Ceyda Ateş ve Buğra Toplusoy aynı filmde… ‘Sette eş değil meslektaşız’

“Kuki: Oyuncağım Konuştu” filmine nasıl dahil oldunuz?

– Ceyda Ateş: Bu projeye ilk defa teklif geldiğinde oldukça şaşırmıştım. Bir gün cast direktörü Sinan Çatıkkaş aradı ve “Buğra filmde rol alır mı?” diye sordu. O an şaka olduğunu düşündüm çünkü bu sektörle uzaktan yakından ilgisi olmayan biriyim. Evde de sürekli eşimle çocuklarımıza dair eğlenceli sohbetler ederken, menajerimle proje hakkında konuşurken Buğra sürekli “Bana rol yok mu?” diye takılıyordu. Teklif bana ulaşınca, “Tabii ki oynarım” dedim. Bu süreçte gerçekten de Kıbrıs’a gelip sete çıkana kadar, bu kadar büyük bir projeye dahil olduğuma inanmakta zorlandım.

– Buğra Toplusoy: Aslında bu projeye katılmamın en büyük motivasyonu, çocuklarımıza ve torunlarımıza kalıcı bir anı bırakmak istememdi. YouTube kanalımıza başlamamızın sebebi de buydu; bu deneyim, çocuklarımız ve ailemiz için güzel bir hatıra olacak diye düşündük. Bu film, hem eğlenceli hem de anlamlı bir proje olarak bizim için ayrı bir öneme sahip.

İlk Set Günü ve Hisler

– Buğra Toplusoy: İlk gün sette, oyuncu listesini gördüğümde büyük bir stres yaşadım. Selçuk Borak Abi ve Derya Alabora gibi deneyimli isimlerle aynı sette olmak, gerçekten de gözümde büyüttü. “Ben nasıl oynayacağım? Bekletirim, tekrar çektiririm, ayıp olur” diye düşünürken, herkesin bana gösterdiği içtenlik ve sıcaklık beni rahatlattı. Bu sayede kendimi daha güvende hissettim.

– Ceyda Ateş: Benim için de ayrı bir deneyimdi. Eşimle aynı sette olmak başlangıçta biraz garip geldi. Ama zamanla oyunculuk kimliğimle bakmaya çalıştım ve bu durumu daha verimli hale getirmeye odaklandım. İlk gün, yönetmenimizin “Ceydacığım, şu an eşin değil, iki meslektaşız” uyarısıyla biraz daha profesyonel bir sınır koydum.

– Buğra Toplusoy: Çalışma sırasında Ceyda bana “Şu an eşin değilim, iki meslektaşız” dediğinde, aslında o anki duruma uygun bir sınır koydu. Bu profesyonellik, set ortamını daha saygılı ve samimi kıldı. – Ceyda Ateş: Tüm disiplinimle konuyu kabullendim ve bu şekilde devam ettik. İş disiplini benim için çok önemli; eşim olabilir ama arkamızda büyük bir ekip var ve herkesin emeğine saygı duymak zorundayız.

Karakterler ve Farklılıklar

– Ceyda Ateş: Oynamakta olduğum karakter, gerçekten bana çok uzak. O, sosyal medyada sürekli elinde telefonu olan, influencer bir anne. Kendi halinde, biraz da hayattan kopmuş bir karakter. Kızlarıyla iletişim kurmaya çalışan ve onları anlamaya çalışan biri. Bu hikâye gerçekten çok gerçekçi; günümüzde çoğumuzun yaşadığı durumlara çok yakın. Bu yüzden projeyi kabul etmemdeki en büyük sebep, çocuklar ve aileler üzerinden önemli mesajlar vermesi oldu.

– Buğra Toplusoy: Benim karakterim ise, ailesine çok düşkün, ama hatalarını göremeyen ve kendi dünyasında yaşamayı tercih eden bir baba. Eşinin yaptığı hataları fark edemeyen, kendi hayatını sürdüren biri. Bu karakter benim gerçek hayattaki kişiliğimle çok uyuşmuyor, tamamen farklı bir rol.

Anne ve Evlilik Hayatına Dair Düşünceler

– Ceyda Ateş: Amerika’daki hayatım oldukça güzel. Proje dönemlerinde Türkiye’de olsam da, zamanımı çocuğumla geçiriyor, hobilerime vakit ayırıyorum. Talia ile yeni bir hayatı keşfediyor ve onu büyütürken, kendi iç dünyama da iyi gelen bir dönem yaşıyorum.

– Çocuklar ve Meslek: Amerika’da tekvandoya gidiyor ve hocasına annesinin oyuncu olduğunu söylüyor. 4.5 yaşında olmasına rağmen, her şeyi çok iyi anlıyor ve bu gelişimi beni çok gururlandırıyor.

İlişki ve Aile Bağları

– Buğra Toplusoy: Ceyda büyük bir anne oldu ve ona olan saygım daha da arttı. İlişkimiz, çocuk sahibi olduktan sonra daha da güçlendi ve birbirimize bağlandık. Zaten keyifli bir evliliğimiz vardı, şimdi ise tam anlamıyla bir aile olduk. Birlikte eğleniyor ve dertlerimizi paylaşıyoruz, bu durum da çocuğumuza olumlu yansıyor.

– Ceyda Ateş: Biz, aslında birbirimizin en iyi arkadaşlarıyız. Aynı zamanda, birlikte eğlenip, dertleştiğimiz bir çiftiz. Bu ortaklığımız, ailemize ve çocuğumuza da pozitif şekilde yansıyor.

Evdeki Mizah ve Tartışmalar

– Buğra Toplusoy: En komik olan ben oluyorum genelde! Evdeki yaramazlıkları ve esprileriyle en fazla dikkat çeken kişi benim.

– Ceyda Ateş: Genellikle Buğra ve Talia evin yaramazlarıdır. Onlar evin neşesi ve en çok güldürenleri. Tartışma konusu ise genellikle küçük şeyler olabiliyor, ama ben kavgayı pek beceremem. Sorunları konuşarak çözmeyi tercih ederim; büyüyecekse dışarı çıkar, yürüyüş yapar, sakinleşince tekrar konuşuruz.

Seyirci ve Film Hakkında Görüşler

– Ceyda Ateş: Bu film hem çocuklar hem de aileler için. Yönetmenimiz Özgür Özberk’in senaryosu, çocuklara uygun ve onların kalbine dokunan mesajlar içeriyor. Türkiye’de çocuklara yönelik pek çok film yapılmasına rağmen, bu filmdeki karakterler ve anlatım tarzı oldukça farklı. Yerli bir kahraman olan Kuki, çocukların ilgisini çekecek ve onları hem güldürecek hem de düşündürecek bir karakter. Bu nedenle, çocuklara hitap eden ve onların dünyasına uygun olan bu projeyi gönül rahatlığıyla öneriyorum.

Oyunculuk ve Meslek Anlayışı

– Buğra Toplusoy: Setteki deneyimim, beni gerçekten çok etkiledi. Ceyda’nın setten ne kadar mutlu olduğunu hep duyardım, ama ilk kez kendi gözlerimle gördüm ve içimde büyük bir heyecan ve gurur hissettim. Bu deneyim, bizim aramızda yeni bir bağ oluşturdu. Ancak, oyunculuğun ciddi ve disiplinli bir meslek olduğunu düşünüyorum. Eğitim almadan, sadece popülerlik için yapılacak bir şey değil. Belki ileride, yine birlikte küçük bir sahnede yer alabiliriz, ama şu an için oyunculuğu profesyonel anlamda sürdürebilmek için ciddi bir yol olduğunu düşünüyorum.