Dünya

BM Filistin Özel Raportörü Albanese’nin AB Filistin ve İsrail Politikalarına Eleştirisi

BM Filistin Özel Raportörü Albanese, AB'nin Filistin ve İsrail politikalarını eleştirerek bölgedeki barış ve adalet çağrısında bulundu.

Filistin ve İsrail Konusunda Uluslararası Hukuk ve AB Dış Politikaları

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu toplantı, özellikle İsrail ile Avrupa Birliği arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın geleceğine dair önemli tartışmaların yapıldığı bir dönemde gerçekleşti.

Filistin ve Israil Konusunda Uluslararasi Hukuk ve AB Dis Politikalari

Albanese, toplantının ana gündem maddeleri arasında yer alan AB-Güney Komşuluk Bölgesi Bakanlar Toplantısı’nı değerlendirdi. Kaja Kallas’ın, bu toplantıyı “tarihi” olarak nitelendirmesine karşılık Albanese, bu gelişmenin gerçek anlamda tarihi olmasının, İsrail’in işgal ve apartheid uygulamalarının sona ermesine katkı sağlayacak adımların atılması olduğunu belirtti. Albanese, özellikle uluslararası hukuka uygun hareket edilmesi ve insan haklarının gözetilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Avrupa Birliği’nin Yasal Yükümlülükleri ve İsrail ile İlişkiler

Albanese, AB’nin yasal olarak İsrail ile imzalanmış olan Ortaklık Anlaşması’nı askıya alma hakkının bulunduğunu ifade etti. İnsan hakları ihlallerinin tartışmasının, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler’in çeşitli kuruluşları tarafından defalarca karara bağlandığını hatırlattı. Ayrıca, yeni araştırmaların AB’nin İsrail ile ekonomik bağlarını güçlendirmeyi sürdürebilmesinin, uluslararası hukuka aykırı ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir durum olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Ekonomik İlişkiler ve Uluslararası Hukuk

Albanese, AB’nin 2023-2024 yıllarında İsrail’e yaptığı ihracatın 1,2 milyar avro arttığını hatırlatarak, bu artışın artık sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. Ona göre, “İsrail ile sürdürülen ticaret, işgal ve apartheid politikalarıyla doğrudan bağlantılıdır ve bu, suç ortaklığı anlamına gelir.” Ayrıca, AB’nin Tel Aviv ile ekonomik bağlarını sürdürmesinin, uluslararası hukuk ve etik değerler açısından ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade etti.

AB’nin Filistin ve İnsan Hakları Durumu Hakkındaki Tutumu

Albanese, AB’nin hem Filistin halkına hem de kendi vatandaşlarına karşı sergilediği “ahlaki ve hukuki başarısızlık” konusuna dikkat çekti. AB’nin bu noktada ya korkakça sessiz kalmayı ya da nihayetinde değerlerine sahip çıkmayı tercih edeceği yönünde bir tercih yapması gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, AB ülkeleri arasındaki diplomatik görüşmeler ve kararlar, özellikle İsrail’e yönelik olası yaptırımlar konusunda yoğunlaşmış durumda.

Brüksel’deki Toplantı ve AB’nin Gelecek Adımları

AB ülkeleri dışişleri bakanları, Brüksel’de gerçekleştirilen toplantıda, İsrail’in Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini ve uluslararası hukuka aykırı uygulamalarını değerlendirdi. Hollanda’nın önerisiyle, 20 Mayıs’ta İsrail ile imzalanan Ortaklık Anlaşması, “insan haklarına ve uluslararası hukuka uyma” şartıyla yeniden gözden geçirildi.

Kaja Kallas’ın, İsrail ile yapılan anlaşmanın detaylarını incelemek üzere yaptığı açıklaması, toplantının önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Bu bağlamda, anlaşmanın tamamen iptal edilmesi yerine, hükümlerinin nitelikli çoğunluk oyuyla askıya alınması öngörülüyor. Özellikle serbest ticaret, araştırma, teknoloji, kültür ve siyasi diyalog gibi alanları kapsayan maddeler üzerinde duruluyor.

İspanya, İrlanda ve Slovenya, bu adımı desteklerken; Almanya, Avusturya, Çekya ve Macaristan gibi ülkeler ise karşı çıkıyor. Bu durum, AB’nin ortak politika ve tutum geliştirme sürecinde yaşanan karmaşık dengeyi ortaya koyuyor.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

💬 Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorumunuzu göndererek Gizlilik Politikası'nı kabul etmiş olursunuz.