40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Avustralya’nın Sidney kentinden gelen bir anne, Bali tatili sırasında kızına geleneksel kına dövmesi yaptırdı. Ancak, dövmenin ardından bölgedeki ciltte kızarıklık, şişlik ve kabarıklık gibi olumsuz reaksiyonlar gelişti. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar ve tecrübeler, bu tür uygulamaların potansiyel risklerine dikkat çekti. Bir hafta sonra dövmenin yapıldığı bölgedeki ciltte görülen bu reaksiyonlar, uzmanların ve sağlık otoritelerinin alarmına neden oldu.
Anne, Facebook gibi sosyal medya platformlarında paylaştığı bilgilerde, bu durumu yaşayan diğer aileleri uyarmak ve farkındalık yaratmak amacıyla deneyimlerini paylaştığını belirtti. Bu olay, yalnızca Güneydoğu Asya’da değil, Türkiye gibi turistik bölgelerde de artış gösteren benzer şikayetleri gündeme getirdi.
Özellikle Antalya, Bodrum ve Marmaris gibi popüler sahil beldelerinde, geçici dövme standlarının sayısı giderek artıyor. Ancak, çoğu bu uygulamaların sağlık ve hijyen standartlarına uygun olmayan, denetim dışı ve kontrolsüz şartlarda yapıldığını gösteriyor. 2023 yılında, İngiliz bir annenin Türkiye tatilinde kızına yaptırdığı siyah kına dövmesinin, çocukta kalıcı yara izleri bıraktığı olay, bu uygulamaların ne kadar riskli olabileceğini ortaya koydu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ali Telbisoğlu, son yıllarda kliniklere gelen bu tür vaka sayısının arttığını ve özellikle yaz aylarında bu olayların yoğunlaştığını vurguladı. “Özellikle tatil ve yaz sezonlarında, geçici dövme ve kına uygulamalarına olan talep artarken, sağlık açısından da ciddi riskler söz konusu olabiliyor.”
Bir diğer uzman Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak ise, özellikle temmuz ve ağustos aylarında vaka sayısında belirgin artış olduğunu ve halkın bu uygulamaları doğal ve zararsız zannettiğini belirtti. “Ancak, bu ürünlerin içeriğinde ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilecek maddeler bulunabiliyor ve halk arasında ‘geçici kına’ olarak bilinen ürünlerin aslında doğal olmadığı gerçeği göz ardı ediliyor.”
En riskli maddelerin başında parafenilendiamin (PPD) geliyor. Bu mavi-siyah anilin boyası, geçici dövme uygulamalarında siyah rengin hızlı ve kalıcı görünmesini sağlamak amacıyla sıkça tercih ediliyor. Ayrıca, bu madde güçlü bir alerjen olup, cilt tarafından emilimi arttırmak için gazyağı veya petrol türevleriyle de karıştırılabiliyor.
“Saçlı veya tüylü deri bölgeleri, kimyasal maddelerin sistemik dolaşıma geçişini kolaylaştırır,” diyen Dr. Telbisoğlu, özellikle PPD maddesinin kullanılması halinde, “Oklüzyon (kapatma) uygulamasıyla birlikte temas edildiğinde, bu kimyasal kan dolaşımına karışabilir ve ciddi alerjik reaksiyonlar, hatta anafilaktik şok gelişebilir. Bu durumda, ilk beş dakika içinde acil müdahale edilmezse, ölüm riski doğabilir.”
“Genellikle ilk temas sonrası 7-14 gün içinde ortaya çıkan reaksiyonlar,” diyen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Ancak, kişi bu kimyasallara daha önceden maruz kalmışsa (örneğin, saç boyası gibi), ilk reaksiyon 48 saat içinde gelişebilir.”
Reaksiyon gösteren bölgeye yapılacak ilk müdahale oldukça önemlidir. “Dövmenin yapıldığı bölgeyi mümkün olan en kısa sürede ürün ve kalıntılardan arındırmak gerekir,” diyen Dr. Tatlıparmak, “Ilık su ve hafif sabunla yavaşça yıkayarak temizlik sağlayın. Ardından, şişlik, yanma ve kaşıntıyı hafifletmek için soğuk kompres uygulayın. Temiz bir havluyu soğuk suyla ıslatıp, 5-10 dakika boyunca reaksiyon gösteren bölgeye uygulayabilirsiniz. Ancak, mutlaka bir dermatologa başvurmak en doğru adım olacaktır.”
Reaksiyon geçtikten sonra, kalan koyu lekeleri hafifletmek ve cilt yenilenmesini teşvik etmek amacıyla topikal kremler ve peeling işlemleri uygulanabilir. Ayrıca, “Kalıcı leke ve izler için lazer tedavileri ve cilt yenileme yöntemleri” düşünülebilir. Her durumda, hastanın cilt tipi ve lekenin derinliği göz önüne alınarak, dermatologların önerisi olmadan evde tedavi denemeleri yapılmamalıdır.
“Hijyen ve asepsi kurallarına uyulmadan yapılan uygulamalar, hepatit, HIV ve diğer enfeksiyonların yayılma riskini artırıyor,” diyen Dr. Telbisoğlu, “Özellikle yoğun insan trafiğinin olduğu turistik alanlarda, çocukların ve yetişkinlerin bu tür uygulamalardan uzak durması, halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Bu tür uygulamalar, potansiyel bir halk sağlığı sorunu haline gelme riski taşımaktadır.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Yönelik Yolsuzluk Soruşturması ve Eski Başkan Tunç Soyer’in Tanıtımı