DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
Güncellenme - 5 Temmuz 2025 08:51
Yayınlanma - 5 Temmuz 2025 08:51

Avrupa’da Sıcak Dalgası ve Klimanın Gelişimi

Avrupa'yı etkisi altına alan rekor sıcaklıklar, kıtayı iklim değişikliğinin acı gerçekleriyle yüzleştiriyor. ABD ve Türkiye'ye kıyasla çok daha düşük klima kullanım oranına sahip Avrupa'da, tarihsel alışkanlıklar, yüksek enerji maliyetleri ve mimari engeller, serinleme çabasını zorlu bir ikileme dönüştürüyor.

Avrupa’da Aşırı Sıcaklar ve Uyumsuzluk

Avrupa genelinde etkili olan ve oldukça yıkıcı boyutlara ulaşan sıcak hava dalgası, milyonlarca insanın günlük yaşamını ve sağlık durumunu ciddi şekilde etkiliyor. Gece saatlerinde bile sıcaklıkların 32 santigrat derecenin altına düşmemesi, bölgedeki iklim değişikliğinin ne denli hızlı ve derin etkiler yarattığını gözler önüne seriyor. Bu aşırı sıcaklara rağmen, Avrupa ülkelerinde klimaların yaygınlığı oldukça düşük seviyelerde seyrediyor.

Avrupa'da Aşırı Sıcaklar ve Uyumsuzluk

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde evlerin yaklaşık %90’ında klima bulunurken, Avrupa’nın birçok ülkesinde bu oran %20’nin altında. Birleşik Krallık’ta sadece %5’lik bir oran söz konusu iken, Almanya’da bu oran %3 civarında. Türkiye’de ise 2024 TÜİK verilerine göre, evlerde klima kullanımı %32 seviyesinde iken, iş yerlerinde bu oran %50’yi aşmış durumda. Bu fark, Avrupa’nın iklimsel ihtiyaçlara ve teknolojik alışkanlıklara göre şekillenen farklı yaklaşımlarını gösteriyor.

Klima Kullanımındaki Tarihsel ve Kültürel Farklar

Bu düşük kullanım oranlarının temel nedenlerinden biri, Avrupa’nın tarihsel olarak aşırı sıcaklara karşı doğal çözümler geliştirmiş olmasıdır. Güney Avrupa’daki birçok bina, kalın duvarlar, küçük ve güneşi engelleyici pencereler ile tasarlanmış olup, iç mekanların serin kalmasını sağlıyor. Bu mimari özellikler, yapay soğutma ihtiyacını en aza indirerek enerji tasarrufu sağlıyor. Ancak, diğer bölgelere baktığımızda, Avrupa’nın birçok bina ve konutunun sıcaklara uygun şekilde tasarlanmadığını görüyoruz.

Klima Kullanımındaki Tarihsel ve Kültürel Farklar

Uluslararası Enerji Ajansı Enerji Verimliliği ve Kapsayıcı Geçişler Ofisi Başkanı Brian Motherway, bu durumu şöyle açıklıyor: “Avrupa’da klima kullanımı, geleneksel olarak bir lüks ve ihtiyaç olmaktan ziyade, yeni ortaya çıkan bir ihtiyaç haline geliyor. Yaz mevsimlerini serin geçirme alışkanlığımız henüz gelişmedi.”

Yapısal ve Yasal Engeller

Avrupa’da eski binaların büyük bir kısmı, 1900’lerden önce inşa edilmiş olup, bu yapılar genellikle merkezi klimaya uygun değildir. Ayrıca, koruma altındaki tarihi yapılar veya belirli bölgelerdeki binalarda, dış ünitelerin görünümünü engelleyen katı düzenlemeler bulunuyor. Birleşik Krallık’taki bazı yetkililer, böyle yapıları klimalarla donatırken karşılaştıkları bürokratik engellerden bahsediyorlar. Richard Salmon adlı uzman, “Düzenleyici kurumlar, özellikle tarihi ve koruma altında olan bölgelerde, dış ünitelerin estetiğine müdahale edebileceği endişesiyle, klima kurulum başvurularını sık sık reddediyor” diyor.

Yapısal ve Yasal Engeller

İklim Hedefleri ve Çevresel Kaygılar

Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefi, klima kullanımına ilişkin tartışmaları daha da karmaşık hale getiriyor. Klimanın enerji tüketimini artırması ve dışarıya ısı yayması, şehirlerde sıcaklıkların daha da yükselmesine neden oluyor. Paris’te yapılan araştırmalar, klima kullanımının dış sıcaklıkları yaklaşık 2 ila 4 santigrat derece artırabileceğini ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle yoğun şehirlerde yaşayanlar için ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Özellikle İspanya gibi ülkelerde, kamu alanlarındaki klimaların enerji tasarrufu amacıyla 27 santigrat derecenin altında ayarlanmasına kısıtlamalar getirildi. Bu önlemler, enerji kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını teşvik etme amacı taşıyor.

Geleceğe Dair Tutumlar ve Artan Talep

Ancak, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte, Avrupa’da klima kullanımı ve buna bağlı endişeler de farklı bir boyut kazanıyor. Kıta, enerji yoğun klimaların olası olumsuz etkileriyle yüzleşmek zorunda kalırken, aynı zamanda giderek ısınan iklimle başa çıkmak için yeni çözümler geliştirmeye çalışıyor. Yetunde Abdul, “Evlerimizin sadece serin kalması değil, aynı zamanda aşırı sıcaklara dayanıklı olması da giderek önem kazanıyor” diyerek bu dönüşümün gerekliliğine dikkat çekiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporları, Avrupa’daki klima ünitesi sayısının 2050’ye kadar 275 milyona ulaşabileceğini ve bu rakamın 2019 yılındaki seviyenin iki katından fazla olacağını gösteriyor. Ayrıca, klima talebinin son beş yılda üç kat arttığı da gözlemleniyor. Bu artış, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın Avrupa üzerindeki etkilerinin giderek arttığını gösteriyor.

İklim Değişikliğini Kötüleştiren Döngü

Ancak, fosil yakıtla çalışan klimaların kullanımı, gezegen üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratıyor. Oxford Üniversitesi’nden Doçent Radhika Khosla, “Klimalar, fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkan karbon emisyonlarını artırıyor ve bu da sıcaklıkların yükselmesine neden oluyor. Bu, iklim değişikliğini daha da kötüleştiren bir kısır döngü” şeklinde açıklıyor.

Motherway ise, aşırı sıcakların ve sağlık risklerinin artmasıyla birlikte, Avrupa’daki iklim politikalarının ve tutumların değişeceğini öngörüyor. Potansiyel büyük iklim etkilerini azaltmak için, soğutma sistemlerinin verimliliği ve sürdürülebilirliği konusunda sıkı düzenlemelerin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. “Bugün satılan her klima, önümüzdeki 10 veya 20 yıl boyunca enerji kullanımını ve emisyonları belirliyor. Bu nedenle, başlangıçta doğru adımlar atmak büyük önem taşıyor” diyor.

Sonuç olarak, Avrupa’nın iklim koşulları ve kültürel yapısı, klima kullanımını sınırlarken, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte bu durumun değişeceği ve yeni çözümler aranacağı öngörülüyor. Sürdürülebilir ve enerji verimli soğutma sistemleri geliştirmek, iklim krizinin olumsuz etkilerini hafifletmek adına hayati önem taşıyor.

CNN’in ‘European summers are getting brutally hot. So why is air conditioning so rare?’ başlıklı haberinden derlenmiştir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Fransız Polisinin Manş Denizi’nde Göçmenlere Yönelik Sert Müdahalesi

HIZLI YORUM YAP

MuhtarAbi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin