Başbakan Starmer duyurdu… İngiltere’den Filistin’i tanıma hamlesi

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, uluslararası arenada önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Gazze’de yaşanan insani kriz ve bölgedeki karmaşık durum göz önüne alındığında, Starmer, İsrail’in belirli koşulları yerine getirmemesi ve Gazze’de kalıcı bir ateşkesin sağlanmaması halinde, ülkesinin tutumunu netleştirdi. Eylül ayında yapılacak olan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda, İngiltere’nin Filistin devletini resmen tanıyacağını açıkladı. Bu karar, bölgedeki dengeleri etkileyecek ve uluslararası toplumun tutumunu şekillendirecek önemli bir adım olarak görülüyor.

Başbakan Starmer, yaptığı açıklamada, Gazze’ye yönelik insani yardım çalışmalarının hız kazandığını ve şu ana kadar havadan yardımın başlatıldığını belirtti. Ancak, bu yardımın etkin olabilmesi için günde en az 500 kamyonun bölgeye girişine izin verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu sayede, bölgedeki ciddi insani kriz ve açlık sorunlarının hafifletilmesine katkıda bulunulabileceğine inanıyor. Ayrıca, uzun vadeli çözümün yalnızca insani yardımların sağlanmasıyla değil, kalıcı barış ve sürdürülebilirlik ile mümkün olacağını ifade etti.

Starmer, bölgedeki durumu şu sözlerle özetledi:

• Gazze’de yaşanan insani kriz ve savaş ortamını sona erdirmenin tek yolu, kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın tesisi olmalı.
• İnsani yardım çalışmaları hızla devam etmeli ve bölgeye güvenli erişim sağlanmalı.
• İsrail hükümeti, Gazze’deki korkunç durumu sona erdirmek ve iki devletli çözüm umudunu canlı tutmak adına, acil olarak ateşkes anlaşmasını kabul etmeli.
• İsrail’in bu adımı atmaması halinde, İngiltere’nin eylül ayında BM’de Filistin devletini tanıyacağına dair kesin kararını açıkladı.

Starmer, ayrıca, bölgedeki barışın temel taşlarından biri olan iki devletli çözümün, şu anki gelişmeler ışığında ciddi tehdit altında olduğunu ve bu nedenle uluslararası toplumun, özellikle de Birleşmiş Milletler’in, soruna güçlü ve kararlı bir şekilde yaklaşması gerektiğine vurgu yaptı. Son olarak, bölgedeki tüm tarafların, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir barış için ortak hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti.