40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Global Times gazetesinin önde gelen haberine göre, Çin’in ekonomi ve dış politika alanındaki üst düzey yetkililerinden Mao, Pekin’de düzenlenen günlük basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Mao, özellikle ABD’nin 1 Ağustos itibarıyla Brezilya ürünlerine uygulamaya koymayı planladığı yeni tarifelere ilişkin sert eleştirilerde bulundu ve bu adımların uluslararası hukukun temel ilkeleriyle uyuşmadığını vurguladı.
Mao, “Egemenliğin ve bağımsızlığın korunması, diğer ülkelerin içişlerine müdahale edilmemesi gibi ilkeler, Birleşmiş Milletler Şartı’nda ve uluslararası hukukun temel taşlarında net bir şekilde yer almaktadır. Bu ilkeler, uluslararası toplumun barış ve istikrarını sağlamada temel önemdedir,” dedi. Ayrıca, Mao, tarifelerin sadece ekonomik ilişkileri değil, aynı zamanda devletler arasındaki saygı ve eşitlik ilkelerini de zedelediğine dikkat çekti.
Çinli yetkili, ABD’nin bu adımlarını ‘baskı ve müdahale aracı’ olarak görmenin yanlış olacağını belirterek, Çin’in ve diğer ülkelerin egemen haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine işaret etti. Mao, “ABD’nin bu tutumu, uluslararası ilişkilerde iki yüzlü davranışların ve adaletsiz uygulamaların örneğidir,” diyerek tepkisini dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Temmuz tarihinde yaptığı açıklamada, Brezilya ürünlerine yönelik tüm sektörleri kapsayan tarifeleri, özellikle yüzde 50 oranında gümrük vergisi uygulayacağını duyurmuştu. Trump, bu kararını “Mevcut adaletsizlikleri düzeltmek ve ticaret dengesini sağlamak adına zorunlu bir adım” olarak tanımladı.
Yeni tarifelerin 1 Ağustos’tan itibaren yürürlüğe gireceğini belirten Trump, sadece doğrudan değil, dolaylı yollardan ülkeye sokulan ürünlerin de daha yüksek tarifelere tabi tutulacağını ifade etti. Ayrıca, Trump, Brezilya yönetiminin eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya yönelik tutumunu eleştirerek, Bolsonaro hakkında açılan davanın siyasi olduğunu ve hukuki değil, politik bir hamle olduğunu savundu.
30 Ekim 2022’de gerçekleştirilen ikinci tur seçimlerde, sol görüşlü aday Luiz Inacio Lula da Silva, aşırı sağcı eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro’yu geride bırakarak Brezilya’nın yeni lideri olmaya hak kazandı. Lula, 1 Ocak 2023’te ülke meclisinde yemin ederek resmi olarak göreve başladı ve yeni dönemi resmen başlattı.
Seçimlerin ardından Bolsonaro destekçileri, ülkede ciddi protesto ve eylemler gerçekleştirdi. Günlerce süren otoyol kapatma eylemlerinin ardından, 8 Ocak 2023’te Bolsonaro taraftarları, ordudan müdahale talep ederek Ulusal Kongre binasına saldırdı ve polis bariyerlerini aşarak meclis binasına girdi. Bu olaylar, ülke genelinde büyük bir kriz ve siyasi istikrarsızlık ortamı yarattı.
Brezilya Federal Polisi, 26 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Bolsonaro’nun Lula yönetimine yönelik darbe planlarına dahil olduğunu iddia etti. Ayrıca, Brezilya Federal Yüksek Mahkemesi, 26 Mart’ta savcılığın Bolsonaro ve yedi diğer kişi hakkında hazırladığı darbe ve isyan planı iddianamesini oy birliğiyle kabul etti. Bu gelişmeler, ülkede siyasi gerilimin sürdüğüne ve hukuki süreçlerin devam ettiğine işaret etmektedir.
İngiltere ve Fransa Liderlerinden Ortak Açıklama ve İş Birliği Vurgusu