. Dünyadaki star olma tanımı da budur. Kapitalizm bu kavramı yarattı; starlar ve onlara hayran olan kitlesi. O insanlar ulaşılmaz bir markadır. Benim müziğim ve ben, tamamen gerçek bir insanım; markalaşmış bir imaj değil. Belki alternatif pop starı olabilirim ama, gerçeklik her zaman ön plandadır.

Şöhret ve Medya ile İlişkiler

Şöhret, bana özgürlük ve kontrol kazandırırken, aynı zamanda bazı kısıtlamalar da getiriyor. Örneğin, arkadaşlarım ile eğlenirken bile birinin telefonla çekim yapıp yapmadığını düşünmek zorunda kalıyorum. Bu durum, özgürlüğümü kısıtlayabilir ama maddi açıdan bana destek oluyor ve daha rahat hareket etmemi sağlıyor. Konserler ve iletişim kolaylığı sayesinde, hayranlarıma ulaşmak ve müziğimi duyurmak daha kolay hale geldi. Bütün bunlar, bana özgürlük ve güç kazandırıyor.

Duygular ve Müzik İlişkisi

Duygularımı açıkça ifade etmek, bazen beni zayıf düşürse de, bu bana güç katıyor. İnsanlar zayıf noktalarımı görebiliyor ve bazen yanlış anlaşılabiliyorum. Ama bu, benim duygularımı ve aşkı daha derinlemesine yaşama biçimim. Bir şarkı yazarken, gerçek duyguları yansıtmak önemli; çünkü bu, insanların kalbine dokunur. Müzik ve sözlerdeki matematikli yaklaşım, duyguları doğru anlatmak ve dinleyiciyi etkilemek için şarttır. Usta söz yazarı Aysel Gürel'in dediği gibi, 'Kurnaz tilkidir söz yazarı'. Bu kurnazlık, duyguları ve matematiği harmanlamaktır.

Patlayan ve Beklenmedik Şarkılar

En çok şaşırdığım şarkı, 'Ali Cabbar' oldu. Hiç beklemiyordum çünkü, albümümün sonunda, Trakya türküsü tarzında bir şarkı yapmayı planlamıştım. Kendim bir hikâye oluşturdum ve 'Ali Cabbar'ın hikayesini yazdım. Bu tamamen kurmaca bir anlatımdı; gerçek hayatta böyle biri yok, tıpkı bir roman gibi. Bu, hayatın içinden çıkan, kurmaca ama etkileyici bir hikayeydi.

İlk Şarkım ve Müzik Serüvenim

Ben Tekirdağ, Çerkezköylüyüm. Ailemin ayakkabı dükkanı vardı; annem ve babam burada çalışıyordu. Bir ablam var. İlk defa şarkı yazmaya ne zaman başladım diye sorarsanız, bu beş yaşında oldu. O yaşlarda, şarkı yazmak değil, hayal etmek ve uydurmak diyebiliriz. Güzel sanatlara ilgim 9 yaşında başladı. O zaman gitar kursuna gittim ve 10 yaşında akorları öğrenip kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Kendimi bildim bileli şarkı yapıyordum zaten. İstanbul’a gelmem ise, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde metalürji ve malzeme mühendisliği okumamla başladı. Müzik ise hep hayatımın içindeydi. Önce rap yapmaya karar verdim, sonra underground Türkçe rapçileri dinlemeye başladım. 18 yaşımda Cem Adrian konseri beni çok etkiledi ve onun gibi bir şeyler yapmak istedim. Bu sayede, alternatif müzik yapmaya yöneldim. Üniversitedeki eğitimimi ise, son 8-9 derse kala bıraktım. Ailem başlangıçta endişeliydi; ama kısa sürede kendimi göstererek, konserlerle ve çalışmalarla onları ikna ettim ve müzik yolunda ilerlemeye devam ettim.