40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Geçtiğimiz akşam, New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) binasında düzenlenen üst düzey toplantı, uluslararası diplomasi gündeminin önemli başlıklarından biri haline geldi. Toplantı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in ev sahipliğinde başladı ve burada bölgesel barış ve istikrarın sağlanması amacıyla sürdürülen yoğun görüşmeler gerçekleştirildi. Katılımcılar arasında, Kıbrıs konusunda çözüm arayışlarını sürdüren Türkiye ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderleri, ayrıca garantör ülkeler olan Türkiye ve Yunanistan’ın dışişleri bakanları Hakan Fidan ve Yorgos Yerapetritis yer aldı. İngiltere’den ise, Avrupa ve Kuzey Amerika politikalarından sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty temsil etti. Bu önemli toplantıya, daha önce aynı konuları ele almak üzere mart ayında İsviçre’nin Cenevre şehrinde toplanmış olan taraflar, bir kez daha bir araya geldi.
Fidan’ın açıklamaları ve Rum lideri Hristodulidis’in tepkisi
Toplantı sonrası gerçekleşen yemekli buluşmada, Türk ve Rum taraflarının üzerinde durduğu en önemli konu, daha önce kararlaştırılan güven artırıcı önlemlerin şu anki durumu oldu. Kıbrıs Türk tarafı, uygulanan ambargoların kaldırılması yönünde yeni ve somut önerilerde bulunmayı planlıyor. Bu arada, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, yemekte dile getirdiği ve “Avrupa Birliği ile uzun süredir devam eden sorunlarımızı çözmek istiyoruz” şeklindeki açıklaması, Rum lideri Nikos Hristodulidis’i oldukça heyecanlandırdı. Hristodulidis, bu ifadeyi şu sözlerle değerlendirdi: “Gerçekten de çok ilginç bir cümleydi çünkü Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin iyileşmesi, Kıbrıs’ta atılacak adımların temelini oluşturuyor.”
Toplantının ilerleyen saatlerinde, iki taraf, iki farklı düzeyde, Kıbrıs sorununu çözmek için alternatif yaklaşımlar üzerinde fikir alışverişinde bulundu. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), sorunu iki devlet temelinde çözme yönünde irade gösterirken; Rum tarafı ve Yunanistan ise, federal bir çözüm önerisinde ısrar ediyorlar. Bu farklılıklar, bölgedeki barış sürecinin geleceği açısından büyük önem taşıyor ve tarafların birbirlerine karşı tutumlarını yakından etkilemeye devam ediyor.
Gazze’deki Kilise Saldırısı: Detaylar ve Son Durum